Libya'da Dışişleri Bakanı Manguş'un görevden uzaklaştırılmak istenmesiyle başlayan gerilim büyüyor
Libya'da Başkanlık Konseyi'nin Dışişleri Bakanı Necla el Manguş'u görevden almak istemesi, siyasi bir krize yol açtı. Geçici hükümet, Konsey'in hiçbir bakanı görevden alma yetkisinin olmadığını söylüyor. Manguş, BBC'ye verdiği röportajda 1988'deki Lockerbie saldırısıyla ilgili ifadeleri sebebiyle tepki almıştı.
07 Kasım 2021 19:54
Libya Başkanlık Konseyi, Dışişleri Bakanı Necla el Manguş'u 14 günlüğüne görevden uzaklaştırdığını, ülke dışına çıkışını da yasakladığını duyurdu. Bu sürede Manguş'la ilgili bir soruşturma yürütülecek.
Başkanlık Konseyi, ülkenin yıllar sonra göreve gelen ilk kadın dışişleri bakanını dış politika konusunda karar alırken yönetime danışmamakla suçladı. Geçici hükümet ise bu suçlamaları reddederek Manguş'un görevini "olağan şekilde" devam ettirdiğini savundu.
Başkanlık Konseyi'nin başlattığı "idareyi kötüye kullanma" soruşturmasını Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah el Lafi'nin yürüteceğini ve 14 günde sonuçlanacağını duyurdu.
Manguş'la ilgili siyasi gerilim, BBC'ye verdiği röportajın ardından yükseldi. 2003'te Libya'nın sorumluluğu üstlendiği 1988 Lockerbie patlamasıyla ilgili Manguş, ABD'nin saldırıyla ilgili talep ettiği bir Libyalı şüphelinin ülkeden çıkarılarak ABD'ye teslim edilebileceğini söylemesi üzerine, ülkede tartışmalar başladı.
Frankfurt'tan kalkıp ABD'deki Detroit şehrine yola çıkan uçak, 21 Aralık 1988'de yola çıktıktan bir süre sonra, İskoçya'nın Lockerbie kasabasının üzerinde seyrederken, henüz yola çıkmadan yerleştirildiği anlaşılan bir bombanın patlaması sonucu düştü. Uçaktaki 243 yolcu, 11 mürettebat ve düştüğü yerleşim yerindeki 11 kişiyle birlikte 270 kişi hayatını kaybetti.
Bu, İngiltere tarihinin en fazla ölümle sonuçlanan 'terör saldırısı' olarak anılıyor.
Necla el Manguş, BBC'nin sorusu üzerine ABD ile şüphelilerin teslim edilmesi konusunda işbirliğine açık olduklarını ve sürecin devam ettiğini söyledi, "Kurbanların ve ailelerinin acısını ve kederini anlıyoruz" dedi.
Bu açıklama, gelecek cuma günü Paris'te yapılacak geniş kapsamlı uluslararası Libya konferansı öncesi tartışma yarattı.
Aralık ayında da ülkede geçiş sürecini sonlandıracak seçimler yapılacak.
Ülke Muammer Kaddafi'nin devrilmesinden sonra pratikte ikiye bölündü. Doğu ve batıdaki birer parlamento tarafından yönetilen ülkede iç çekişmeler, seçimler yaklaştıkça dozunu artırdı.
Libya hükümeti Başkanlık Konseyi'nin bir bakanı görevden alma ya da uzaklaştırma yetkisi olmadığını savunuyor. Manguş ise, Paris Konferansı'na kadar yurt dışında bazı ziyaretlerde bulunuyor. Ziyaretlerinin ardından Paris'e geçmesi bekleniyor.
Seçim tarihleri üzerinde anlaşmazlık
Libya'da geçen yıl imzalanan ateşkes anlaşması sonrası ülkenin farklı kesimlerini temsil eden Libya Siyasi Diyalog Forumu, Birleşmiş Milletler öncülüğünde yapılan toplantılar sonrası 24 Aralık'ta parlamento ve başkanlık seçimleri yapılması üzerinde uzlaştı.
Şubat ayında da Başbakan Abdulhamid Dibeybe liderliğinde geçiş hükümeti oluşturuldu.
Ancak seçimler yaklaştıkça Tobruk'taki parlamento ile Başkent Trablus'taki hükümet arasında, parlamento seçimlerinin 24 Aralık'tan sonra yapılması üzerine bir tartışma başladı. Bazı siyasiler seçimlerin ertelenmesini talep ederken bazıları kararlaştırılan zamanda yapılacağını söylüyor.
Tobruk'ta etkili General Halife Hafter, parlamentonun çıkardığı yeni bir yasa sayesinde devlet başkanlığına aday olabilecek. Henüz resmen adaylığını açıklamasa da, 24 Aralık'ta yarışacağı tahmin ediliyor.
Bir diğer adayın da devrik lider Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi olması bekleniyor. Tobruk Parlamentosu'nun başındaki Akile Salih ve Trablus'taki bir önceki hükümetin içişleri bakanı olan Fethi Başağa'nın da seçimde aday olacağı öngörülüyor.
Geçiş hükümetinden üst düzey bir yetkili, Başbakan Dibeybe'nin de başkanlık seçimlerinde aday olmayı düşündüğünü açıkladı.
Başkanlık için adaylık kayıtları 22 Kasım'a kadar açık olacak. Parlamento seçimleri için ise adaylık başvuruları 7 Aralık'a kadar yapılabilecek.