Akademisyen ve yazar Mehmet Altan, Yeni Akit gazetesi muhabiri Muhammed Uzun hakkında, kendisi için 'FETÖ'cü' ve 'FETÖ'nün kalemşörü' ifadelerini kullanarak hedef gösterdiği gerekçesiyle 'hakaret' ve 'iftira' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Altan ayrıca muhabir Uzun ve gazetenin yayımcısı Ramazan Fatih Uğurlu'ya 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
29 Aralık 2019 tarihinde gazetenin manşetten verdiği haberinde Anayasa Mahkemesi ve Mehmet Altan'ı hedef gösteren ifadeler yer aldı.
Tam manşetten verilen “AYM kimler için çalışıyor”, "Millet aleyhine kararları, millet adına alıyor" başlıklı haberin içeriğinde "Darbeye teşebbüsten yargılanan FETÖ’cü Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında ihlal kararı verildi.” ifadeleri yer aldı.
Muhammed Uzun imzalı haberde birçok milletvekili ve gazeteci hedef alınarak, Anayasa Mahkemesi'nin Wikipedia hakkında verdiği ihlal kararı için "Türk milleti adına karar vermekle yetkili kılınan Anayasa Mahkemesi (AYM) skandal kararlarıyla kamu vicdanını yaralıyor... Adli sicil kaydı olmayan teröristlerin memur olmasında sakınca görmeyen AYM, en sonunda Türkiye’yi terör örgütü DEAŞ’a destek veren ülke olarak gösteren Wikipedia’yı haklı buldu" dendi.
Altan'ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu tarafından gazete muhabiri hakkında yapılan suç duyurusunda, haber içeriğinde Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlara dair suç teşkil eden ağır suçlamaların bulunduğu kaydedildi. Yapılan bu haberle, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti, devletin kurum ve organlarının aşağılandığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
"3 ayrı anayasal hakkının ihlal edildiği, tutuklanmayı bırakın göz altına dahi alınamayacağı Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu ve AİHM tarafından saptanan ve neticede beraat eden Mehmet Altan’ın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut fiil ve olgu isnat etmek suretiyle onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunulmaktadır"
Mehmet Altan hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararı ile kesinleşen beraat kararı hatırlatılarak, "Bu bağlayıcı ve kesin karara karşın Yeni Akit Gazetesi müvekkilden “FETÖ’nün kalemşörü” ya da “FETÖCÜ” olarak söz edemez" ifadeleri kullanıldı.
Altan'ın kişilik haklarına saldırıldığı ileri sürülerek açılan 100 bin liralık manevi tazminat davası dilekçesinde de tüm bağlayıcı yargı kararlarının hiçe sayılarak Mehmet Altan'ın işaretlendiği ve lekelendiği kaydedildi. Dilekçede şu ifadeler yer aldı:
"FETÖ isimli terör örgütü ile müvekkilimi kaleşörü vs gibi yakıştırmalar ile anarak , toplum önünde itibarını kaybetmesi, aşağılanması, saygınlığını yitirmesi amaçlanmakta, üst derece yargı makamlarının kararları ile müvekkilimin beraat etmesinin üzeri örtülmek istenmekte, yeni bir algı yaratarak beraat ettiğinin unutturulmak istenmekte olduğu anlaşılmaktadır."
Bugün de gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ali Karahasanoğlu, tekrar Mehmet Altan'ı hedef göstererek, 'Mehmet Altan’ı beraat ettiren yargı, Turan Kılıç’ı ettiremedi!' başlıklı bir yazı yazdı. Yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cezasını kaldırdığı Sivas katliamı faillerinden Ahmet Turan Kılıç'ın yaşadığı 'mağduriyet'ten bahsetti.