Yusuf Özkan
Lahey, Hollanda
Hollanda Televizyonu'na (NOS) göre, bu ülkede yaşayan Türkiye kökenli göçmenler, koronavirüs önlemlerini Türk televizyonlarından takip ettikleri için, Hollanda'nın uyarılarını dikkate almıyor. Türk vatandaşları, Hollanda Başbakanı Mark Rutte yerine, daha çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kulak veriyor.
Hollanda'daki Türkiye kökenli örgütlerin çatı organı olan Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT) ise, koronavirüs önlemleri konusunda Türkiye kökenli göçmenlerin yeterince bilgilendirilmemesi konusunda Hollanda hükümetini eleştiriyor.
NOS'de yayınlanan Nieuwsuur (Haber Saati) programında, Amsterdam'ın kuzeyindeki Zaandam kentinde, yüzde 60'ı Türkiye kökenli göçmenlerden oluşan Poelenburg semtindeki koronavirüs önlemleri işlendi.
NOS'a göre, Türkiye kökenli göçmenler, Hollanda hükümetinin aldığı korona önlemlerini çok da önemsemiyor. Özellikle, en az 1,5 metrelik sosyal mesafe kuralına uyulmuyor.
Hollandalı semt sakinleri, özellikle yaklaşan Ramazan öncesi, Türk marketlerindeki alışveriş yoğunluğuna dikkat çekerek, küçücük dükkanların tıklım tıklım dolu olduğunu söyledi. Bazı Hollandalılar ise, Türkiye kökenli göçmenlerin yeşil alanlarda topluca oturup, caddelerde kalabalık şekilde yürüdüklerini anlattı.
Hollanda Televizyonu'nun sorularını yanıtlayan Semtteki Sultanahmet Camii Kadınlar Birliği Başkanı Neslihan Dulkadir, Türkiye kökenli göçmenlerin, hükümetin koyduğu kuralları ciddiye almadıklarını söyledi.
"Dil bilmiyorlar, sadece Türk televizyonları izliyorlar"
Hollanda'nın en büyük işçi sendikaları konfederasyonlarından biri olan FNV'nin yönetim kurulu üyesi ve Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) sözcüsü Murat Şekercan da, semtteki Türkiye kökenli göçmenlerin birçoğunun Hollandaca bilmediğini, bu nedenle Hollanda'nın aldığı önlemleri takip etmediklerini söyledi.
Uzun süredir Poelenburg semtiyle ilgilenen Şekercan, Hollanda Televizyonu'nun gündeme getirdiği durumu BBC Türkçe'ye değerlendirdi. Şekercan'a göre, 1980'lerden bu yana yanlış uyum politikaları nedeniyle semt gettoya dönüştürüldü. 60 metrekarelik apartmanlar, Anadolu yaşam biçiminin devam ettiği köylere evrildi.
Semtteki genç, yaşlı hemen hemen herkesin uydu antenleri atacılığıyla Türkiye'deki televizyon kanallarını izlediğini belirten Şekercan, toplumun, Hollanda'da yerine Türkiye'deki gelişmeleri yakından izlediğini söyledi.
Şekercan, Zaandam Belediyesi'nin de, göçmenleri kendi dillerinde bilgilendirme konusunda hiçbir adım atmadığını söyledi.
Koronavirüs konusunda Hollanda'nın durumu abarttığını savunan göçmenlerin, yakın zamana kadar parklarda barbekü yapıp, el sıkışmaya devam ettiğini anlatan Murat Şekercan, "Belediye, parkları kapattı. Bu kez halk, akşamüstü apartmanların önünde toplanıyor. Uyardığımızda, 'ne yapalım içeride canımız sıkılıyor' diyorlar" dedi.
Semt halkının Türkiye ile Hollanda arasında sıkışıp kaldığını söyleyen Şencan, sadece Türkiye'deki televizyonları izledikleri için, Türkiye'deki gelişmeler göre koronavirüs önlemi aldıklarını dile getirdi.
Türkiye kökenli göçmenlerin, Başbakan Mark Rutte yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uyarılarını dikkate aldıklarını savunan Şekercan'a göre, Türkiye'nin salgınla ilgili kuralları sıkılaştırmasından sonra, birçok kişi, aynı önlemleri Hollanda'da uygulamaya başladı.
"Hükümet yeterli çabayı göstermiyor"
Nieuwsuur programı, Türkiye'nin maske dağıtma kararı sonrası, Hollanda'da halk arasında böyle bir uygulama olmamasına rağmen, çok sayıda Türkiyeli göçmenin ağız maskesi takmaya başladığını aktardı.
Hollandalı muhabire konuşan maskeli Türkiye kökenli göçmenler, Lahey hükümetinin aldığı önlemlerin yeterince sıkı olmadığını belirterek, maske zorunluluğu ve sokağa çıkma yasağı olmamasını eleştirdi. Bazı Türkiye kökenliler de, Türkiye'nin aldığı önlemlerin daha iyi olduğunu öne sürdü.
Hollanda hükümetinin danışma organı olan, Türkiye kökenli örgütlerin çatı kuruluşu IOT'nin Başkanı Zeki Baran, BBC Türkçe'ye, başta yaşlılar olmak üzere, çok sayıda Türkiye kökenli göçmenin yeterince dil bilmediği için, Türkiye'deki kanalları izlediklerini söyledi.
Türkiye'deki yayınlarda da koronavirüs konusundaki bilgilendirmenin Hollanda'dan farklı olmadığını söyleyen Baran, ülkedeki göçmenlere ulaşma konusunda Hollanda hükümetini yeterince çaba harcamamakla eleştirdi.
Bazı bölgeler dışında salgın konusundaki toplumsal bilgilendirmenin sadece Hollandaca dilinde yapıldığını söyleyen Baran, bu nedenle dil bilmeyen göçmenlerin habersiz kaldığını belirtti. Baran, IOT'nin yer aldığı Göçmen Yaşlılar Örgütü'nün girişimiyle Türkçe koronavirüs bilgilendirme hattı açıldığına işaret ederek, hükümetin 500 bin Türkçe konuşan insan için yeterince çaba göstermediğini savundu.
Baran, özellikle Ramazan ayı boyunca önlemlerin ihlal edilmemesi konusunda, IOT'ye bağlı dernek be federasyonlara uyarılarda bulunduklarını anlattı.