Lancet: Oxford'da denenen aşı yaşlıları koruma konusunda umut veriyor
19 Kasım 2020 14:11
İngiltere'nin Oxford kentinde denemeleri devam eden koronavirüs aşısının 60'lı ve 70'li yaşlarındaki yetişkinlerde kuvvetli bağışıklık tepkisi oluşturması, risk gruplarını korumada etkili olabileceği konusunda umut yarattı.
Araştırmacılar tıp dergisi Lancet'e 560 sağlıklı yetişkin gönüllü üzerinde sürdürülen ikinci faz denemelerinin "cesaret verici" olduğunu söylediler.
Oxford'daki aşının, Covid-19'a yakalanmayı engelleyip engellemediği konusundaki, daha büyük ölçekli üçüncü faz denemeleri de halen devam ediyor.
Bu kritik üçüncü faz denemelerinin ilk sonuçlarının birkaç hafta içinde belli olması bekleniyor.
Şu ana kadar Pfizer-BioNTech, Sputnik ve Moderna aşılarının üçüncü faz denemelerinin ilk sonuçlarının olumlu olduğu açıklandı ve birinin 65 yaş üzerine Covid-19'dan yüzde 94 koruma sağladığı kaydedildi.
İngiltere hükümeti, Oxford'da denemeleri süren ve üretimi AstraZeneca tarafından yapılacak olan aşısı için 100 milyon doz, Pfizer-BioNTech aşısı için 40 milyon doz ve Moderna aşısı için de 5 milyon doz sipariş vermişti.
Covid aşısını geliştirirken en önemli nokta insan vücudunun yaşı ne olursa olsun virüse karşı bir bağışıklık tepkisi geliştirmesini sağlamak.
Yaşı daha ileri olan yetişkinlerde bağışıklık sisteminin zayıflamış olması nedeniyle aşılar genellikle gençlerdeki kadar kuvvetli etki yaratmıyorlar.
Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmanın Lancet dergisinde başka bilim insanlarının da değerlendirmesinden geçen sonuçları, aşının bu sorunu aştığına, 56-69 yaş arası ve 70 yaş üzeri yetişkinlerin denemelerde 18-55 yaş grubu ile aynı ölçüde bağışıklık geliştirdiğine işaret ediyor.
'En çok tehlikede olanları korumak'
Oxford Aşı Grubu'ndan Dr. Maheshi Ramasamy "Aşımızın ileri yaşlardaki yetişkinlerde ağır etki yaratmaması bir yana, daha genç yaş gruplarındaki gönüllülerle benzer bağışıklık tepkileri oluşturmuş olduğunu memnuniyetle gördük" diyor.
Ramasamy, "Bundan sonraki adım, bunun hastalıktan koruma konusunda yeterli olup olmadığını belirlemek" diye sürdürüyor.
Şu ana kadar yapılan denemelerde, ikinci dozun yapılmasından iki hafta sonra deneklerin yüzde 99'unun bağışıklık tepkileri geliştirdiği görüldü ve bu tüm yaş gruplarını kapsıyor.
Bağışıklık sisteminin aşıya ne kadar olumlu cevap verdiğini ölçmenin diğer kriteri olan T-hücresi artışının da her yaştan deneklerde birinci dozun verilmesinden iki hafta sonra en yüksek düzeye çıktığı görüldü.
Dr. Ramasamy, "İleri yaşlardaki yetişkinlerde kuvvetli antikor ve T-hücresi tepkisi görmek çalışmamız açısından cesaret verici" diyor.
Covid-19'un en kötü etkilediği kesimler arasında ileri yaştakiler ve başka sağlık sorunları bulunanlar olduğunu hatırlatan Ramasmy, "Aldığımız sonuçların, aşımızın toplumda en çok tehlikede olan insanları hastalıktan korumaya yardımcı olacağı umudundayız. Ama emin olmak için denemeleri sürdürmemiz gerekiyor" diye konuştu.
'Yaşlılarda yan etkiler de daha az'
Aşı denemelerinde yaşı daha ileri olanlarda, aşının zaten genellikle hafif olan yan etkilerinin görülmesi ihtimalinin de daha düşük olduğu ve resmi adı ChAdOx1 nCov-2019 olan aşının güvenliği konusunda kaygı yaratıcı bir bulgu ortaya çıkmadığı anlaşılıyor.
Oxford denemelerine katılan gönüllüler gruplara ayrılarak, bir ya da iki doz aşı ya da placebo yani etkisiz bir sıvı enjekte ediliyor.
İki dozun ardından da aşının yapıldığı gün, bir hafta sonra, iki ve dört hafta sonra bağışıklık sistemlerindeki değişiklikler gözleniyor.
Oxford aşısında adenovirüs adı verilen ve şempanzelerde soğuk algınlığına yol açan ama değiştirilerek insanlarda gelişemeyecek hale getirilen bir virüs, zayıflatılarak kullanılıyor.
Deneme süreci nasıl kullanıma dönüşecek?
Geçtiğimiz Ocak ayında başlayan Oxford Üniversitesi çalışmasında üç ay içinde bir aşı formülü geliştirilmiş ve Avrupa'daki ilk insan üzerindeki denemelere Nisan ayında başlanmıştı.
Aşının Covid-19 karşısında ne ölçüde koruyucu olduğunu ortaya koyacak olan üçüncü faz denemelere Ağustos ayında geçildi ve halen devam ediliyor.
Bu aşamada elde edilen veriler, aşı ve ilaçların güvenliğinden sorumlu yetkililere gönderilip, incelenip onaylandıktan sonra aşının dünya çapında kullanımı için yeşil ışık yakılmış olacak.