Gündem

Mehmet Altan yazdı: Askerler Aziz Nesin’i neden tutukladı?

18 Mayıs 1961 perşembe akşamı Birinci Şube’nin iki memuru gelir gazeteye. İhsan Ada ile Aziz Nesin’in nezaret altına alındığını tebliğ ederler

18 Aralık 2019 13:07

Mehmet Altan*

"27 Mayıs'ın şaşılıkları" başlıklı yazıda "27 Mayıs için de, daha doğru bir tanımla Millî Birlik Komitesi için de demokratik şaşılıklar açısından iki gelişme yaşandı. Bunlardan ilki 'Tedbirler Kanunu'dur, ikincisi ise iki gazetecinin tevkif edilmesidir," demiştim.  

Tedbirler Kanunu'nun macerasını gördük.  

Basın özgürlüğü için çok önemli kurumsal ve hukuksal düzenlemeler yapan Millî Birlik Komitesi de maalesef geleneği bozmadı ve Aziz Nesin ile İhsan Ada'yı tevkif etti. Elli gün tutuklu kaldılar. Şimdiler için devede kulak sayılır.  

Türkiye ifade özgürlüğünü tüm içeriği ve kapsamıyla benimsemedikçe hiçbir zaman düze çıkamayacak, çıkamıyor da zaten.  

İfade özgürlüğünün önemini içselleştirmiş bir ülke de düşünce için mahkeme, hapishane filan da zaten olmaz.  

* * *  

Söylediğim gibi Millî Birlik döneminde tutuklanan ilk gazeteciler Aziz Nesin ile İhsan Ada olmuştur.  

Kasım Gülek bir gazete çıkartmaya karar verir. Adı Yeni Tanin'dir.   

Tanin 1 Mart 1961 günü yayınlanmaya başlar.   

İlerici olarak tanınan yazarların Tanin'de toplanması çeşitli jurnallere konu olur.   

Aziz Nesin'in yazıları için solculuk araştırmaları başlamıştır yine.  

18 Mayıs 1961 perşembe akşamı Birinci Şube'nin iki memuru gelir gazeteye. İhsan Ada ile Aziz Nesin'in nezaret altına alındığını tebliğ ederler.  

* * *  

Hasan Pulur 12 Mart 2012 tarihli "Yine Babıâli" başlıklı yazısında bu olayı şöyle anlatır:

"Yıl 1961, Aziz Nesin 'Tanin gazetesi' yazarıdır. Gazetenin sahibi Kasım Gülek'tir, Gülek ile İsmet Paşa'nın arası 1959 yılında açılır.

Gülek, '27 Mayıs' sonrası kaybettiği siyasi gücünü tekrar kazanmak için 'Tanin' gazetesini alır, gazetenin başına da 'Vatan' gazetesinin eski yazı işleri müdürü ve CHP milletvekili İhsan Ada'yı getirir. İhsan Ada da kadroyu kurar: Sabahattin Eyüboğlu, Melih Cevdet Anday ve Aziz Nesin… 18 Mayıs 1961 günü sivil polisler İhsan Ada ile Aziz Nesin'i alıp götürürler.   

Yazıları sakıncalıdır, askeri yönetimin ilk tutukladığı gazeteci Aziz Nesin ve İhsan Ada'dır. Tam 50 gün içeride kalırlar, onlar cezaevindeyken Tanin gazetesi bir açıklama yapar.   

O güne kadar böylesi ne görülmüş, ne de görülecektir: 'Dün nezaret altına alınan muharrir Aziz Nesin'in bir hafta önce gazetemizle ilişkisi kesilmiştir. Esasen bizden önce birçok gazete ve dergilerde yazıları çıkan ve halen de çıkmakta olan bu yazarın son zamanlarda gazetemiz için yararlı olmadığına kanaat getirilmiş ve kendisiyle ilgimiz kesilmiştir."'

* * *  

Tanin'in Aziz Nesin için yaptığı açıklama Babıâli rezilliğinin ne kadar eski olduğunu gösterir. Tanin'in açıklamasının bir de İhsan Ada ile ilgili bölümü vardır:  

"İhsan Ada'ya gelince; yıllarca Vatan gazetesinde ya­zı işleri müdürlüğü yapan ve uzun süre Ulus'un genel ya­yın müdürlüğünde bulunan, son dönemde ise CHP Hatay milletvekili olan arkadaşımızın, yapılacak tahkikat so­nunda temize çıkacağını ümit ediyoruz."  

Tanin daima Büyük Atatürk'ün izinde ve Türk mil­letinin hizmetinde vazife görecektir. 3 Temmuz 1961 gü­nü İhsan Ada ile Aziz Nesin, yazılarında hiçbir suç un­suru görülmediği için, Askerî Sorgu Yargıçlığının kararı ile «tahliye» edilirler.   

* * *  

Aziz Nesin bütün bu dönemde başına gelenleri ve suçlanan yazıları , "Suçlanan ve Aklanan Yazılar" başlığıyla serbest kalmasının hemen ardından 1962 yılında kitap hâline getirir ama kitap yayınlanamaz.  

1982 yılına gelinip yeniden Kurucu Meclis ve yeni bir anayasa söz konusu olunca bu yayınlanmayan kitabı 3 Nisan 1982 yılında Nesin Vakfı'nda yazdığı yeni bir önsözle yayınlar. Kitapta tutuklanmasının bütün hikâyesi ve suçlanan yazılar vardır.  

Kitabın başlangıcında şöyle der:  

"İhsan Ada'yla birlikte tutuklanmamızın nedeni Tanin'deki yazılarım gibi görünüyorsa da, gerçek neden daha önce Akşam gazetesinde yayımlanmış olan yazılarımdır."

Birkaç sayfa sonra da bunu açıklar:  

"27 Mayıs gerçekleşince eski yönetimin övücü ve destekçileri öyle bir paniğe kapıldılar ki, (çünkü Cumhuriyet döneminde askerler ilk kez yönetimi ele alıyorlardı) sorumluluklarını ve suçluluklarını örtmek için herkesten çok 27 Mayısçı kesilerek Millî Birlik Komitesine ve üyelerine övgüler düzmeye başladılar. Öte yandan, kendilerini iktidarın kesin ve tek adayı gören CHP'li kimi gazete ve dergiler de, önlerinde iktidar yolunun açılması için ellerinden geldiğince MBK 'ne yaklaşmaya çalışıyorlardı.  

Tanin Gazetesi'ndeki özellikle toplumsal güvenlik, toplumsal adalet ve toplumculuk konusundaki yazılarıma saldıranlar, o zamanki askerî iktidarın (27 Mayısçıların) gözünde, yazılarımda suç olduğu kanısını uyandırmaya çalışanlar, anlatmak istediğim işte bu iki grup gazete ve dergi ve yazarlarıdır."  

Görüyor musunuz, Babıâli'nin sefaleti hiç değişmiyor, hep aynı.  

* * *  

Tedbirler Kanunu ve Aziz Nesin ile İhsan Ada'nın tutuklanması, basın için ciddi ve önemli adımlar atan Milli Birlik Komitesi'nin iki tarihsel şaşılığı olarak kaldı. Fikir özgürlüğü kurumsallaşamadığı için  olumlu gelişmeler bile hızlıca dönüşebiliyordu. 


*Bu yazı Bağımsız Gazetecilik Platformu P24'te yayımlanmıştır.