Koronavirüs salgınına karşı sürü bağışıklığı mı daha etkili, sokağa çıkma yasağı mı?
Hollanda, koronavirüs salgınına karşı İsveç'le birlikte Avrupa'da "sürü bağışıklığı" yöntemi uygulayan iki ülkeden birisi. Komşusu Belçika ise kapsamlı bir sokağa çıkma yasağı uyguluyor. Fakat gelinen noktada Belçika'da nüfusa oranla ölümün çok daha fazla olması, hangi yöntemin daha etkili olduğu tartışmalarını alevlendirdi.
16 Nisan 2020 15:01
Hollanda, Koronavirüs salgınına karşı İsveç'le birlikte Avrupa'da "sürü bağışıklığı" yöntemi uygulayan iki ülkeden birisi.
Belçika ise, komşusu Hollanda'yı "gevşek davranmakla" suçlayarak, sınırlarını kapattı ve zorunlu haller dışında sokağa çıkma yasağı uyguladı.
Ancak gelinen aşamada Belçika, nüfusa oranla ölüm sayısında İspanya'dan sonra en kötü durumdaki ikinci ülke oldu.
Bu da, "Salgına karşı sürü bağışıklığı, sokağa çıkma yasağından daha mı etkili?" tartışmasını alevlendirdi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin sürü bağışıklığı yönteminden söz etmesinin ardından, Belçika Sağlık Bakanı Maggie De Block, bunun "tehlikeli bir politika olduğunu" açıklamıştı.
Belçika, "komşusunun daha fazla virüs yayacağı" gerekçesiyle Hollanda sınırını kapatarak, polis kontrolleri başlamıştı.
Ancak ortaya çıkan rakamlar, Belçika'nın aldığı katı önlemlere rağmen, Hollanda'dan iyi durumda olmadığını ortaya koydu.
17 milyon nüfuslu Hollanda'da 28 bin 127 vaka tespit edilirken, 3 bin 134 kişi de hayatını kaybetti.
Yaklaşık 11 milyon 500 bin nüfuslu Belçika'da ise 34 bin 809 kişi koronavirüse yakalanırken, 4 bin 857 kişi hayatını kaybetti. Belçika günde 10 bin kişiye test yapıyor. Hollanda'da ise günlük test sayısı 17 binin üzerine çıkarılmış durumda.
Belçika'daki kamu yayıncısı VRT'nin araştırmasına göre alınan farklı önlemlere rağmen her iki ülkede de tespit edilen vaka ve hastaneye kabul edilen kişi sayıları aynı oranda azalmaya başladı.
Her iki ülkede de ilk olarak Şubat ayı sonunda koronavirüs vakaları tespit edildi.
Hollanda, Mart ayı başında öksürük ve ateş olan kişilerin evde kalması, insanların birbirleriyle el sıkılmaması çağrısında bulundu.
Hükümet, 16 Mart'ta okulların, restoran, kafe ve barların kapatılmasını, 3'ten fazla kişinin bir araya gelmesinin yasaklanmasını kararlaştırdı.
Mart başında seyahat uyarısı yapan Belçika ise, 18 Mart'ta zorunlu haller dışında sokağa çıkma yasağı, 20 Mart'ta da sınırılarını kapatma kararı aldı.
Belçika eve kapanırken, Hollanda'da halkın rahatça dışarı çıkmasına izin verildi. Mağazalar, pazarlar ve alışveriş merkezleri açık kalmaya devam etti.
Belçika Halk Sağlığı Araştırma Enstitisü'nden (Sciensano) Steven Van Gucht'e göre, Hollanda'daki durumun daha iyi olmasının nedeni, virüsün sadece belirli bölgelerde ortaya çıkması ve orada izole edilmesi.
Van Gucht, bunun kesin bilgi olmadığının altını çiziyor. Ancak Belçikalı uzmana göre, Şubat ayı sonundaki Karnaval kutlamalarının yapıldığı, Katolik nüfusun yoğun olduğu Kuzey Brabant ve Limburg eyaletlerinde ciddi biçimde salgın yaşanırken, bundan uzak kalan kuzey kesimlerin, daha sonra alınan önlemlerle korunmuş olması, akla yatkın bir seçenek.
Van Gucht'e göre, Belçika'da virüsün farklı bölgelerde ortaya çıkması, yayılmayı da arttırdı.
Hollanda'daki Erasmus Üniversitesi'nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Eric van Gorp ise Belçika'nın uyguladığı kapsamlı sokağa çıkma yasağı ile Hollanda tarafından uygulanan "akıllı yasak" arasında bir fark olmadığını savunuyor.
'Asıl önemli olan sosyal mesafe ve hijyen'
Van Gorp'a göre, virüse karşı asıl önemli olan tedbir, 1,5 metrelik sosyal mesafeyi korumak ve hijyen kurallarına uymak.
Hollandalı profesör salgınla mücadelede, ülkenin kültürüne uygun bir politika seçmesinin önemine işaret ederek "İnsanlar sadece neden yapmaları gerektiğini anladıklarında önlemlere bağlı kalırlar" diyor.
Hollandalı yetkililer de, halkın özellikle hijyen ve sosyal mesafe kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmasının, salgınla mücadeleye ciddi katkı sağladığı görüşünde.
Belçikalı yetkili Van Gucht ise, rakamların, ülkesinin bilimsel tavsiyeler sonucu aldığı önlemlerin işe yaradığını gösterdiğini savunuyor. Bu nedenle, sıkı önlemlere devam edilmesi gerektiğini söylüyor.
Hollanda Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü'ne (RIVM) göre, son dönemde yapılan kan bağışları sonucu, toplumun yüzde üçünde koronavirüse karşı bir antikor gelişti.
Bunun birkaç yüz bin kişiye karşılık geldiğini belirten RIVM Başkanı Jaap van Dissel, yaşlılarda antikor gelişiminin daha az olduğuna işaret etti. Van Dissel, araştırmanın halen sürdüğünü bildirdi.