T24 Dış Haberler
Almanya'da aşırı sağcı Alternative für Deutschland (AfD) partisi son federal seçimlerden 40 gün sonra yapılan ankette, ilk kez birinci parti çıktı.
Almanya'da seçimlerden 40 gün sonra birinci parti çıkan CDU/CSU ile Sosyal Demokratlar (SPD) arasındaki koalisyon görüşmelerinin sonuçlanması bekleniyor.
Ancak Ipsos'un Almanya'daki oy verme eğilimlerine ilişkin son anketinde aşırı sağcı AfD, yüzde 25 ile seçimin galibi olan ve ankette oy oranı yüzde 24 olarak görünen CDU/CSU'nun önünde yer aldı.
Sosyal Demokratlar yüzde 15 ile üçüncü sırada yer alırken Yeşiller ve Sol yüzde 11'de kaldı. Sahra Wagenknecht İttifakı yüzde 5 ile beşinci, Hür Demokrat Parti'den liberaller ise yüzde 4 ile altıncı sırada yer alıyor.
AfD, Almanya tarihinde ilk kez bir federal seçim anketinde birinci parti çıktı. Bu durum, partiyi Alman siyasetinde marjinalleştirmeye çalışan Brandmauer (güvenlik duvarı) düzenlemesi üzerindeki baskıyı da artırmış oldu.
AfD: CDU-SPD koalisyonu her zamanki gibi bir koalisyon olmayacak
AfD'nin eş lideri ve son seçimlerde başbakan adayı olan Alice Weidel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "vatandaşların değişim istediğini" kaydetti ve CDU/CSU ile SPD'nin arasındakinin "her zamanki gibi bir koalisyon olmayacağının" altını çizdi.
CDU/CSU'nun lideri ve Almanya'nın olası yeni başbakanı Friedrich Merz, Sosyal Demokratlarla (SPD) bir koalisyon anlaşması yapmak için görüşüyor ve bu konuda son düzlüğe girdiklerine inanılıyor. Ancak AB'nin en büyük ekonomisinin "akıntıya kapıldığı" ve ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergilerinin büyük bir ihracatçı ülke olan Almanya için yıkıcı etkileri olacağı değerlendirmeleri yeni hükûmete olan güveni daha göreve başlamadan zedeledi.
Merz, koalisyon görüşmeleri sürerken medyaya açıklamalar yapmaktan kaçındı. Ancak bu durum da "ana akım partilere karşı çıkan" AfD tarafından doldurulan bir "boşluğa" dönüştü.
Muhafazakâr lider Merz ayrıca kendi kampı içinde de SPD'nin desteğini kazanmak için seçim kampanyası sırasında vaat ettiği mali disiplinden ve göç konusundaki sert tutumundan geri adım attığı ve AfD'nin saldırılarına daha fazla açık kapı bıraktığı yönünde eleştirilere maruz kaldı.
