Malatya Taşmış Köyü'nde toz ve gürültü ile mücadele: Maden çalışmaları sağlığımızı tehdit ediyor

Malatya'nın Pütürge ilçesine bağlı Taşmış köyü, maden stok sahasındaki faaliyetler nedeniyle adeta toz bulutları altında bir yaşam sürdürüyor. Akşam saatlerinde başlayan ve sabaha kadar devam eden madencilik çalışmaları, köy sakinlerinin sağlığını tehdit ediyor. Köy halkı, "Önlem alınsın, zehirleniyoruz" diyerek yetkililere çağrıda bulunuyor.

BirGün'ün aktardığına göre, köy, gürültü ve tozla kuşatılmış durumda. Taşmış köyünde kamyonların çalışması sırasında gürültü ve tozun yoğunluğu, köylülerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürüyor. Çalışmalar genellikle saat 19.00 gibi başlayıp, sabahın ilk ışıklarına kadar sürüyor.

"Yıllardır köylülerin mücadelesi var, ancak sesimizi duyuramıyoruz"

Pütürge Çevre Platformu Sözcüsü Ramazan Derin, köydeki maden çalışmalarının 30 yıldır devam ettiğini ve köylülerin bu süreçte sürekli olarak mücadele ettiğini belirtiyor. Derin, "Yıllardır köylülerin mücadelesi var, ancak sesimizi duyuramıyoruz. Birkaç yıldır örgütlenme başladı. Taşmış’taki Altuntaş Madencilik tarafından yapılması planlanan ‘kırma, eleme ve yıkama tesisi’ hakkında şirketin yaptığı çevresel etki değerlendirme (ÇED) başvurusu mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildi" diyor ve ekliyor: "Şimdi aynı bölgede maden stok çalışması yapılıyor."

"Çalışmalar sırasında çıkan kimyasallar bizi zehirliyor"

Köyden Bülent Küden, maden çalışmaları sebebiyle tarım ve hayvancılığın olumsuz etkilendiğini, çevredeki akarsular ve kaynak sularının kirlendiğini söylüyor. Küden, "Akarsular ve kaynak suları bu çalışmalardan olumsuz etkileniyor. Çalışmalar sırasında çıkan kimyasallar bizi zehirliyor. Kayısı başta olmak üzere sebze-meyve bahçelerimiz var. Bahçelerimizin üzeri tozla kaplı. Ses yüzünden sabaha kadar yatamıyoruz" diye ekliyor.

"Ne sebzemiz, ne kayısımız, ne üzümümüz kaldı"

83 yaşındaki Mehmet Ali Sağlam ise, "Madenin tozu ve dumanı yüzünden nefes alamıyoruz. Bu madeni köyümüzün dibinde istemiyoruz. Sesten oturamıyoruz, herkes perişan durumda. Ne sebzemiz, ne kayısımız, ne üzümümüz kaldı, her şeyin üzerinde bir karış toz" şeklinde konuşuyor.