T24 Spor
Mauro Icardi, Wanda Nara ile yaşadıkları ve dava süreciyle ilgili uzun bir açıklama yayımladı. Wanda Nara'nın evli oldukları dönemde başka biriyle birlikte olduğunu söyleyen Arjantinli yıldız, son 3 yıldır yaşadıklarıyla ilgili detayları aktardı.
Galatasaray'ın yıldız oyuncusu Mauro Icardi, boşanma sürecinde olduğu Wanda Nara ve 3 yıldır yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yaptı. Kişisel sosyal medya hesabından paylaşım yapan Icardi, "Hakim ve Çocuk Hakları Savunucusu'nun isteği üzerine bugüne kadar buna saygı duyduk. Ancak, kızlarımın annesinin ortaya koyduğu tüm bu acımasız yalanlara yanıt vermek zorundayım; zira sessiz kalarak onun kötü niyetli yalanlarını onaylamış olmayı istemiyorum" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Herkesin bildiği gibi, çocuklarım hakkında herhangi bir şey paylaşmak benim tarzım değil, çünkü bir Hakim ve Çocuk Hakları Savunucusu'nun isteği üzerine bugüne kadar buna saygı duyduk. Ancak, kızlarımın annesinin ortaya koyduğu tüm bu acımasız yalanlara yanıt vermek zorundayım; zira sessiz kalarak onun kötü niyetli yalanlarını onaylamış olmayı istemiyorum.
Ne zamana kadar yalanlara inanıp bu şekilde yaşamaya devam edeceğiz?
- Beni sahte bir şiddet suçlamasıyla kendi dairemden dışladılar.
- Santa Bárbara'daki bir cumartesi sabahında, diz ameliyatımdan saatler önce, başka bir sahte şiddet ve silah bulundurma suçlamasıyla beni evimden çıkardılar. Yapılan aramada hiçbir şey bulunamadı, sonuç tamamen NEGATİFTİ. Silahım yoktu, kimseye zarar vermedim ve yalnızca uyuyordum.
- Kızlarımı bana 13 Aralık'ta teslim etmeleri gerekiyordu, ancak telefonları kapattılar ve 17 Aralık'a kadar bu durumu sürdürdüler. Bu süre zarfında kızların annesi, Avrupa'da 'sevgilisiyle' seyahat ediyordu. O kişi, bir canlı yayında, ilişkilerinin 3 yıl öncesine dayandığını ve annelerinin benimle evliyken bunu sürdürdüğünü doğruladı. Ancak bana ve kızlarımıza, onun yalnızca bir 'ARKADAŞ' olduğunu yemin ederek söylüyordu. (Ama hâlâ başkalarını suçluyorlar, ne büyük ikiyüzlülük, değil mi?)
- 25 Aralık'ta, "Amerika'nın annesi", kızlarını mahkeme emriyle almak zorunda kaldığını söyledi. Karar, Noel'i babalarıyla ve yılbaşını anneleriyle geçirmeleri gerektiğini belirtiyordu. Ancak, kendisine istediği verilmediği için Punta del Este'ye gitmek istedi. Kendi iddiasına göre 10 milyon peso kefalet ödeyemediği için kızları almaktan vazgeçti. Ancak özel jet ve tüm diğer pahalı planlarını sürdürebildi. Daha da ötesi, birkaç gün önce 10 bin USD'yi İtalyan banka hesabına yatırmıştı. Bu nedenle kızlara verdiği, onları alacağına dair sözünü bozdu ve kızlarımı valizleriyle ortada bıraktı.
Ben ise bu terk ediş karşısında, hiçbir tereddüt etmeden, arkadaşlarımla yılbaşı geçirme planımı iptal ederek kızlarımla birlikte kalmaya karar verdim. Son 2 yıldır yaptığım gibi... O süre boyunca, onların annesi kendi hayatını kızlarının önüne koymayı seçmişti.
- "Tatil" bitince kızları benden tekrar almak istedi ve beni kızları ona teslim etmeye zorladı. 20 gün boyunca telefon görüşmeleri yaparak kızlarımı manipüle etti. Ancak kızlarım bana, annenin evine gitmek istemediklerini söylediler. Çünkü benim yanımda mutlu olduklarını, kendi yaşlarındaki çocuklarla eğlenceli bir ortamda olduklarını ifade ettiler. Bu süreçte, kızlarıma anneleri hakkında kötü bir söz ya da olumsuz bir davranışta bulunmadım.
