Ekonomi

KONUTDER araştırması; "Kira fiyatları arttıkça insanların en büyük isteği en az bir ev satın almak oldu"

24 Şubat 2025 21:25

Güncelleme: 24 Şubat 2025 21:50

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği KONUTDER, İstanbul’un konut ihtiyacını bu kez istatistiklerin ötesine geçerek, sosyolojik boyutlarıyla ele alan bir araştırmayla ortaya koydu. “Konut Talebini Belirleyen Mikro Faktörler - İstanbul Örneği” isimli araştırma, bugün yapılan basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı.

Basın toplantısına KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova’nın yanı sıra araştırmayı yapan İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Prof. Dr. Ali Murat Vural ve İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Murat Şeker de katıldı.

"İnsanlar konut almak için tasarruf etmeye ve harcamalarını kısmaya hazır"

Türkiye’nin markalı konut üreticilerini temsil eden KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Kumova, şunları söyledi:

“Konut ihtiyacını anlamaya yönelik çalışmalarımızı bir adım daha ileriye götürüp rakamların ötesine geçerek, toplumun konuta bakışını sosyolojik olarak ele almak istedik. Bunun için İstanbul Üniversitesi’nin değerli akademisyenleriyle bir araya geldik ve ‘Konut Talebini Belirleyen Mikro Faktörler - İstanbul Örneği’ isimli raporumuzu hazırladık.

Pandemi sonrası yapılan araştırmaların aksine çalışmamız gösterdi ki yüzde 72,1 gibi önemli bir kesim uygun ödeme koşulları olduğunda konut almak için tasarruf etmeye ve harcamalarını kısmaya hazır. Araştırmamızda da görüyoruz ki halkımız kiracı olmaktan ve artan kira fiyatlarından mutsuz. Konutu hem bir güvence hem de bir yatırım aracı olarak görüyorlar.

Gençlerimiz, kendi evini satın alma isteğinde geçmişe kıyasla daha da istekli duruma gelmiş bulunuyorlar. Çok değil, bundan 5 sene önce gençlere hayatta en çok ne yapmak isterdiniz sorusunda ev sahibi olmak 5. sıradayken bu araştırmada ev sahibi olma istekleri 2. sıraya yükselmiş durumda.

Özetle; bu araştırmanın gizli öğretisi, kira fiyatları arttıkça ve konuta sahip olma zorlaştıkça, insanların en büyük isteği tekrar en az bir ev sahibi olmak olmuş. Ev sahibi olduklarında kendilerini daha güvende hissederek yaşayacaklar ve en değerli yatırım aracı hala ‘konut.’

Ev sahiplik oranı düşerken kiracı oranı hızla artıyor

Düşen ev sahipliği oranına vurgu yapan Kumova, tüm gelir grupları göz önüne alındığında 2024’te yüzde 56.1'e gerileyen konut sahiplik oranının 2007’den bu yana en düşük oran olarak kayda geçtiğini, bu tablonun dar gelir gruplarında daha da fazla hissedilir boyutlarda olduğunu belirtti. Kumova ayrıca, son 17 yılda dar gelirlinin ev sahibi olma oranının yüzde 61'den yüzde 45'e gerilediğini, 2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’inin kirada otururken bu sayının 2024 yılında neredeyse ikiye katlanarak yüzde 36,7’ye çıktığını, bunun toplumun ekonomik olduğu kadar sosyolojik ve psikolojik olarak etkilediğini de söyledi.

"Dar gelirli kesim için konut üretiminin TOKİ’yle karşılanması mümkün değil"

Dar gelir grubu için TOKİ, orta gelir grubu için Emlak Konut GYO, üst gelir grupları için de özel sektör iş başında gibi bir algı oluşmuş durumda. Bu dağılımın toplumun gereksinimlerini karşılamada maalesef yetersiz kaldığını rakamlar ve yüksek kira fiyat artışı kaynaklı tetiklenen enflasyon net bir biçimde ortaya koyuyor. KONUTDER olarak her platformda dile getirdiğimiz Kamu - Özel Sektör İşbirliği ile sosyal konut ve erişilebilir konut üretiminin arttırılması kronikleşmek üzere olan sorunun en ideal çözümü olacaktır” diyen Kumova, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dar gelirli kesim için konut üretimi TOKİ’ye devredilmiş gibi duruyor, ancak bu TOKİ için bir haksızlık olduğu gibi ihtiyacın da bu yolla karşılanması mümkün değil. Orta ve üst gelir grubunda Emlak Konut GYO ve özel sektör arasında kurulmuş olan ve başarısını kanıtlamış modelin sosyal ve erişilebilir konut için TOKİ ve özel sektör arasında da kurulması çok önemli. Bu modelin detaylarını da daha önce açıklamıştık."

