Koronavirüs salgınının devam ettiğini belirten uzmanlar, laboratuvar ortamlarında bazı virüs ve mikropların ultraviyole ışınlarıyla etkisiz hale getirildiğini, ancak bu ışınların bilinçsiz şekilde mekan ve ürün temizliğinde kullanılmasının insan sağlığı açısından riskli olacağı konusunda uyarılarda bulundu.
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, güneşten yayılan ultraviyole ışınlarının dalga boyuna göre A,B ve C şeklinde 3'e ayrıldığını, bunlardan en tehlikelisinin ultraviyole-C olduğunu söyledi. Bu ışının lamba şeklinde üretilip dezenfeksiyon amacıyla hastane, Koronavirüs test laboratuvarı gibi özel ortamlarda kullanıldığını belirten Prof. Dr. Aydın, "Ultraviyole lambaları virüslü olabilecek ortamlarda havada kalan mikroorganizmalarla virüsün bulaşabileceği yerleri dezenfekte etmek üzere tedbirler aldıktan sonra çalıştırılıyor. Ultraviyole ışığı yalnızca temas ettiği yerleri dezenfeksiyon ediyor. Ulaşmadığı yerleri ise dezenfekte etmez. Alışveriş merkezlerinin dezenfeksiyonunda kullanılan ultraviyole ışınlarının, tekstil ürünlerine etkisi üzerine yapılan çalışmalar sonucunda zarar verdiği biliniyor. Mermer, granit gibi yapılar ve yürüyen merdivenlerin yapımında kullanılan malzemelerin bu ışınlara dayanıklı olabileceği kabul edilebilir. Buralar bu şekilde dezenfekte edilebilir ama asla insanların varlığında bu yapılmamalı. Ultraviyole ışınlarının yüzeylere uygulanması mümkün, ancak her türlü tedbir alındıktan sonra yüzeydeki mikroorganizmaların ulaştığı yerler kontrollü olarak insanların yokluğunda ve uygulayan kişi zarar görmeyecek şekilde yüzeylere tatbik edilebilir” dedi.
"Canlının olduğu ortamlarda kullanılmamalı"
Ultraviyole- C ışınlara gözlere zarar verdiği için asla bakılmaması ve polarize gözlük, ultraviyole kesici siperlik gibi tedbirler uygulanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Aydın, "Canlı ile ultraviyole ışınlarının ilişkisini kesmek gerekiyor. Ne bakmak ne de bulunduğu ortama girmemek gerekiyor. Ultraviyole lambasını herhangi bir açık ortamda, sokakta, evde, caddede, bahçede kullanmak çok riskli ve tehlikeli. Ultraviyole ışınlarının mikroorganizmalara zarar vereceği herkes tarafından biliniyor ama mikrop mu öldüreceğiz, insanları mı öldüreceğiz? Bu gibi ışınları kullanmak için eğitim almak lazım. Her yere rastgele ultraviyole ışığı koyarak Koronavirüsten kurtulalım şeklinde bir uygulamanın kesinlikle yapılmaması lazım. İnsan bedeninde Koronavirüse karşı kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Asla doğru bir uygulama değildir. Faydasından çok zararı olacaktır" diye konuştu.
"Doğrudan bakamazsınız"
Trabzon'da elektrikçi Şaban Orçun da ultraviyole lambalarının yalnızca hastanelere satışını yaptığını söyleyerek, "Ultraviyole lambalarını herkesin alabileceği bir ampul türü değil. Bu ampuller mikrop kırıcıdır. Hastaneler dışında pek fazla kullanılmaz. Normal bir ampul gibi de kullanılmaz. Doğrudan ampule bakamazsınız. Kapalı bir kutuya koyulur. Perdelenerek ışığın aşağıya verilmesi lazım. Işıktan korunmanız için güneş gözlüğü takılması lazım" dedi.
Ultraviyole C ışığı nedir?
Kaynağı güneş olan ve mor ötesi ışık olarak da bilinen ultraviyole C ışığı (UV-C), insan vücuduna temas ettiği anda kanser riskini yükseltmektedir. UV-C ışıklarını yaşam alanlarında filtresiz olarak kullanmak tehlikelidir. UV-C korumasız ve filtresiz kullanıldığında hücrelerin yapı taşı olan DNA ve RNA'yı parçalayarak cilt kanseri ve körlüğe sebep olmaktadır.