Kars'ın Kağızman ilçesinde Kaymakam Okan Daştan'ın koruma polisi F.K.'nın, otomobilini kaymakamlık binası önüne park eden gazeteciyi darbettiği görüntülerin ardından adli ve idari soruşturma başlatıldığı bildirildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) polis Hüseyin Tayfun Üçgül’ün cenazesinde üç gazeteciye yapılan saldırıyı kınadı
Olay, 11 Temmuz'da öğle saatlerinde Kağızman Kaymakamlığı hizmet binası önünde yaşandı. İddiaya göre, Kaymakam Okan Daştan'ın koruma polisi F.K., yerel gazeteci Serkan Çağlar'ı 'Aracını yanlış yere park ettiği' gerekçesiyle uyardı. Çıkan tartışmada polis memuru F.K., Çağlar'ı darbetti. Olayın yaşandığı yere gelen Kaymakam Okan Daştan, durumu öğrenmeye çalıştı. Bu sırada yerden kaldırılan gazeteci, polis eşliğinde bölgeden uzaklaştırıldı. Kolundan ve bacağından yaralanan Çağlar, saldırıdan üzüntü duyduğunu, hastaneden aldığı darp raporu sonrasında polis memurundan şikayetçi olduğunu ifade etti.
Birbirlerinden şikâyetçi oldular
Yaşanan olay üzerine Kaymakam Daştan, yaptığı yazılı açıklamada, şöyle dedi:
"Bazı yerel internet haber siteleri ile sosyal medyada 'Kaymakam korumalarından gazeteciye saldırı' başlığıyla yayınlanan haber üzerine açıklama yapma gereği duyulmuştur. Haberde sözü edilen gazeteci şahıs, haberlerde yer alan olayın meydana geldiği 11 Temmuz 2023 Salı günü saat 12.10 sıralarında aracını park etmek üzere kaymakamlığımız hizmet binasının otoparkına giriş yapması nedeniyle uyarılarak aracını otoparktan çıkarması istenmiştir. Ancak ilgili şahsın kolluk kuvvetlerimizin tüm uyarılarına rağmen aracını otoparktan çıkarmamakta ısrar etmesi ve kolluk kuvvetlerimize direnmesi üzerine müdahale edilerek ifadesi alınmak üzere ilçe emniyet amirliğine götürülmüştür. Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden şikayetçi olmuştur. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır."
DAGC'den kınama
Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti (DAGC) Yönetim Kurulu, gazeteci Serkan Çağlar'a yapılan saldırıyı kınadı. Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Meslektaşımız Serkan Çağlar, bir haber araştırması için gittiği kaymakamlıkta aracını park ederken, Kaymakam Okan Daştan'ın koruma polisi tarafından darp edilmiştir. Olay sonrası hastanede muayene olan arkadaşımızın vücudunun birçok yerinde darbeler aldığı belirlenmiştir. Kaymakamın, kendisi gibi kamu görevi yapan gazetecileri koruması gerekirken, olayı izlemekle yetinmesi, arkadaşımızın yerde dakikalarca darbedilmesi olayı kabul edilemez bir durumdur. Kamu görevlilerinin, yanlış bir durum var ise bunu uyarı yoluyla çözmesi gerekirken şiddete başvurması tasvip edilemez. Meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, yapılan bu saldırıyı kınıyor, yetkililerin konuya gerekeni yapmalarını bekliyoruz." (DHA)
TGC'den kınama
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) gazetecilere yönelik iki saldırıyla ilgili açıklama yaptı. TGC Yönetim Kurulu Kars'ın Kağızman ilçesinde kaymakamın koruma polisinin gazeteciyi darp etmesi ile Muğla'nın Ortaca ilçesinde polis Hüseyin Tayfun Üçgül’ün cenazesinde üç gazeteciye yapılan saldırıyı kınadı. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Gazeteciler ülkemizde mesleki faaliyetleri nedeniyle sözlü ve fiziksel saldırıya uğruyor, hedef gösteriliyor. Haksız gözaltı ve tutuklamalarla mesleklerini yapmaları, haberin yurttaşlara erişimi engelleniyor. Gerçeğin kamuoyuna ulaşmasını istemeyenlerin ve özellikle kamu adına görev yapan belediye başkanı, kaymakam konumundaki kişilerin koruma polislerinden kaynaklanan şiddetin dozu da giderek artıyor.
Son olarak Kars Kağızman’da kaymakamın koruma polisinin gazeteci Serkan Çağlar'ı darp ettiği görüntüler kamuoyuna yansıdı.
Muğla Ortaca’da ise polis Hüseyin Tayfun Üçgül’ün cenazesinde DHA muhabiri Cavit Akgün, Fırat Akay ile Batı Haber Gazetesi imtiyaz sahibi Ayşe Sönmez saldırıya uğradı. Saldırıları kınıyor, meslektaşlarımıza ‘geçmiş olsun’ diyoruz.
Kamuoyunu etkileyen her olayın ardından gazetecilere yönelik yapılan saldırıların halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yönelik olduğu unutulmamalıdır.
Saldırıların failleri en kısa sürede bulunmalı, sorumlular cezalandırılmalıdır. Gazetecilere şiddet ve cezasızlık kural haline getirilmemelidir. Gazetecilere yönelik saldırıların ortadan kaldırılması için kamu görevlilerinin koruma polislerinin de #İçişleri Bakanlığı tarafından özel bir eğitim programına alınmaları sağlanmalıdır.
Son olarak 13 aydır Diyarbakır’da yargılanan 15’i tutuklu 18 gazetecinin ilk duruşma sonrasında Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilmesi sevindiricidir. #Gazetecilik suç değildir. Gazetecilik faaliyeti engellenmemelidir.”
