Afrika dışındaki ilk vakalar 2003 yılında ABD'de görülen salgınla kaydedildi. Hastalık, insanlara çayır köpeklerinden geçmişti. Köpeklereyse ülkeye ithal edilen küçük memelilerle taşınmıştı. Toplam 81 vaka bildirildi, ancak bu vakaların hiçbiri ölümle sonuçlanmadı.
2021 yılında ABD'de, Nijerya'dan geldiği öğrenilen Teksas'lı bir kişi ile temasa geçen 200'den fazla kişide
bu hastalığın gözlemlenmesi üzerine kişiler, gözlem altına alınmıştı.
2017'de Nijerya, ülkenin resmi kayıtlara geçen son maymun çiçeği salgınından yaklaşık 40 yıl sonra, en büyük salgını yaşadı. 172 şüpheli maymun çiçeği vakası kayda geçti ve hastaların yüzde 75'inin 21 ila 40 yaşları arasındaki erkekler olduğu bildirildi.
Salgın olasılığı var mı?
İngiltere'de halk sağlığı uzmanlarına göre ulusal bir salgın riski oldukça düşük. Nottingham Üniversitesi'nden Moleküler Viroloji Profesörü Profesör Jonathan Ball, "Maymun çiçeği bulaşan bir kişiyle temasta bulunan 50 kişiden sadece birinin hastalığa yakalanması virüsün bulaşıcılığının ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. Ülke çapında bir salgının eşiğinde olduğumuzu düşünmek yanlış olur" dedi.
İngiltere Halk Sağlığı Ulusal Enfeksiyon Servisi (PHE) Direktör Yardımcısı Doktor Nick Phin de maymun çiçeğinin insanlar arasında kolaylıkla yayılmadığını, bu nedenle salgın riskinin çok düşük olduğunu belirtti.
"Çiçek aşısı etkili olabiliyor''
Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre veriler, çiçek hastalığının kökünün kurutulmasında kullanılan aşıların maymun çiçeği virüsüne karşı da yüzde 85 oranında etki gösterdiğini ortaya koyuyor. WHO, virüslerin birbiriyle bağlantısı olup olmadığını anlamak için uzmanların genetik haritalama çalışması yaptığını kaydetti.