Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun Cumartesi gecesi başkent Caracas'ta konuşma yaptığı askeri törende kendisine karşı düzenlenen suikast girişimi ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle altı kişi gözaltına alındı.
Devlet televizyonundan bir açıklama yapan İçişleri Bakanı Nestor Reverol, ek olarak ilerleyen saatlerde daha fazla gözaltı olabileceğini söyledi.
Yakalanan altı kişiyi "terörist ve kiralık katil" sözleriyle nitelendiren Reverol, uzaktan kumandalı ve bomba yüklü iki insansız hava aracı (İHA) ile düzenlenen saldırıda yaralanan yedi kişiden üçünün durumunun ağır olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanı ayrıca eylemi "terör suçu ve suikast" kelimeleriyle ifade etti ve saldırının "maddi ve fikri sahipleri ülkenin içinde ve dışında tespit edilmiştir" sözlerini kullandı.
Gözaltına alınan kişilerden birisinin 2014 yılında ülkeyi sarsan hükümet karşıtı gösterilere karışmış şahıslardan olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı, diğer bir kişi hakkında da, bir askeri kışlaya saldırıda bulunma gerekçesiyle yakalama kararı olduğunu belirtti.
Plastik patlayıcı yüklü İHA'lar
Reverol, saldırıda kullanılan İHA'ların her birinin birer kilo C-4 plastik paylayıcı yüklü olduğunu ve Maduro'nun konuşma yaptığı sırada, eşi ve yakın kurmayları ile birlikte bulunduğu alana doğru uçurulduğunu söyledi.
Ulusal Muhafız Birlikleri'nin kuruluşunun 81'inci yıldönümü törenlerinde yaşanan olayda yetkililerin yaptığı açıklamaya göre İHA'lardan birinin uzaktan kumanda ile Maduro'nun hemen üzerinde, diğerinin ise ön tarafında patlatılması hedefleniyordu.
Askeri kaynaklar İHA'lardan birinin elektronik yöntemlerle düşürüldüğünü, diğerinin de iki sokak ötedeki bir binaya çarparak infilak ettiğini açıkladı.
Pazar günü devlet televizyonuna konuşan Savunma Bakanı Padrino Lopez, saldırganların bu şekilde Maduro ile birlikte Venezuela'nın tepe yönetim kadrosunu yok etmeyi hedeflediklerini öne sürdü.
Venezuela hükümeti saldırıyı, sosyalist yönetimin ortadan kaldırılması için uluslararası bir komplo olduğunun kanıtı olarak gösterdi.
"Affetmeyeceğiz"
Suikast girişiminden sonra televizyon ekranlarına çıkan Devlet Başkanı Maduro, "affetmeyeceğiz" ifadesini kullanmış ve saldırıdan "aşırı sağcı" grupları sorumlu tutmuştu. Devlet Başkanı'nın "aşırı sağcı" gruplar diyerek hedef gösterdiği çevreler Venezuela'daki muhalif gruplar olarak değerlendiriliyor.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'a da bir çağrıda bulunan Maduro, "terörist gruptan" hesap sorulması gerektiğini söylemişti.
Miami'de yaşayan bir grup ile komşu Kolombiya'daki bazı kişilerin saldırıyı planlayanlara destek verdiğini iddia eden Maduro'nun bu sözleri üzerine Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton Fox TV'de bir açıklama yaptı.
Bolton, "Eğer Venezuela hükümetinin, ABD ceza kanununun ihlal edildiğine dair bize sunmak istediği somut bir kanıtı varsa, ciddi bir şekilde inceleriz" ifadesini kullandı.
Maduro ayrıca, suikast girişiminden hemen sonra saldırının arkasında Salı günü görevi sağ görüşlü ve Venezuela yönetimini eleştiren Ivan Duque'ye bırakacak olan Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos'un olduğunu iddia etmişti.
Santos geçen hafta Venezuela "rejiminin düşmesi gerektiğini" ve bunun "yakında gerçekleştiğini görebildiğini" söylemişti. Kolombiya Dışişleri Bakanlığı ise Maduro'nun suçlamasını "saçma" sözleriyle yalanlamıştı.
Fanilalı Askerler Hareketi üstlendi
Maduro'ya karşı düzenlenen suikast girişimini Cumartesi gecesi bir açıklama yapan muhalif "Fanilalı Askerler" isimli grup üstlendi. ABD'de yaşayan Venezuelalı gazeteci Patricia Poleo'ya bir bildiri gönderen grup, Venezuela rejimini, "devlet dairesini zengin olmak için tiksindirici bir yol" olarak kullanmakla suçladı.
Grubun açıklamasında "Toplumun açlıktan acı çekmesini, hastaların ilaca erişememesini, para biriminin değersizliğini ve eğitim sistemimizin eğitmek ya da öğretmek yerine komünizmi endoktrine etmekten başka hiçbir şey yapmamasına tanık olmayı tolere edemiyoruz" sözleri yer aldı.
Muhalefet endişeli
Suikast girişiminin hemen ardından ordunun "karşılıksız sadakat" çağrısı yaptığı ülkede, muhalefetteki Frente Amplio Venezuela Libre Partisi lideri Nicmer Evans, hükümetin alacağı tedbirlerin "zulüm ve baskı dalgasına kapı açmasından" endişe ettiğini söyledi.
Suikast girişimini şu ana kadar Türkiye'nin yanı sıra, Küba, Bolivya, Suriye, İran ve Rusya kınarken, İspanya da "siyasi amaçlar için her türlü şiddeti" reddettiğini açıkladı.
Ekonomik krizden dolayı zor günler geçiren Venezuela'yı yüz binlerce kişi terk ederken, ülkede büyük bir gıda ve ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Hiperenflasyonun gözlendiği ülkede, Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre enflasyon oranı bu yılın sonuna kadar yüzde bir milyona ulaşabilir.
DW,AFP,AP/ÇÖ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe