Mahfi Eğilmez*
Merkez Bankası’nın bankaları fonlamakta kullandığı 3 araç var: Gecelik fonlama, haftalık repo ihalesi yoluyla fonlama ve geç likidite penceresi imkânıyla fonlama. Gecelik fonlama ve haftalık fonlama Merkez Bankası’nın normal fonlama imkânları olarak kabul ediliyor. Geç likidite penceresi ise günün akşamımda hesaplarını kapatamayan bankaların Merkez Bankası’ndan imkân kullanmasını sağlayan bir uygulama. Yani normal olmayan durumlar için fonlama imkânı.
Aşağıdaki tablo bu yılın başından bugüne kadar söz konusu üç fonlama imkânının faizlerindeki değişimi ve kullanım durumunu sergiliyor.
(*) İlk oran gecelik borç alma, ikinci oran gecelik borç ver me faizini gösteriyor. (**) İlk oran bankaların geç likidite penceresinden Merkez Bankası’na yatıracağı paraya alacağı faizi, ikinci oran bankaların Merkez Bankası’ndan geç likidite imkânıyla kullanacağı fona ödeyeceği faizi gösteriyor.
Tablodan görüleceği gibi Merkez Bankası’nın normal fonlama imkânları olan gecelik ve haftalık fonlama imkânları yılbaşından 1 Haziran’a kadar uygulama dışı tutulmuş, bunların yerine normal olmayan geç likidite penceresi normal bir imkân gibi kullanılmış bulunuyor. 1 Haziran 2018’den itibaren geç likidite penceresi alışılmış eski konumuna geri dönecek, normal kanallar da normal işlemler için kullanılmaya başlanacak.
Özellikle 28 Mayıs günü yürürlüğe sokulan ve adına sadeleştirme denilen düzenlemelerle güne 4,71 düzeyinde başlayan USSD/TL kuru 4,55 – 4,60 aralığına geriledi.
Para politikasında diğer düzenlemeler
Merkez Bankası, yılbaşından bugüne kadar faiz politikasının yanında da bazı para politikası adımları attı. Bunları da aşağıdaki tabloda özetleyelim.
Faiz politikasında yapılan artırımlara ek olarak yapılan bu düzenlemeler dövize olan talebi denetim altına alarak piyasaları sakinleştirmeyi hedefliyordu. Faizlerle birlikte yapılan bu düzenlemeler de kurda sakinleşmeye yardımcı oldu.
Sadeleşme mi, normalleşme mi?
Uluslararası piyasalar merkez bankalarının politika faizinin kaç olduğuyla ilgilidir. Bugüne kadar Merkez Bankası, politika faizi olarak yüzde 8’i ilan ediyordu. Bunu bütün ekonomi sitelerinde görmek mümkündü. Oysa aynı gün Merkez Bankası yüzde 16,50 ile geç likidite penceresi imkânıyla bankaları fonluyordu.
Merkez Bankası bu ikili görünüme son verecek adımları 28 Mayıs’ta attı, uygulamayı da 1 Haziran’da başlatacak.
İkili uygulama sona eriyor ama acaba bu bir sadeleştirme mi? Sadeleştirmenin kelime anlamı yalınlaştırma, yalın hale getirme, kolay, basit anlaşılır duruma getirmedir. Bu tanım çerçevesinde Merkez Bankası’nın bu yeni düzenlemesi sadeleştirme olarak tanımlanabilir mi? 1 Haziran’a kadar Merkez Bankası’nın uyguladığı tek bir faiz vardı: Yüzde 16,50 oranındaki Geç Likidite Penceresi faizi. Bu normal değildi ama sade bir uygulamaydı. Şimdi Merkez Bankası’nın gecelik faizi var (borç alma ve borç verme), haftalık repo ihalesi faizi var. Gecelik faizler, haftalık faize göre belirlenecek. Bir de zorda kalan bankaların eskiden olduğu gibi başvuracağı geç likidite penceresi faizi var. Görüleceği gibi bu pek de sade bir uygulama değil.
Bu düzenlemelerden sonra gelinen aşamada iki konuyu vurgulamamız gerekiyor:
1- Atılan adımlar kuru ve dolayısıyla enflasyonu denetlemek açısından geç kalmış olsa da olumlu adımlar.
2 - Faiz politikasında eski uygulama sade ama normal değildi, şimdiki uygulama ise normal ama sade değil.
*Bu yazı ilk olarak Mahfi Eğilmez'in kendi sitesinde yayınlanmıştır.