Medya

Mehmet Altan yazdı: “Cinayeti gördüm” yazısı…

Aynı maden ocağında 2006’da, 2010’da, 2014’de arka arkaya kazalar olmuş ve insanlar ölmüş. Bu madende kazaların olacağı çok açıkken buranın çalışmasına izin verilmiş… Bu madenin çalışmasına izin vermek, işçilerin ölümüne izin vermek anlamına geliyor

26 Şubat 2025 11:42

Güncelleme: 26 Şubat 2025 11:51

En gençleri Mehmet Özel 23 yaşındaydı, en yaşlıları İsmail Görlen ise 38.

Kimi 26, kimi 27, kimi 30 yaşındaydı.…

Maden Mühendisi Özgür Seçkin ise 33 yaşındaydı.

46 kişiden 13’ü öldü, 6’sı ağır 18 kişi hastaneye kaldırıldı.

23 Şubat 2010 tarihinde Balıkesir‘in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy‘de meydana gelen maden kazasından söz ediyorum…

15 yıl önceyi tararken Basın Tarihi’nin kepçesine takıldı.

* * *

Peşine düştüm, dönem gazetelerini taradım.

Aynı madende 2006 yılında da grizu patlaması olduğunu, o zaman da 17 işçinin öldüğünü, 7’sinin de yaralandığını gördüm.

Sanki maden ocağı değil cinayet makinası…

* * *

İş cinayetinin tafsilatlı anlatımı şöyleydi:

23 Şubat 2010

 “16.00-24.00 vardiyasında çalışacak 49 işçiden 46’sı madene indi.

3 işçi ise işe gelmedi.

İşçiler yerin 500 metre altında ve girişin 250. metresindeki 4. galeride çalışırken, 18.00 sıralarında grizu patlaması meydana geldi.

46 işçiden 38’i, beşinin ağır yanıkları olmasına rağmen kendi imkânlarıyla madenden dışarı çıktı.

Madende mahsur kalan 8 işçi için kurtarma çalışması başlatıldı.

Gaz ve dumanın tahliyesinin ardından saat 22.45’te içeride kalan işçilere ulaşıldı. Ancak içeride kalan 8 işçinin de hayatını kaybettiği anlaşıldı.

* * *

25 Şubat 2010

Şen Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin (Şentaş Madencilik) ortaklarından Erhan Ortaköylü, Nihat Kosova ve Emre Temizer ile madenin mühendisi Halil Karakılıç hakkında, çıkarıldıkları mahkemece tutuklama kararı verildi.”

* * *

27 Şubat 2010

“Ağır yaralanan işçilerden 30 yaşındaki Ramazan Can, tedavi gördüğü İstanbul‘daki hastanede yaşamını yitirdi. Böylece faciada ölenlerin sayısı 14’e yükseldi.”

* * *

6 Mart 2010

Şirket ortaklarından Erhan Ortaköylü ve Emre Temizer bilirkişi raporu olumlu çıkınca mahkemece serbest bırakıldı.

Daha önce de sağlık nedenleriyle diğer şirket ortağı Nihat Kosova serbest bırakılmıştı. Sanıkların tutuksuz yargılanmasına devam edilecek.

Davada tutuklu kalan tek kişi ise mühendis Halil Karakılıç.

* * *

Yaklaşık 4 ay kapalı kalan maden ocağı, 20 Haziran’da tekrar faaliyete geçmiş.

Peki bu madendeki çalışma şartları nasılmış?

Okuyalım:

“Olayı soruşturan savcı, bilirkişi raporunun, ocakta havalandırmanın yetersiz olduğunu, elektrik kablolarının antigrizu özelliği taşımadığını, patlamanın bu nedenle meydana gelebileceğini ortaya koyduğunu söylemişti. Yapılan incelemelerde madende yeterli önlem alınmadığı vurgulanmıştı.

Yaşanan facianın ardından şirketin patronu ve sorumlular ceza almadı. Kapatılan ocak kısa bir süre sonra yeniden faaliyete geçti.”

14 kişinin boşu boşuna ölüp gittiği bir cinayet…

Aynı madende 2010 yılındaki katliamdan sonra, 2014 yılında bir grizu patlaması daha olmuş… O cinayette de 4 işçi ölmüş.

İşçiler için sürekli bir cehennem…

* * *

Bu maden facialarıyla ilgili gelişmeleri araştırdım ama bulamadım.

Sadece Dursun Bey Maden Ocağı cinayetin 10. Yılında, 24 Şubat 2020 tarihinde Merve Filiz Yavuz’un “Dursunbey maden katliamının 10’uncu yılı: Cezasızlık patronları cesaretlendiriyor” başlıklı sosyal iddianame sayılabilecek geniş bir değerlendirmesine rastladım.

Can çekişse de fikri takibin ölmemesine sevindim.

* * *

Basın Tarihi, sistematik cinayetlere şahit olma olanağı veriyor…

Düşünsenize aynı maden ocağında 2006’da, 2010’da, 2014’de arka arkaya kazalar olmuş ve insanlar ölmüş.

Bu madende kazaların olacağı çok açıkken buranın çalışmasına izin verilmiş… Bu madenin çalışmasına izin vermek, işçilerin ölümüne izin vermek anlamına geliyor.

Bunlar sistemin sürekli işlediği cinayetler…

2010 yılındaki Dursun Bey Maden Kazası da onlardan biri…

İnsanlar sürekli öldürülüyor burada.

Basın ise ne yazık ki haberi verip geçiyor… Sonrasını merak etmiyor.

Halbuki daha ilk kazadan itibaren basın bu madeni radarına alsa belki de o işçiler ölmeyecekti.