Gündem

Madde bağımlılığından kurtulan genç: Hiçbir şey için geç değil

17 Haziran 2021 10:20

Gaziantep’te yaşayan 19 yaşındaki F.Ü., uyuşturucu kullanan arkadaşının yaşamını yitirmesiyle 5 yıl önce tedaviye başladı ve sonunda bağımlılıktan kurtuldu. 

F.Ü., henüz 14 yaşındayken uyuşturucu madde ile tanıştı. Bu tanışıklık bir süre sonra bağımlılığa dönüştü ve F.Ü. madde kullanmak için evden kaçmaya başladı. Ancak en yakın arkadaşlarından birisini uyuşturucu yüzünden genç yaşta kaybedince, tedavi olmaya karar verdi ve ailesinden yardım istedi. Ailesi sonunda F.Ü.’nün tedavisini Oya Bahadır Yüksel Gençlik, Çocuk ve Ergen Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde sürdürmeye karar verdi. Merkezde yapılan tahliller sonucunda F.Ü.’nün madde bağımlısı olduğu tespit edildi.

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın haber portalı, Gazetecilik Platformu'ndan Kader Koznan'ın haberine göre, uzun süren uğraşlar sonucunda F.Ü. madde bağımlılığından kurtularak yeni bir hayata başladı. Son 1 yıldır merkezde yatılı olarak tedavisini sürdüren F.Ü, pişmanlıklarını ve tedavi sürecini anlattı. Kendisiyle aynı kaderi yaşayan akranlarına ise uyuşturucunun her türlüsünden uzak durmaları için çağrıda bulundu.

"Uyuşturucu bağımlısı olmadan önce oyun bağımlısıydım"

Uyuşturucu kullanmaya 14 yaşında başladığını söyleyen F.Ü., uyuşturucu bağımlısı olmadan önce oyun bağımlısı olduğuna dikkat çekiyor. F.Ü. oyun bağımlılığı ile başlayan sürecin uyuşturucu bağımlılığına nasıl dönüştüğünü şöyle anlatıyor: “Uyuşturucu bağımlısı olmadan önce oyun bağımlısıydım… Daha sonra arkadaşlarımın internet kafede şekere benzer bir şeyleri kullandıklarını gördüm. Başlarda bunun bir uyuşturucu olduğunu bilmiyordum. Çok kısa bir süre sonra bilmediğim o madde ile tanıştım. Arkadaşlarım, oyun esnasında rahatlamam için bana birkaç defa uyuşturucu verdi. Açıkçası çok merak ediyordum ve alıp kullanmaya başladım. Bir, iki, üç derken ben yavaş yavaş uyuşturucuya alıştığımı fark ettim. Bu durumu her ne kadar kabullenmesem de gerçek ortadaydı ve ben bir uyuşturucu bağımlısıydım”.

"Babam, çözümü beni dövmekte buldu"

Ailesi, F.Ü.’nün madde bağımlısı olduğunu 2015 yılında fark etmiş. Ailesinin başlarda kendisinin madde bağımlısı olduğunu kabullenmek istemediğini söyleyen F.Ü., bu süreci şöyle anlatıyor: “Ailem, başlarda bu gerçeği kabullenmedi. Babamın bu gerçeği fark etmesiyle bana yönelik şiddet de bu süreçte başladı. Çünkü bizim ailede madde kullanan ya da madde bağımlısı olan kimse yoktu. Doğal olarak ailem bu duruma nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Sanıyorum bu yüzden babam, çözümü beni dövmekte buldu. Yine günlerden bir gün babam, cebimde uyuşturucu buldu ve bu işin böyle devam edemeyeceğini düşünerek bir karar aldı. Madde bağımlısı olan ve benim de sürekli yan yana olduğum bir arkadaşım vardı. Arkadaşım hem madde bağımlısıydı hem de Oya Bahadır Yüksel Gençlik Merkezi’nde ayaktan tedavi oluyordu. Babam arkadaşımı aradı ve bu rehabilitasyon merkezine nasıl gidebileceğimizi sorup araştırmaya başladı. Bu araştırmanın sonucunda rehabilitasyon merkezine gelip ayakta tedavi sürecine başladım”.

“Ayakta tedavi dönemi çok sancılıydı”

Ayakta tedavi süreci hastaların, hastaneye yatmadan sadece psikologlar eşliğinde, psikiyatri uzmanlarının verdiği ilaçlarla tedavi olduğu bir dönem. F.Ü. ayakta tedavi sürecinde madde kullanmaya devam ettiğini hatırlatıyor ve yaşadığı bu sancılı süreci şöyle anlatıyor: “Ayakta tedavide sürekli madde kullanmaya devam ettim. Çünkü dışarıdasınız ve madde kullanan arkadaşlarınız var. Yani ister istemez ‘gidip bir daha kullanayım’ diyorsunuz. Mobil ekipler bizleri dışarıda ne kadar kontrol etse de, onlar gittikten sonra her şey başa dönüp duruyordu. Ayakta tedavi süreci benim için çok sancılı ve yorucu bir dönemdi.

