'FETÖ'nün 'kumpas' davalarıyla ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) şeref ve haysiyetini küçük düşürücü hareketlerde bulunmak, Türk toplumunun örf, âdet ve toplum yapısına uygun yaşamamak, içki ve kumara düşkünlük ve ahlaksızlık’ gibi iftiralarla ordudan ayrılmak zorunda kalan subaylar, haklarındaki iddiaları yargıda çürüttü. Geçimlerini sağlamak için simitçilik, boyacılık, çaycılık yaparak hayatlarına devam eden ve tekrar üniformalarını giyecekleri günü bekleyen askerler konuştu. Simit satarak geçimini sağlayan Alper Akdoğan, "Ordudan ilişiğim kesildikten sonra simit satarak geçimimi sağlamaya çalıştım. Geri döneceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum" dedi.
Hürriyet'ten Mert Gökhan Koç'un haberi aynen şöyle:
Kumpastan önce havacıydı o şimdi çaycı
Havacı Astsubay Başçavuş Bahadır Çınar: Usulsüz bir şekilde sorgulandık. Bilinçli olarak psikolojimizi çökertip ardından ifadelerimizi aldılar. Özel hayatla ilgili abuk subuk sorular sordular. ‘Cinsel eğilimin’, ‘Kız arkadaşın çok oldu mu’, ‘Alkol alıyor musun’, ‘Porno izler misin’ şeklinde. Bize imzayı attırıp ardından ellerinde hukuki delil olmadan yaptılar. İşimizden edildik. Darbeden önceki yıllar içinde, ordu içinde biat sağlamak için bunu yaptılar. Kalkışma öncesinde planlı bir şeydi. Ordudan atıldıktan sonra İzmir’de çay bahçesi işletmeye başladım. Anayasa Mahkemesi’nde hukuk mücadelem devam ediyor. Biz atılalı 4 - 5 yıl oldu, hiçbir suçumuz yok. Halen dönemedik insanın zoruna gidiyor.
Simit satarak gençindi
Havacı Astsubay Başçavuş Alper Akdoğan: Kumpasla 2014 yılında ihraç edildim. Bu kadar ileri gideceklerini düşünmemiştik. O dönemde Hava Kuvvetleri’nin bütün birliklerinden çok sayıda kişi, her hafta Ankara’ya çağrılıyordu. Benim bilgisayarıma girmişler ve görüştüğüm insanların fotoğraflarını gösterdiler. Asılsız ithamlarla ve baskılarla kâğıt imzalattılar. Hava Kuvvetleri’ne bir ekip getirildi ve yaptıkları kıyımın ardından oralara kendilerini yerleştirdiler. 15 Temmuz’da da cezalarını buldular. Anayasa Mahkemesi’ne ‘hak ihlali’ başvurusu yaptım ve hukuk mücadelesini kazandım. Ordudan ilişiğim kesildikten sonra simit satarak geçimimi sağlamaya çalıştım. Geri döneceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. Mücadelemizi kazanınca üniformalarımızla Üsteğmen Nazlıgül’ün mezarına gideceğiz.
Paraşüt şampiyonu kuş yetiştiriyor
Türkiye ve dünya paraşüt şampiyonu, Hava Kuvvetleri Komutanlığı MAK Timi’nde Astsubay Başçavuş Kemal Soylu: 2011 yılında resen emekli edildim. FETÖ’cüler beni kazanmaya çalıştı, ancak o gruba girmeyi reddettim. Bu sefer kuyumu kazmaya başladılar. Hava Kuvvetleri İstihbarat Dairesi’ne ifade vermeye çağırıldım. 6-7 saat ifade verdim. Taktikleri şu; hedefe koydukları isimlere başlık açıyorlar, altını dolduruyorlar.
Dosyanız oluşturuluyor ve atılma gerekçesi olarak işleme konuluyor. Eşcinsel olup olmadığımı sordular. 500 kadınla birlikte olduğumu iddia ettiler. Jigololuk yaptığımı, transeksüellerle birlikte olduğumu söylediler. İftiralarla ordudan uzaklaştırdılar. Ordudan ayrıldıktan sonra bir süre İzmir’de şoförlük yaptım. Geçim sıkıntısı nedeniyle şu an muhabbet kuşu yetiştirip satıyorum.
Mobilyacılık yapan yüzbaşı
Yüzbaşı Yusuf Yonca: Her hareketimde savunmam alındı. Bir hukuksuzluğumu yakalayamayacaklarına kanaat getirdiklerinde bu defa İzmir’de casusluk davasına ismimi monte ettiler. Yargılama devam ederken, TSK’dan disiplinsizlik gerekçesiyle 2013’te ihraç edildim. Hukuk mücadelem Anayasa Mahkemesi’nde devam ediyor. Şu an Antakya’da bir mobilya mağazasında çalışarak geçimimi sağlıyorum. Bizlerin tek suçu, ülkeyi ele geçirmek için devlet kadrolarında örgütlenen FETÖ karşısında dimdik durmamız.
Sıfırdan başlayan bir ODTÜ'lü
Havacı Astsubay Kıdemli Çavuş Mehmet Çakır: Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda, FETÖ’nün ‘ahlaksızlık ve disiplinsizlik’ kumpasıyla 2013’te ordudan ihraç edildim. Özel hayatımla ilgili sorulara maruz kaldım. Zorla ifade imzalattırdılar. Ordudan atıldıktan sonra yeniden üniversite sınavına girdim. ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. Anayasa Mahkemesi’nde açtığım ‘hak ihlali’ davasını kazandım. Baştan beri haksızlığa uğradığımızı biliyorduk, hepsinin yalan ve oyun olduğunu kanıtladık. Üniversitede ikinci sınıfta okuyorum, her şeye sıfırdan başladım. Geri döndüğümde hem okuyup hem de çalışmak istiyorum.
MAK Timi'nden güvenlik kulübesine
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Muharebe Arama Kurtarma Timi’nde Piyade Astsubay Başçavuş Fırat Çavdı: Yüksek Disiplin Kurulu’na çıkarılarak ‘TSK’nın şeref ve haysiyetini küçük düşürücü hareketlerde bulunmak, Türk toplumunun örf, âdet yapısına uygun yaşamamak, içki ve kumara düşkünlük ve ahlaksızlık’ suçlamalarıyla 2014 yılında resen emekli edildim. Gerçekte, 'FETÖ’ye dahil olmadığım için TSK ile ilişiğim kesildi. Ailemi geçindirmek için özel güvenlik sertifikası aldım. Şimdi Bodrum’da bir otelde güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum. Bir MAK personelinin yetişmesi devlete 1 milyon dolara mal oluyor. Benim devletime hizmet etmem gerekiyor. Hava Kuvvetleri içinde yapılanan o ekibe dahil değildim, o yüzden cezalandırıldım. Şeref ve gururla taşıdığım üniformamı ütüledim ve dolabıma astım. Askeri üniformamı tekrar giyeceğim günlerin hayalini yaşıyorum.
Geri dönüş süreci nasıl işliyor?
'FETÖ’nün kumpasla ordudan uzaklaştırdığı askerler hukuk mücadelesine Anayasa Mahkemesi’nde devam ediyor. Birçok askerin Anayasa Mahkemesi’ndeki süreci devam ederken, ‘özel hayatın gizliliği ve hak ihlali’ başvurusu yapıp kazananların dosyaları ise Danıştay’a gönderiliyor. Danıştay dosyayı idare mahkemelerine yönlendirirken, idare mahkemeleri de ‘hak ihlali’ kararını ordudan uzaklaştırılan askerlerin bağlı olduğu kuvvet komutanlıklarına yolluyor.