Yeni tip Koronavirüs’ün ortaya çıktığı Çin’de vaka sayısında artışın gün geçtikçe azalmasıyla dünyada salgının en çok etkili olduğu ülke hâline gelen İtalya’da karantina devam ediyor.
John Hopkins Üniversitesi’nin hazırladığı Koronavirüs verileri haritasına göre 26 Mart itibariyle İtalya’daki Koronavirüs vakaları 74 bin 386’ya ulaşmış durumda. İtalya, 7 bin 500’den fazla ölümle virüsün ortaya çıktığı Çin'i geçerek, dünyada Koronavirüs kaynaklı ölümlerin en fazla olduğu ülke hâline geldi.
Koronavirüs salgını dünya genelinde endişe uyandırırken salgından etkilenen ülkeler için “İtalya örneği” değerlendirmesi hâline gelen ülkede ilk vaka, 20 Şubat’ta kuzeydeki Lombardiya bölgesinde 38 yaşında bir adamın hastaneye yatmasıyla tespit edildi.
25 yaşındaki Başak Silav, eğitim ve staj yapmak için gittiği İtalya’nın Floransa kentinde Koronavirüs’ün ilk günlerini yaşadı ve 32 saat süren bir yolculukla Türkiye’ye döndü. Şu an evinde kimseyle temas etmeden karantina süreci geçiren Silav, yaşadıklarını T24’e anlattı.
Bazı sağlık uzmanları Koronavirüs'ün en etkili olduğu ikinci ülke olan İtalya'da 20 Şubat'tan önce de çok sayıda tespit edilmemiş vaka olduğunu söylüyor. TIME dergisine konuşan İtalya Ulusal Sağlık Enstitüsü Enfeksiyon Hastalıkları Departmanı’ndan araştırmacı Flavia Riccardo, “İnfluenza vakalarının zirvesini yaşarken Koronavirüs çıktı” dedi. Riccardo'ya göre, İtalya’da vakaların hızla artmasına uzun bir süre testler yapılmadan temasların devam etmesi neden oldu.
İtalya, 20 Şubat’tan bu yana ani bir şekilde hızlanan salgınla bugün dünyada Koronavirüs’ten en çok etkilenen ülke hâline geldi. Vakaların hızla artmasıyla önce ülkenin kuzeyindeki Lombardiya “kırmızı bölge” ilan edildi, daha sonra da tüm ülke karantina altına alındı.
"İlk vakalar haberlerde çıktı ancak önlemler alınmadı"
Silav, İtalya’ya neden gittiğini ve İtalya’daki Koronavirüs vakalarını ilk duyduğu dönemi şöyle anlattı:
"Ocak ayında Floransa’ya marketing sertifika programı ve stajı yapmaya geldim. 6 ay burada yaşayacaktım. Burada Koronavirüs’ün konuşulmaya başladığı en net dönem limanda bir gemide vaka tespit edilmesi ve geminin karantinaya alınması oldu. Birkaç gün konuşulan bu olayın ardından insanlar yine de normal hayatına döndü; okullar, iş yerleri, mağazalar açık kaldı. O zaman günler sonra yaşanacakları tahmin etmemiştim.
Medyada ilk vaka haberlerinin çıkmasının ardından uzun bir süre önlem alınmadığını anlatan Silav, kendi hayatına Türkiye’de hijyen önlemlerine ne kadar dikkat ediyorsa o şekilde devam ettiğini, çevresinde de özel önlem alan kişileri görmediğini söyledi.
İtalya’da vakaların bir anda zirve yapmaya başlamasının okulların tatil edilip geri kalan her yerin açık bırakılmasına bağlı olduğunu düşünen Silav, “Hâlâ herkes restoranlara, barlara gidiyor ve sosyalleşiyordu, kimse bu noktaları tahmin edemezken hükûmetin karar alma mekanizması da yavaş çalıştı. Lombardiya ve çevresi “kırmızı bölge” ilan edildiğinde bile o bölgede yaşamayan benim gibiler için hayat normaldi. Daha açık alanlarda sosyalleşmek gibi basit önlemleri alsak da tüm ülkenin karantinaya alınması kararına kadar hayatımız çok değişmemişti. Karantina kararından sonra 12 gün evde kaldım.” dedi.
"Başka bir sağlık sıkıntım olsa bile burada hastaneye gidemeyecektim"
İtalya’da vaka sayısı arttıkça İstanbul’daki ailesiyle iletişim hâlinde kaldığını söyleyen Silav, “En doğrusunun İtalya’da kalıp virüsün geçmesini beklemek olduğunu düşündük. Fakat sonra Türkiye’nin giriş çıkışlara sınırlama getirme kararını duyunca sürecin belirsizliğini fark ettik. Ailemin burada olmama dair ne büyük endişesi, Koronavirüs’e yakalanmamdan öte başka bir sağlık sorunu yaşadığım zaman buradaki hastanelerin hepsi dolu olduğu için tedavi göremeyecek olmamdı” ifadelerini kullandı.
İtalya'da hastanelerde kapasite Koronavirüs hastaları için yetmemeye başladı
TIKLAYIN | New York Times: Dünyaya bir uyarı; İtalya'nın sağlık sistemi Koronavirüs sebebiyle inliyor
30 saati geçen uzun Türkiye yolu
Silav, İtalya’da durumun kötüye gitmesi ve belirsizliklerin artmasıyla aldığı dönüş kararını ve 30 saati geçen dönüş yolunu şöyle anlattı:
Türkiye’ye 18 Mart Çarşamba günü döndüm ve daha önce hiç bu kadar zor bir yolculuk yaşamamıştım. Yurt dışındaki öğrencilerin uçakla Türkiye’ye getirileceği haberini aldıktan sonra 16 Mart Pazartesi günü Roma Büyükelçiliği’ni aradım ve dönmek istediğimi, sürecin nasıl işlediğini sordum. Telefonda bana okulum bittiği için mi salgın sebebiyle mi döneceğimi sordular. Salgın için döneceğimi söyleyince, “Zaten karantinadasınız, dönmenizi biz tavsiye etmiyoruz” dediler.
Bu aşamadan sonra kendim dönmek için bilet arama başladım. Arkadaşım benden iki gün önce Kiev üzerinden Türkiye’ye dönmüştü ancak ben baktığım sırada o seferler kaldırılmıştı. Atina üzerinden dönmeye karar verdiğimde ise uçakların dolduğu uyarısıyla karşılaştım.
En son Roma’dan Moskova aktarmalı bilet buldum. Tüm eşyalarımı topladım ve Floransa’dan 17 Mart Salı günü trene binip Roma havalimanına gittim. Bilet bastırmak için kontlara gittiğimde bana o sabah Rusya’nın yalnızca kendi vatandaşlarını uçurma kararını aldığını, para iadesi için form doldurmam gerektiğini söylediler. Hemen başka bir yere bilet aramaya başladım.
14.25’te Frankfurt uçağı buldum. Oradan 19.25’te Lizbon’a geçip 18 Mart Salı sabahı Türkiye’de olacaktım. Frankfurt’a indiğimde Lizbon uçağım da iptaldi.
Artık her şeyin üst üste gelmesiyle çaresiz hissederek yeni bir dönüş yolu ararken Bükreş üzerinden İstanbul’a giden bir uçak buldum. Bükreş2te bir çok Türk farklı ülkelerden Türkiye’ye gitmeye çalışıyordu. Sabaha kadar havalimanında beklememizin ardından pervaneli bir uçakla yaklaşık 30 kişi İstanbul’a ulaştık.
İndiğimizde pasaport sırasından önce termal kameralarla ateşimizi ölçüp bir form doldurttular. 32 saatin ardından evime vardım, şu an evimde yalnız kalıyorum. Annem ve babam market alışverişimi yapıp kapıma bırakıyorlar.
Ben semptom hissetmiyorum ancak o kadar havalimanı ve uçak değiştirdim ki tedbirli olmam gerekiyor.”
"İtalya'da herkes başta çok rahat davrandı; umarım Türkiye'de böyle olmaz"
İtalya’da endişe içinde geçen günleri, 32 saatlik yolculuğu ve İstanbul’daki karantinasının ardından Silav’dan bir mesaj da var:
"Son olarak şunu söylemek isterim; İtalya’da kitlesel farkındalık erken oluşmadığı için önlemler geç alındı. Hastaneler artık tedavi edilebilecek kişileri seçip geriye kalanları sonraya bırakmak zorunda kalıyor. Bunun en önemli sebebi başta herkesin çok rahat davranmış olması. Umarım Türkiye’de aynısı yaşanmaz.
Bu salgın sonsuza kadar sürmeyecek ama hassas davranmaya devam etmemiz gerekiyor. Elbette yine güneşli günlerde dışarı çıkıp sevdiklerimizi göreceğiz ama şu an çevremizi ve kendimizi düşünerek evde kalma zamanı. Umarım bu günleri çocuklarımıza anlatacağımız günler olarak geride bırakırız”