KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Kıbrıs Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki görevlerine geri dönmeli" yönünde çağrı yapan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'e tepki göstererek "Dileğimiz, gerçeklikten uzak söylemlerle zaman harcayacağına, iki devlete dayalı çözüme kafa yormasıdır." dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis'in "Kıbrıs Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki görevlerine geri dönmeli" çağrısını değerlendirdi.
Egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerilerini ilk kez Cenevre'de (27-29 Nisan'da) müzakere masasına koymalarının büyük yankı yarattığını belirten Tatar, Rumların bu çözüm önerisini etkisiz hale getirebilmek amacıyla her yolu ve yöntemi kullanmaya devam ettiğini kaydetti.
Tatar, "Bu doğrultuda da Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis yaptığı son açıklamada 'Kıbrıs Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki eski görevlerine dönmeli, anayasa yeniden tesis edilmeli' çağrısında bulunmuştur. Sayın Anastasiadis, tarafların eşit müktesep haklarına ve gerçeklere dayalı sonuç alıcı müzakerelerin başlatılması çabalarına odaklanacağına her birkaç ayda bir ortaya bir 'balon' atarak gündemi değiştirme ve imaj kazanma oyunu oynamaktadır. Bir yandan iki devletli çözüm, konfederasyon, gevşek federasyon derken şimdi de sözde 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ne dönüş safsatası ile Sayın Anastasiadis bütün güvenilirliğini yitirmiştir. Bu husus, Kıbrıs Rum tarafındaki siyasi çevrelerce de açıklıkla dillendirilmektedir. " ifadelerini kullandı.
Tatar, Rum yönetimine şu sözlerle seslendi:
"Kıbrıs'ta içi boş sözler ve şirin görünmeye yönelik beyanatlar dönemi kapanmıştır. Zaman, uzlaşı, iş birliği ve istikrar için eylem zamanıdır. Bunun yolu ise geriye dönüş değil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir uzlaşı için değişen Ada'mız, bölgemiz ve dünyamız koşullarının gerektirdiği ileriye yönelik adımları cesaretle atmaktır. Dileğimiz, Anastasiadis'in bu tür anlamsız, her türlü gerçekçilikten uzak ve uygulaması imkansız söylemlerle zaman harcayacağına, kendisinin de daha önce telaffuz ettiği esasen mevcut iki devlete ve kurumsal iş birliğine dayalı çözüm formülünü nasıl hayata geçirebileceğimiz üzerinde kafa yormasıdır."