Kobani davasındaki karar sonra açıklama yapan Ahmet Türk, "Demirtaş'ı hedef haline getirdiler. Demirtaş barışı kardeşliği savundu hep. Bunu bir intikam davasına dönüştürdüler" dedi.
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da yargılandığı 108 sanıklı Kobani davasında Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı.
Yüzlerce yıllık ceza yağan davada, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e devletin bütünlüğünü bozma suçundan beraat, "örgüt üyeliği" suçlamasından ise ise 10 yıl hapis cezası verildi.
TIKLYIN - Kobani davasında kararın ardından iktidar kanadından ilk yorum: "Hayırlı olsun"
Ayrıca Demirtaş'a "devletin birliği ve bütünlüğünü bozmaya yardım" suçundan 20 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan da 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmedildi. Demirtaş'a, Diyarbakır'daki Nevruz konuşması nedeniyle 2 yıl 6 ay, 29 şubat 2016'daki konuşması nedeniyle de "halkı kanunlara uymamaya teşvik" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Yüksekdağ'a ise "devletin birliği ve bütünlüğünü bozma suçuna yardım"dan 19 yıl, "suç işlemeye tahrik" suçundan 4 yıl 6 ay ile "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan da 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yüksekdağ'ın "2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçundan 2 yıl, ayrıca iki ayrı konuşması nedeniyle de "örgüt propagandası" suçundan 1 yıl 6'şar ay olmak üzere toplam 3 yıl hapis cezasına karar verildi. "Seçim yasaklarına aykırı hareket etmek" suçundan da 3 ay hapis cezası verilen Yüksekdağ'ın toplam cezası 30 yıl 3 ay olurken, tutukluluk halinin devamına hükmedildi.
TIKLAYIN - Kobani kararlarına CHP'den ilk yorum: Kumpas davası kararları, AKP ve 'normalleşme'nin mesafesi bakımından tarihi
TIKLAYIN - Kobani Davası kararları: Kime ne kadar ceza verildi?
Halk TV'ye bağlanan Ahmet Türk ise davaya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Demirtaş'ı hedef haline getirdiler. Demirtaş barışı kardeşliği savundu hep. Bunu bir intikam davasına dönüştürdüler. Bu davanın siyasi bir dava olduğunu başından beri söyledik. Bizler bir vahşet örgütüne karşı düşüncelerimizi açıkladığı için böyle bir dava açıldı. Bir kesimin toplumsal barışı bozmaya yönelik bir karar. Bu karar mahkemenin değil siyasetçilerin verdiği bir karar. Üzüntümüz cezadan dolayı değil. Maalesef bazı kesimler ötekileştirme politikasını sürdürme ve bunun üzerinden pirim yapmaya devam ediyor. Halkların kardeşliğine vurulan bir darbe olarak görüyorum. Biz IŞİD çetelerine karşı tepkimizi koymuştuk, devlete değildi. Buna rağmen bu ülkenin demokratikleşmesi için barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu ülkede yürütülen politikaların yanlışlığını herkes bir gün anlayacak."
|