Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin Gülen cemaatini hedef gösterek, "Bugün karşımızda lise, üniversite ve memuriyet sınavlarını yıllarca sabote etmiş bir çete yapılanması var. 2013 SBS dahil bir çok sınavda manipülasyon yapıldığı söyleniyor" iddiasında bulundu.
Akşam gazetesine konuşan Tekin, "ÖSYM, 2010 yılındaki KPSS'den sonra ciddi tedbirler aldı" dedi.
Akşam gazetesinde yer alan haber şöyle:
Cemaatin eğitim alanındaki vesayetinin süreç içinde giderek güçlenip en yüksek noktaya geldiğini de vurgulayan Tekin, "Karşımızda lise, üniversite ve memuriyet sınavlarını manipüle etmiş, istedikleri kişileri istedikleri okullara yerleştirip mezun olmalarını sağlamış bir çete yapılanması var. Bu çete, toplum mühendisliği yaparak kendi yandaşlarını istedikleri kurumlara yerleştirmeyi de başarmıştır" diye konuştu. AKŞAM'a konuşan MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in açıklamaları şöyle:
'28 Şubat'ta büyüdüler'
Bugün, "Paralel Yapı" olarak adlandırılan çetenin, siyasi otoriteye karşı koyacak bir noktaya gelmesinde, en büyük rolü 28 Şubat Postmodern Darbesi oynamıştır. 28 Şubat vesayeti, halkın çocuklarının gittiği imam hatip okullarını kapatarak eğitim alanını cemaate ihale etmiş ve bu yapılanmanın palazlanmasını sağlamıştır. Veliler de, İmam Hatip'lerin kapatılmasıyla, "çocuğum dindar yetişsin" düşüncesiyle cemaat okullarına yönelmişlerdir.
'Sınavlar yıllarca sabote edildi'
Bugün karşımızda lise, üniversite ve memuriyet sınavlarını yıllarca sabote etmiş bir çete yapılanması var. 2013 SBS dahil bir çok sınavda manipülasyon yapıldığı söyleniyor. Bu yapılanma istedikleri adamları istedikleri liseye, üniversiteye yerleştirip mezun olmalarını sağlamıştır. Toplum mühendisliği yapıp, istedikleri türden insanları yetiştirip istedikleri kamu kurumalarına yerleştirmişlerdir. Ancak şunu da belirtmeliyim, ÖSYM 2010 yılındaki KPSS'den sonra ciddi tedbirler aldı.
'Gerçek anlamda bir örgüt'
Sözünü ettiğimiz yapılanma, süreç içinde siyasi iradeye karşı koyma noktasına kadar gelmiştir. Hükümet'in dershanelerin dönüşümüne ilişkin adımları üzerine ortaya çıkıp, 'dershaneleri kapatamazsınız, yaptırmayız' diyerek kampanyalar başlatmışlardır. Ardından daha da ileri gidip, milletin oyları ile göreve gelmiş bir hükümeti alaşşağı etmek istediler. Bunun en somut örneği dershane düzenlemesi sırasında yaşanan 17 Aralık girişimidir. Karşımızda gerçek anlamda bir çete yapılanması var.
'Deşifre olmaya devam edecekler'
Bu çetenin farkında olmayanlar, dershane tartışmalarının ilk başladığı dönemde 'ne güzel dershanecilik yapıyorlar ne istiyorsunuz?' diyordu. Bugün gelinen noktaya baktıklarında eminim ki, artık farklı düşünüyorlardır. Çünkü kirli ilişkileri deşifre olmaya başladı ve olmaya da devam edecek. Dershanelerin dönüşümü tamamlandıktan sonra da, 'kral çıplak' diyeceklerdir.