Dünya
Deutsche Welle

Kudüs konusunda Arap Birliği’nden Trump’a kınama

Arap Birliği liderleri ABD Başkanı’na çağrıda bulunarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını geri almasını istedi. Filistinli liderler de barış süreci için ABD’den başka bir arabulucu arayışında.

10 Aralık 2017 16:16

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını açıklaması sonrası olağanüstü toplanan Arap Birliği kararı "vahim" olarak değerlendirdi ve Washington yönetiminin kendisini "uluslararası hukuku ihlal eden işgalci tarafa koyduğunu" söyledi.

Cumartesi gecesi Birlik'in merkezi Kahire'de bir araya gelen üye ülkelerin dışişleri bakanları ABD'nin Kudüs kararı ile Filistin-İsrail barış görüşmelerindeki arabuluculuk rolünden vazgeçmiş olduğunu kaydetti ve kararı geri alma çağrısında bulundu.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebul Geyt, Trump'ın açıkladığı kararı kınadıklarını söyledi ve ABD yönetimine karşı "Arapların güveninin" sarsıldığını ve İsrail'in işgal ettiği toprakların "yasallaştırması" noktasına geldiğini ifade etti.

Pazar sabah saatlerinde yayınlanan iki sayfalık bildiri ABD'ye karşı herhangi bir cezalandırıcı hüküm içermezken, oturumdaki liderler aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde de benzer bir kınama kararının alınması için çağrıda bulundu.

Çarşamba günkü Kudüs kararından bu yana özellikle Filistin başta olmak üzere Ortadoğu'da birçok kentte protesto gösterileri düzenlenirken, Ebul Geyt, kınama metninin "sokakları yansıtmayı doğrudan hedeflemeyen siyasi bir karar" olduğunu dile getirdi.

Basın toplantısında konuşan Genel Sekreter, "Kudüs 50 yıldır işgal altında. Bu uzun zamana yayılan bir mücadele ve daha da şiddetlenecek bir savaş" ifadesini kullandı.

Zirveye katılan bakanlar ayrıca uluslararası topluma Doğu Kudüs'ün başkent olduğu Filistin devletini tanıma çağrısında bulundu.

Bildirinin tonu tartışması

Kulislerde kimliklerinin açıklanmaması şartıyla Associated Press ajansına konuşan Arap diplomatlar, bazı üye devletlerin, ABD ve benzer şekilde Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacak diğer devletlere karşı cezalandırıcı önlemleri de içeren daha sert bir bildiri yayınlanmasını istediğini, ancak nihai olarak bu talebin reddedildiğini söyledi.

Ilımlı Arap devletleri bu tip bir sertlik yanlısı bildiriyi fazla radikal bulurken, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki toplantıda Arap devletleri arasında "tamamıyla" birlik sağladığını savundu.

Maliki, "Ne tür önlemlerin alınacağına dair görüşmeler sürerken bir takım farklılıklar ortaya çıktı, ancak sonuç olarak önlemleri kademeli olarak arttırmaya karar verdik" ifadesini kullandı.

Ebul Geyt ve Maliki Arap uluslarının, İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda işgal ettiği toprakları geri vermesi karşılığında bu devleti tanıyacak 2002 tarihli barış planına bağlılıklarını bir kez daha dile getirdi.

Kudüs'ün statüsü

Üçüncü Arap-İsrail savaşı olan 1967 tarihli Altı Gün Savaşı İsrail'in mutlak galibiyeti ile sonuçlanmış ve İsrail doğu Kudüs'ü önce işgal daha sonra da ilhak etmişti.

Uluslararası toplum İsrail'in ilhakını tanımazken, İsrail ise Kudüs'ün "ebedi" başkentleri olduğunu belirten bir yasa çıkarmıştı.

Ortadoğu barış sürecinin başarıyla sonuçlanması durumunda Doğu Kudüs'ün Filistin'in ve Batı Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak belirlenmesi öngörülürken, görüşmeler sonlanmadan böyle bir girişimin olması uluslararası toplum tarafından kabul görmüyor.

ABD Kongresi 1995 yılında Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğunu tanıyan bir yasa geçirmiş, ancak sonraki yıllarda kentin statüsüne ilişkin takip eden yasal düzenlemeler Yüksek Mahkeme tarafından Kongre'nin dış ilişkilere müdahalesinin kabul edilemez olması gerekçesiyle iptal edilmişti.

Ancak ABD Başkanı Trump, aksi yöndeki tüm tavsiye ve çağrılara rağmen çarşamba günü bütün Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdı ve Amerikan Büyükelçiliği'nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması için gerekli hazırlıkları başlattığını açıkladı.

AP,AFP/ÇÖ,HT

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle