İngiltere’nin başkenti Londra'da Cumartesi günü Brexit karşıtı bir gösteri düzenlendi. Beklenenin üzerinde katılımın olduğu gösteriye yaklaşık 600 bin kişi katıldı. Gösteri, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasına ilişkin olarak ikinci bir referandum yapılmasını talep eden "Halkın Oyu” (People's Vote) adlı girişimin çağrısıyla düzenlendi. "Halkın Oyu” hazırlanacak Brexit anlaşmasının son halinin İngilizlerin onayına sunulmasını talep ediyor.
Londra'da Hyde Park’tan parlamento binasına kadar yapılan yürüyüşte göstericilerin ellerinde AB bayrakları ile muhafazakâr Başbakan Theresa May’i eleştiren, Brexit karşıtı sloganların yazılı olduğu pankartlar vardı. Gösteriye Londra dışından gelenlerin yanı sıra iktidar partisinden AB yanlısı milletvekilleri ile Londra Belediye Başkanı Sadıq Khan da katıldı. İşçi Partili Khan, gösteriyi "demokrasimizde tarihi bir an” sözleriyle nitelendirdi. Gösteriye, 2016 yılında yapılan Brexit referandumunda reşit olmadıkları için oy kullanamayan çok sayıda gencin de katıldığı gözlemlendi.
Göstericiler ikinci bir referandum istiyor
Göstericilerin çoğu, ülkenin AB’den ayrılmasının son anda engellenebileceği ümidini taşıdıklarını dile getirdi. Yaklaşık iki yıl önce yapılan Brexit referandumunun sonuçları konusunda aldatıldıklarına inanan göstericilerin çoğu, ikinci bir referandum yapılması gerektiğini savunuyor. "Vatandaşlar birçok açıdan yanıltıldı” diyen göstericilerden biri olan Peter Hancock, Brexit’in gerçekte umulandan farklı olduğunu ifade etti.
Ancak Başbakan May, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ikinci bir referandum yapılmayacağının altını çizmişti. Lancester'dan gelen bir gösterici May’in bu açıklamasına “Bu tamamen saçmalık! Tamamen çılgınlık” sözleriyle tepki gösterdi.
İngiltere’de 2016 yılında referandumda halkın yüzde 52'si ülkenin AB’den ayrılmasından yana oy kullanmıştı. İngiltere, Mart 2019 sonunda AB’den ayrılması hedefliyor. Ancak Londra ve Brüksel arasında yapılan müzakarelerin tıkanması, İngilizlerin çoğunda ülkenin AB’den herhangi bir kurala bağlanmaksızın ayrılmak zorunda kalacağı ve bunun da karmaşaya yol açacağı endişesi yaratıyor.
DW,AFP/JD,EC
© Deutsche Welle Türkçe