"Yüzde 87, çocuğuna bir ev bırakmayı öncelikleri arasına alıyor"

İstanbul halkı “Konutu bir güvence ve yatırım aracı” olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 81,1’i konut yatırımını mantıklı buluyor. Yüzde 87 gibi bir çoğunluk çocuğuna veya gelecekte olabilecek çocuğuna bir ev bırakmayı öncelikleri arasına alıyor.

"İstanbul halkı kiracı olmaktan mutsuz, barınma endişesi duyuyor"

İstanbul halkı kiracı olmaktan mutsuz ve barınma endişesi duyuyor. Yıllar içinde ekonomik sebeplerden düşen talep ve üretim yetersizliği, konut sahiplik oranının düşmesine ve buna paralel olarak kiracı oranının ciddi bir artış göstermiş neden oldu. Bunun somut yansımaları da araştırmada şöyle öne çıkıyor:

Katılımcıların yüzde 79,9’luk gibi önemli bir çoğunluğu kiracı olmanın kendilerini mutsuz ettiğini ve gelecekte barınma noktasında bunun bir sorun teşkil edeceğini söylüyor.

Her üç kişiden biri (yüzde 34,6) İstanbul’da gelecekte barınma sorunu yaşayacağını düşünüyor. Barınma sorununa ilişkin endişenin varlığı, alt gelir gruplarında daha yüksek düzeyde görülüyor.

 "Gençler de barınma sorunu konusunda endişeli"

Son yıllarda gözlenen barınma sorununa ilişkin endişe gençlere de yansımış durumda. Gençlerin son 5 yılda öncelikleri değişmiş bulunuyor. Konut sahibi olma hedefi gelecek planında öne çıkmış durumda. Geçmiş dönemde yapılan çalışmalarda “Kendi evini satın alma isteği” gençler arasında beşinci önem sırasına sahipken, bu son araştırmada “kendi evini satın alma isteği” ikinci önem sırasında yer alıyor. Gençlerin uzun vadeli yatırım ve güvence arayışı belirgin bir şekilde konut sahibi olmayı önceliklendirmek istemelerine neden oluyor.

Konut almak isteyenler tasarrufa hazır. Yüzde 72,1’lik bir kesim uygun ödeme koşulları olduğunda konut almak için tasarruf etmeye, harcamalarını kısmaya hazır olduğunu belirtiyor. Gençler tüketimlerini kısıp ev almaya oldukça sıcak bakıyor. Tüketim harcamalarının tasarruf yoluyla kontrol altına alınması tüm gelişmiş dünya ülkelerinin uygulamaya on yıllar önce koyduğu bir yöntem. Tasarruf için ev alımını kolaylaştırmak en bilindik uygulama. Tüketim enflasyonunu dizginlemek için bizim ülkemizde de konut alımının kolaylaştırılması çok önemli.  

"Yakın zamanda konut almayı planlayanlar 40-50 yaş grubunda yoğunlaşıyor"

Kendini üst gelir grubu olarak tanımlayanların yüzde 45,7’si 5 yıl içerisinde konut almayı planlıyor. Yakın zamanda konut almayı planlayanlar 40-50 yaş grubu, üniversite mezunu, orta-üst gelir grubunda yoğunlaşıyor.

Araştırmaya katılanlar konut kredisi için ortalama olarak gelirinin üçte birinden vazgeçebileceğini belirtiyor. Üst gelir grubunda olanlar da bu oran gelirlerinin yüzde 40’ını konut taksitlerine yatırmaya hazır.

Gençler ise konut satın almak için 10 yıldan uzun vadeli borçlanmayı göze alıyor, konut almak için gerekirse arabasını satmayı planlıyor.