Balyoz davasında haksız yere tutuklu kalan E.K ve C.K’nin açtığı “haksız tutuklama tazminatı” davasında mahkemeler tartışılacak kararlar verdi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve 10. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklunun eşi ve çocuğunun cezaevi ziyaretleri için yaptıkları masrafların ödenmesini reddetti. Mahkeme kararlarında, bu harcamaların “yapılması gereken zorunlu harcamalar kapsamında olmayıp ihtiyari olduğu” belirtildi. Yargıtay’ın önceki içtihatlarına dayanılarak verilen kararlara tepki gösteren avukat İlter Aksoylu kararların “korkunç” olduğunu ve “insan kokusu taşımadığını” savundu.
Avukat İlter Aksoylu “Mahkemeye göre bu giderler zaruri değil ihtiyari imiş. Bir eşin kocasını, bir çocuğun babasını cezaevinde ziyaret etmesi gerekli değilmiş. Başka bir ifadeyle ziyaret etmeseymiş. Anayasa’nın 41. maddesi gereği aile Türk toplumunun temelidir. 18 yaşından küçük bir çocuğun babasını ziyaret etmesinin gerekli olmadığını bir mahkeme kararına nasıl yazabilir? Hiçbir norm olması dahi Türk toplumunun binlerce yıllık geleneğinde, toplumun çatısını ayakta tutan temel direk ailedir. Bir kadının ve aynı zamanda annenin, çocuğu ile birlikte tutuklu eşini ve aynı zamanda çocuğunun babasını ziyarete gitmesinin gerekli olmadığını söylemek ve bunu mahkeme kararına yazmak gerçekten çok üzücüdür. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 31 Aralık 1976 tarih ve 1976/13138 K. sayılı kararında belirtildiği gibi ‘... Hakim insana, tabiata, gerçeğe, olanağa sırt çevirmeden ve katı kalpler içinde sıkışıp kalmadan uyuşmazlığa ‘insan kokusu’ taşıyan bir çözüm getirmek zorunluluğundadır.’ Karardaki kokunun ‘insan kokusu’ olmadığı açıktır.” dedi.