Özgür Özel ne demişti?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümü etkinliklerinde Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ve büyükelçilik yetkilileri tarafından bir karşılama yapılmadığına dair rahatsızlığını Dışişleri Bakanlığı’na bildireceğini söyledi.
Feyzioğlu'nun meslekten gelmediği için makamı hazmedemediğini de öne süren Özel'e cevap Feyzioğlu, karşılamanın görevleri olmadığını söyledi, resepsiyonda Erdoğan ve kabine üyeleri ile ilgilendiği için Özgür Özel'i görmediğini belirtti.
Özel, KKTC'de kendisini karşılamaya gelmeyen Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’na ilişkin şunları söyledi:
“Ülkemizde bir protokol var. Protokolde sayın Cumhurbaşkanı var, sayın Meclis Başkanı var, Ana muhalefet partisi var ve daha sonra diğer siyasi partiler var. Ben Türkiye'de protokolde üçüncü sıradayım, beni karşılama görevleri arasında ve dünyanın neresine gidilirse gidilsin ana muhalefet lideri büyükelçileri bizi havalimanlarında karşılıyorlar. Gelemeyebilirse elçilikten biri gelir. Hiç kimse yoksa çaycısı gelse başımızın üstünde yeri vardır çünkü Türkiye Cumhuriyetini karşılıyordur.
Biz Kıbrıs'a gittik ve bu ikinci gidişim, kendi yok (hadi CHP ile bir geçmişin var, belki bir kinin var) sen görev olarak orada bulunmak zorundasın. Kendin gelmezsen birini yolla. O yollanmayan kişiler de çok üzülüyordur ben eminim. Şu anda Kıbrıs'taki büyükelçi dışında Kıbrıs'taki hiç kimseye kızgın değilim. Çünkü oradaki o çirkin planlama büyükelçinin sorumluluğunda.
Bugün açıklama yapmış beyefendi, "Biz sadece bakanları karşılarız. Partileri karşılamayız" diye... Bakan benden sonra geliyor protokolde. Parti dediği de ana muhalefet partisi. Bir de Özgür Bey'i görmedim, görsem selamlardım diyor. Ekranlarda bütün Türkiye, bütün dünya gördü. Cumhurbaşkanı'nın iki yanındayım ben. Bu beyzade AK Parti masasına gidiyor, bizim masamıza gelmiyor.
Bize ne garezi var bilmiyorum. Bildiğim bu kişi muhalifti, tek adam rejimine karşıydı. Sonra ne olduysa oldu 180 derece döndü. Büyükelçilik verdiler, kendi meslektaşları bunu aforoz ettiler.Bu sanki benim suçummuş gibi Atatürk'ün partisine kafa tutuyor şimdi. Büyükelçi olmasa ben ona diyeceğimi biliyorum da arabasında Türk bayrağı taşıyor.
Ben değerlendirmeyi Dışişleri Bakanlığı'na bırakıyorum. Ben ona bir kulp takarım onu öyle kullanırlar ama bu doğru değil. Bu hazımsızlıktan geliyor. Dönekler çok ortodoks olur. Söylenecek çok söz var da taşıdığı bayrağa saygıdan söylemiyorum. Biz yaşadığımız rahatsızlığı Dışişleri'ne bildireceğiz. Gereğini yapmak da Dışişleri'ne kalmış."
|