- Durum burada bitmedi... Annesi, kızlarına 5 Ocak'ta onları alacağını söylemişti. Kızlarım hazırlanmış ve onu bekliyorlardı. Ancak, bir kez daha onları yüzüstü bıraktı ve avukatlarımın 6 Ocak'ta müdahalesiyle, anneleri kızlarını bir benzin istasyonundan alabildi."
- Kızlarıma, anneleri hakkında asla kötü konuşmam. Onlara, ailemizi yıkanın, üç yıl boyunca sevgilisi olan ve daha sonra "sevgilisi" olarak tanıtılan kişi olduğunu söylemem. O kişi yüzünden anneleri, kızlar Türkiye'de okula giderken, iki yıl boyunca Arjantin'de yaşadı. Aslında, o kişi sadece sevgilisi hapiste olduğu üç ay boyunca Arjantin'de değildi.
- "Sevgili" hakkında bilinmesini isterim ki, o kişi, Ocak 2023'te Dubai'de bir Senegal asıllı oyuncuyla buluştu. Aynı zamanda oğlunun doğum günü kutlanıyordu ve o kişi doğum günü bitmek üzereyken, 23:30'da kutlamaya katıldı. Yani oğlunun doğum günü bitmeden sadece 30 dakika önce geldi.
- Çalışmak için Avrupa'da olabilirdi. Hatta bunu İtalya'da büyük bir başarıyla yaptı. Ama kızlarımız, hiçbir zaman Arjantin'de yaşamadı.
- Annesi, beni halk içinde küçük düşürmeye çalışıyor. Ancak ben, ailemizi kurtarmak ve kızlarımız için verdiğim mücadeleyle gurur duyuyorum. Bunu, kızlarımızın iyiliği için yaptım ve yapmaya devam ediyorum.
- Beni küçük düşürme çabası, çocuklarımızın annelerinin onlara verdiği zararları umursamadığını açıkça gösteriyor. Çocuklarımızın arkadaşlarına ve çevresine karşı utanç içinde kalmasına sebep oluyor. Bu süreçte kendi çıkarlarını ve savaşını çocuklarımızın önüne koyuyor."
- Son olarak, 20 gün boyunca kızlarını görmedikten sonra, annelerinin yaptığı ilk şey onları manipüle etmek oldu. Çocukları, sahip olduğum ve tüm bu söylenenlerin yalan olduğunu kanıtlayan belgelerle yalanlara ve nefrete maruz bıraktı. Onlara, bizim ailemizin kendi hataları yüzünden yıkıldığını ve bunu söyleme cesareti olmadığını, kızlarına gerçeği söylemediğini gösterdi. Aileyi kendisinin bitirdiğini, üç yıl süren bir ilişkiyi yasallaştırmayı ve bunu resmileştirmeyi kendi seçtiğini açıklamak yerine, kızlarımızı manipüle etmeyi tercih etti.
Kime yalan söylüyor? Kimi kandırmaya çalışıyor? Bu kadar yalan yeter artık, Tanrı aşkına!
- İşin en tuhaf tarafı, kızlarımız her zaman Eugenia'nın "La China" olduğunu biliyordu. YouTube'da ve Spotify'da onun şarkılarını dinlemek istiyorlardı, hatta hayranları oldular ve bunu kanıtlayabilirim. Ancak ben bu bilgiyi kızlarımın iyiliği için saklıyorum.
- Söylediğim ve yayınladığım her şeyi, kızlarımın annesinin yalanları ve iftiraları yüzünden yapmak zorunda kalıyorum. Bunlar, kızlarımın refahını ve zihinsel sağlığını umursamayan bir anneden geliyor.
- Ruhumu en çok acıtan şey, anneleri tarafından psikolojik olarak manipüle ediliyor olmaları. Ancak adalete güveniyorum. Doğru yolda olduğumdan eminim. Beni adalete sürüklediler, beni karalamak istediler ama gerçek hep galip geldi. Hep birlikte kazandık."
