Kısa adı "Fidesz" olan Macar Yurttaş Birliği partisinin milletvekili Janos Pocs'un komik bulduğunu belirterek Facebook'ta paylaştığı bir fotoğraf, ülkede 2018 genel seçimleri öncesinde halihazırda negatif olan siyasi atmosferi daha da gerdi. Fotoğrafta, kesilmiş bir domuzun üzerinde "O Saros'du" yazıyor. Ancak Macar dilinde bu cümle kinayeli bir anlam ifade ediyor. Zira cümle aynı zamanda "Sırada o vardı" anlamına da geliyor. Pocs, bu fotoğrafı "Bir domuz daha eksildi" yorumu ve sırıtan bir yüz emojisi eşliğinde paylaştı.
Bunun üzerine binin üzerinde Facebook kullanıcısı, milletvekilini eleştiri yağmuruna tuttu. Janos Pocs ise "Niye tepki gösterildiğini anlamıyorum. Burada söz konusu olan George Soros değil" diyerek kendini savundu. Ancak bu açıklama fazla inandırıcı bulunmadı. Zira Macaristan Başbakanı ve Fidesz Genel Başkanı Viktor Orban'ın da Macar asıllı Amerikalı Yahudi milyarder Soros'a karşı yoğun bir kampanya yürüttüğü herkesin malumu.
‘Resmen kabul edilen antisemitizm‘
Hatta Pocs'un masum rolünü oynaması, tepkileri daha da artırdı. Ilımlı muhafazakâr sıralardan bile paylaşıma dair eleştiri sesleri yükseldi. Yazar György Konrad, filozoflar Agnes Heller ve Gaspar Miklos Tamas ile film yönetmeni Ildiko Enyedi'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda entelektüel, Fidesz milletvekilinin istifasını talep etti. George Soros'un kurduğu Open Society (Açık Toplum) Enstitüsü de paylaşımı sert bir dille kınadı: "Bu, George Soros'u hedef alan şoke edici bir saldırıdır. Bu fotoğraf, uzun ve karanlık bir geçmişi olan antisemitizmin (Yahudi düşmanlığının) bir parçasıdır. Aynı zamanda Viktor Orban tarafından resmen kabul edilen antisemitizmin yeni bir örneğidir."
Vakfın bu açıklamasına iktidar cephesinin cevabı gecikmedi. Fidesz Meclis Grup Başkanı Gergely Gulyas, "Bu, Soros'un Macaristan karşıtı kampanyasının bir parçasıdır" derken Başbakan Viktor Orban son derece politik bir yorum yaptı: "Domuz kesimi, hükümetin sorumluluk alanına girmemektedir." Tartışılan paylaşımın sahibi Janos Pocs ise DW'nin gerek yazılı gerekse telefonla yaptığı mülakat başvurularını cevapsız bıraktı.
Bu son olay, Macaristan'daki siyasi havanın ne kadar kirli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Aşırı sağ motifli nefret söylemleri, Viktor Orban hükümeti döneminde artık gündelik hayatın bir parçası haline geldi. Gelecek ilkbaharda yapılacak parlamento seçimleri yaklaştıkça, durumun daha da vahim hale gelmesi kuvvetle muhtemel görünüyor.
Soros karşıtı iki kampanya
Macar hükümeti bu yıl Soros'u hedef alan iki kampanya başlattı. Eski antisemit motiflere dayanan propaganda çalışmalarının ilkinde Soros, "Macaristan karşıtı komplo cephesinin başı ve idarecisi" olarak lanse edildi. Kampanyanın sloganı ise "Son gülenin Soros olmasına izin vermeyelim" şeklindeydi. İkinci kampanyada Soros'un "Macaristan ve Avrupa'yı milyonlarca mülteci ile boğmak istediği ve bunun için bir plan hazırladığı" iddia edildi.
Macar asıllı bir Yahudi olan Amerikalı milyarder George Soros, kurucusu olduğu Açık Toplum Enstitüsü aracılığı ile özellikle Doğu Avrupa ülkelerindeki sosyal projelere yüz milyonlarca dolar bağış yaptı. Macaristan da 350 milyon dolar ile bu pastadan nasibini aldı. İşin ilginç tarafı, Başbakan Victor Orban da Soros'un bir bursiyeriydi. Orban son iki yıldır ise Amerikalı milyarderi adeta can düşmanı olarak görüyor.
Ancak Başbakan Orban ve diğer Fidesz mensubu politikacıların nefret söylemleri sadece George Soros ile sınırlı kalmıyor. Roman vatandaşlar her fırsatta kanun tanımaz ve tembel olarak yaftalanırken, idam cezasının geri getirilmesi talepleri ve eşcinsellerin hakir görülmesi de Fidesz'in artık olağan politikası haline geldi. Viktor Orban, aşırı sağcı Jobbik hareketinin lideri Gábor Vona'ya yönelik homofobik söylemlerde de bulunuyor. Macar basınında Vona'nın eşcinsel olduğuna dair bazı spekülasyonlar yer almıştı.
Keno Verseck
© Deutsche Welle Türkçe