“Hayatımdaki dönüm noktam, yatılı tedavi”

F.Ü. hayatındaki dönüm noktasının rehabilitasyon merkezinde yatılı tedaviyi kabul etmesiyle başladığını dile getiriyor. Yatılı tedavi görmeseydi, etrafındaki madde kullanan arkadaşlarından ve bu alışkanlığından kopmasının imkânsız olduğuna dikkat çeken F.Ü’nün yatılı tedavi görmeye ikna olmasına ise çok yakın bir arkadaşının “son kez kullanacağım” diyerek madde kullanımı sonucunda aşırı dozdan hayatını kaybetmesi neden olmuş. Bu olayı üzüntüyle hatırlayan F.Ü. şöyle anlatıyor: “Bir arkadaşımla birlikte sokakta kalırken, arkadaşım bana son kez madde kullanacağını söyledi. Başta beni kandırdığını düşünmüştüm, o yüzden çok üstelemedim. Benim yanımdan ayrıldıktan sonra gidip uyuşturucu almış ve kullandığı yerde ölü bulunmuş. Arkadaşımın ölümü beni hem derinden sarsmıştı hem de çok korkutmuştu. Uyuşturucu kullanmaya devam eden kişilerin sonu ya cezaevi ya da ölüm olacaktı. Çünkü bu bilinen bir sondu ve bu son bana çok tanıdık geliyordu”.

“Ön yargılarımı bu merkezde kırdım”

Rehabilitasyon merkezindeki rutin altı aylık tedavi sürecinden sonra bile hala uyuşturucu kullanma hayali kurduğunu açıkça itiraf eden F.Ü., yatılı tedavi aşamasındaki deneyimlerini şöyle paylaşıyor: “Kendimce altı ay tedavi olduktan sonra ailemin güvenini kazanır, buradan çıktıktan sonra da yine madde kullanırım diye planlar yapıyordum. Daha sonra yatılı olarak ilk girdiğim gün içimde bilmediğim bir korku oluştu. Beni burada ne yapacaklar, kabullenmeyecekler, aşağılayacaklar diye sürekli kendi kendimi bu düşünceyle yedim bitirdim. Ailem burada yattığımı dışarıdaki akrabalarımıza söylerse veyahut onlar bir yerden duyarsa… Acaba akrabalarım, benim yüzümden aileme kötü davranırlar mıydı? Benim bu durumumu bilen tanıdıklarımız aileme karşı kullanabilirler miydi? Beynimin her kıvrımında dörtnala koşan binlerce soru vardı. Hem ön yargılıydım hem de ne yapabilirim diye kaygılıydım. Merkezde bulunan hocalarım benim bu durumumu gördüler ve benimle konuşmaya başladılar. Günden güne benim ne kadar değerli olduğumu, her insanın hata yapabileceğini ve bu hatadan mutlaka döneceğini belirttiler”.

“Sorunlarımla yüzleşmeyi öğrendim”

Uyuşturucunun hiçbir soruna çözüm olmadığını ilk defa arkadaşlarının zor anlarında onun yanında olmadığını fark ettiğinde anladığını dile getiren F.Ü. yatılı tedavi sürecinde bir anlamda aydınlanma yaşadığını şöyle anlatıyor: “Arkadaş çevresinde paran varsa uyuşturucu alır ve arkadaşlarınla birlikte kullanırsan iyi birisin, ama paran yoksa kötü birisin. Bu yüzden arkadaşlarımla aramda bir çıkar ilişkim vardı. Bir sorunumu arkadaşıma anlattığımda bana hemen uyuşturucu verirdi. İşte ben de o uyuşturucuyu alır ve kendimce sorunumu çözerdim. Rehabilitasyon merkezine geldikten sonra şunu fark ettim. Aslında ben sorunumu çözmüyordum, sadece her sorunumu madde kullanarak çözdüğümü sanıyordum”.

“Yaşama dair umudumu asla kaybetmedim”

Uyuşturucu kullandığı için çok pişman olduğunu söyleyen F.Ü., onca zaman ailesini üzmüş olmasına hayıflanıyor. F.Ü. her şeyin düzeleceğine dair umudunu kaybetmediğini ifade ederken, kendisi gibi uyuşturucu kullanan arkadaşlarına da şu tavsiyelerde bulunuyor: “Hiçbir şey için geç değil. İnanın, dua edin, gayret gösterin. Biliyorum çok zor ama madde bağımlısıyken yaşamak, o halde yaşamak daha zor. Kendiniz için mücadele edin, uyuşturucuya siz savaş açın ve bu savaşı kazanın. Her şeyi değiştirmek bizlerin elinde bunu unutmayın. Daha güzel bir gelecek için yaşayın ve gülümseyin”.