T24 Kültür Sanat
Tekfen Filarmoni geçtiğimiz yıl, kuruluşunun 30. yılında klasik müzikte sürdürülebilir bir anlayış ile ve yepyeni bir model olarak O da Tekfen’i hayata geçirdi. Tekfen Vakfı’nın müzik tutkusunu oda müziğine taşımasıyla hayat bulan "O da Tekfen", Boğaziçi Üniversitesi iş birliğinde Albert Long Hall’de gerçekleştirilen ilk sezonunda yaklaşık iki bin genci klasik müzikle buluşturdu. Paydaşların elindeki imkânlarını ortaya koyduğu “imece usulü” iş birliklerine dayanan O da Tekfen, ilk sezonda gördüğü ilgiye istinaden yeni iş birlikleri ile güçlenerek, yeni sezonda farklı festival ve mekânlarda yoluna devam ediyor.
"O da Tekfen’, ‘Amaçlar için Ortaklıklar’a şahane bir örnek teşkil ediyor"
‘O da Tekfen’in paydaşlarının “kendinde olanı ortaya koyması” ile hayat bulan, yeni dünya düzeninde kaçınılmaz olarak öne çıkan ‘Amaçlar için Ortaklıklar’a şahane bir örnek teşkil ettiğini ifade eden Tekfen Vakfı Genel Müdürü Dori Kiss Kalafat, “1992 yılında ‘Karadeniz Oda Orkestrası’ olarak doğan Tekfen Filarmoni, zamanla genişleyerek bir senfoni orkestrası halini aldı. Oda müziği, klasik müziğin temelidir ancak müzisyenlerin bugün kendi imkânlarıyla oda müziği icra etmeleri çok zor. O da Tekfen, bu imkânı sağlıyor. Müzisyenlerimizin kendi oluşturdukları oda müziği gruplarını ve programlarını yıllık program içerisinde yerleştiriyoruz. İş birliği yaptığımız kurum ve festivallerle aynı temel yaklaşımla çalışıyoruz. Müzisyen ücreti ve yol bize ait, mekân ve konaklama onlara. Zaman, artık kurumlar arası güç birliği ve imece usulü iş yapma zamanıdır. Yola, Boğaziçi Üniversitesi ile çıktık. Oda müziği deyince, Türkiye’nin en güzel salonu Albert Long Hall’dur, Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri ise üniversitenin yıllarla birlikte gelenek haline gelen bir etkinliğidir. Geçtiğimz sezon boyunca, daha önce hiç klasik müzik konserine katılmamış gençlerin, yıl içerisinde müdavim olduklarını gördük.” dedi.
Konserler kapalı gişe gerçekleşti
Boğaziçi Üniversitesi ile yapılan iş birliği sayesinde öğrencilerin, Barok dönemden modern döneme birçok bestecinin eserlerinin yer aldığı zengin bir repertuvarla oda müziği ile tanıştıklarını ifade eden Dori Kiss Kalafat, “Küçük çocuklara hitap eden Tekfen Filarmini’den sonra üniversitelilere müzik yapabilmek, geleceğin dinleyicisini yetiştirmenin en güzel yollarından biri oldu. Yaklaşık iki bin öğrencinin takip ettiği konserlere yüzde 75 oranda öğrenci, yüzde 15 oranda akademik kadro katıldı” diye konuştu.
Yeni iş birlikleri ile güçlenecek
O da Tekfen’in aynı imece usulüyle 10. AIMA Ayvalık Festivali, Şirince’de düzenlenen 10. Klasik Keyifler, 24. Mersin Festivali gibi festival programlarında da yerini aldığını hatırlatan Kalafat, “Yeni sezonda, Boğaziçi Üniversitesi’ne, GS Üniversitesi ve Dame de Sion gibi okullar eklenirken, gelecek hedefimizde birçok ülkeyle diplomatik ilişkilerimizin 100. yılının kutlanacağı 2024 yılında birkaç yurt dışı konser var” dedi.
O da Tekfen, bu yıl 18 Ekim’de Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de sezonu açacak
Geçtiğimiz yıl 2 binin üzerinde öğrenciyi konserlerinde ağırlayan O da Tekfen, bu yıl sezonu 18 Ekim’de Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de vereceği konserle açacak. O da Tekfen, başta öğrenciler olmak üzere binlerce konuğunu; bu yıl 8 Kasım, 15 Kasım, 29 Kasım, 13 Aralık, 27 Aralık’ta Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'de, 20 Aralık tarihinde de Galatasaray Üniversitesi’nde oda müziğiyle buluşturacak. O da Tekfen önümüzdeki yıl da; 15 Şubat tarihinde de Dame de Sion Fransız Lisesi’nde, 13 Mart, 20 Mart, 3 Nisan, 24 Nisan ve 8 Mayıs tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'de klasik müzik severlerle buluşmaya devam edecek.
Tekfen Filarmoni’nin 100. yıl konseri
Tekfen Filarmoni’nin Cumhuriyet’in 100. yılına özel konserler vereceğini hatırlatan Dori Kiss Kalafat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yüzüncü yıl demişken, bu ay gururla hazırlandığımız 100. Yıl konserimiz var. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıl dönümünde İstiklal Marşı’mızın pek bilinmeyen hikayesini Ankara ve İstanbul'da vereceğimiz iki konserle anlatacağız. Mehmet Akif Ersoy’un güftesine beste olarak eşlik etmek için 1921’de yarışan 100’den fazla eserin 11’inin tekrar hayat bulacağı konser dinleyicilerini, Kurtuluş Savaşı dönemini yansıtan atmosferi ve Ceyda Düvenci, Mert Fırat ve Yiğit Sertdemir'ın anlatımıyla 100 yıl öncesine götürecek. Marşları, daimi şefimiz Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni, Masis Aram Gözbek yönetimideki MAGMA Filarmoni Korosu, ve Göksel Baktagir (kanun), Yurdal Tokcan (ud) ve Ercan Irmak’ın (kanun) oluşturduğu saz heyeti eşliğinde Faik Mansuroğlu (tenor) ile Sumru Ağıryürüyen (mezzo soprano) seslendirecekler.”