Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nin (CİSST) hapisteki LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) bireylerin durumuna ilişkin Adalet Bakanlığı'na gönderdiği sorulara yanıtlar geldi. Derneğin hazırladığı değerlendirme raporuna göre, Adalet Bakanlığı “LGBT durumunda bulunan hükümlü ve tutuklular için özel tip ceza infaz kurumunun yapılması planlanmaktadır” dedi.
Bakanlıktan gelen yanıt üzerine derneğin yaptığı tespitlerde, "LGBT'li" ifadesinin kullanılmasının sorunlu olduğu belirtilirken, LGBT bireylere özel cezaevleri yapılması planının olumsuz sonuçlara yol açacağı söylendi.
Hapishanelerdeki LGBT breylere uygulanan tecritin başlıca zorluklardan olduğunun vurgulandığı açıklamada, Adalet Bakanlığı'ndan gelen yanıtlara göre Türkiye'deki hapishanelerde 79 LGBT birey olduğu belirtildi.
Derneğin Bakanlık'tan gelen yanıta ilişkin lgbthapiste.wordpress.com'da yayımlanan tespitleri şöyle:
'LGBT'li' ifadesi sorunlu'
1) Adalet Bakanlığı’nın kullandığı “LGBT’li” nitelendirmesi, LGBT olma halini, “kanserLİ”, “aidsLİ”, “veremLİ” nitelendirmelerinde olduğu gibi bir hastalık olarak gördüğünün belirtisi olarak okunabilir mi sorusunu akla getirmektedir.
2) Adalet Bakanlığı, LGBT mahpusların tamamının 79 kişi olduğunu belirtmektedir. Translar dışında bırakıldığında Lezbiyen, Gay ve Biseksüel mahpusların kendileri ifade etmediği sürece tespiti ve istatistiklere girmesi olası olmadığından, 79 rakamının oldukça büyük oranda transları kapsadığını düşünmek yanlış olmayacaktır.
'LGBT mahpusların büyük çoğunluğu tecrit ediliyor'
3) LGBT mahpusların hapishanelerde karşılaştığı başlıca zorluklardan birini kendilerinin şikayetlerinden de anlaşılacağı gibi tecrit edilmeleri oluşturmaktadır. Hapishanelerde az sayıda bulunan LGBT mahpusların güvenlik gerekçesiyle tecrit edildiğine dair bilgiler ve bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilmiş bir de mahkumiyet kararı vardır. Bakanlığın verdiği rakamlara bakıldığında da Maltepe’deki 11 ve Eskişehir’deki 9 mahpusun haricindeki 59 mahpusun diğer 16 hapishaneye dağıtılmış olduğu görülmektedir. Bu durum bu mahpusların tecrit edilip edilmediği düşüncesini akla getirmektedir.
Maltepe ve Eskişehir dışarıda bakıldığında LGBT mahpuslar her hapishanede ortalama 3 kişi olarak tutulmaktadır. 5 LGBT mahpus tamamen tektir. Bu rakamlar LGBT mahpusların büyük bir çoğunluğunun tecrit edildiğinin ifadesidir.
4) Adalet Bakanlığı’nın ifadelerine göre girişte LGBT olduğunu belirten mahpuslar “durumlarını belirtir sağlık kurulu raporu aldırılarak aynı durumda olan hükümlü ve tutuklular ile birlikte, konumlarına uygun koğuşlarda barındırılmaktadır”. Burada üzerinde durulması gereken konuyu, “durumlarını belirtir sağlık kurulu raporu aldırılması” oluşturmaktadır. LGBT olduğunu beyan eden mahpuslara sağlık kurulu raporu aldırılması şart koşulmakta ve bu nedenle bu mahpuslar insanlık onuruyla bağdaşmayacak muayenelerle karşılaşabilmektedirler.
'Özel hapishane, LGBT'lerin damgalanmasına sebep olur'
5) Bakanlık, LGBT’ler ”ortak kullanım alanı ve sosyal faaliyetlere çıkartılırken diğer hükümlü ve tutuklular ile bir araya gelmeyecek şekilde planlama” yapılır demekte ve eklemektedir “mevzuat hükümleri ve kurumun imkanları da göz önünde bulundurularak”. Hapishanelerde ortak kullanım alanlarının sınırlı olduğu bilinmektedir. Bu sınırlılık içerisinde planlama yapılırken hapishanelerde sayıları az olan LGBT mahpusların göz ardı edildiğine dair örnekler bilinmektedir.
6) Bakanlığın verdiği cevaptan anlıyoruz ki “LGBT durumunda bulunan hükümlü ve tutuklular için özel tip ceza infaz kurumunun yapılması planlanmaktadır.” LGBT mahpuslar için tek bir hapishanenin yapılması ve 79 LGBT mahpusun burada toplanması olumsuz sonuçlara da yol açabilecektir. Türkiye’nin birçok hapishanesinde ailesiyle ya da kendi sosyal çevresiyle aynı ilde tutulmakta olan insanlar hapishanenin yapılacağı bir mekana toplanacaktır. Bu durum LGBT mahpusların kendi sosyal yaşam ortamlarından koparılması anlamına gelecektir. Bunun yanısıra burada tutulmakta olan insanların damgalanma durumu daha da boyutlanacaktır.
'Davaların LGBT'ler için hızlı sonuçlandırılması olumsuzluk'
7) Bakanlığın verdiği cevaba göre LGBT mahpusların 8′i tutuklu 71′i hükümlüdür yani yaklaşık 9′da 1′i tutukludur. Türkiye’deki tüm mahpusların (17 Temmuz 2013 tarihi itibariyle) ise 26.809′u tutuklu 105.419′u hükümlüdür. Bu ise yaklaşık 4′de 1′i eder. Elde LGBT mahpusların dava sürelerine ilişkin veri olmasa dahi bu rakamlara bakıldığında LGBT’ler için dava süreçlerinin daha hızlı işlediği söylenebilir. Bu daha hızlı işleme sürecinin bir olumluluk olmaktan öte damgalanmadan kaynaklı bir olumsuzluk olduğu irdelenebilecek bir iddia olarak ele alınabilir.
8) Bilgi edinme çerçevesinde sorulan soruların bir kısmı cevaplanmamıştır.
Yukarıdaki 8 tespit, Adalet Bakanlığı’nın cevapları üzerinden yapılabilecek ilk tespitlerdir. Hapishanelerin birer kapalı kutu olması durumu LGBT mahpuslar söz konusu olduğunda daha da kapalılık arzetmektedir. Bu konunun gündeme getirilmesi, izlenmesi, sorunların tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin oluşturulup bu önerilerin insan hakları kapsamında devletten talep edilmesi önemlidir.
İşte Adalet Bakanlığı'na sorulan sorular ve verilen yanıtların tam metni