Önce yazının başlığının ikinci yarısındaki “faiz teorisi”nden başlayayım...
1994 yılında başbakan kimdi?
Tansu Çiller...
İktidarda kim vardı?
DYP-SHP Koalisyonu’nun kurduğu 50. hükûmet...
***
1994 korkunç bir yıldı...
Ama önce ekonomik çöküntüyü anımsatayım...
5 Nisan Kararları’nın alınmasının ardından IMF ile stand-by imzalanmasına yol açan büyük bir kriz patlak verdi.
Neden mi?
Nedenine inanamayacaksınız.
Vikipedi’den aktarıyorum:
“Tansu Çiller'in faizleri yapay biçimde emirle düşürme girişimi, 1994 başlarında mali piyasalarda krize neden oldu.”
Yıl 2021...
Doların fiyatı patladı gidiyor...
Neden?
“...faizleri yapay biçimde emirle düşürme girişimi” nedeniyle...
***
Ya Kürt sorunu...
“1991 yılında HEP’in kapanması ihtimaline karşı Demokrasi Partisi kuruldu. 1991 yılındaki Türkiye Milletvekili genel seçimlerinde Halkın Emek Partisi’nin Sosyaldemokrat Halkçı Parti listelerinden seçime katılması ile Leyla Zana, Mahmut Alınak, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Selim Sadak ve Sedat Yurtdaş gibi isimler TBMM milletvekilliğine seçildi.
1993 yılında HEP’in kapanması üzerine HEP’li milletvekilleri DEP’e geçti.
3 Mart 1994’te DEP’li milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı ve 17 Mart 1994'te tutuklanarak cezaevine konuldular.
1994 Türkiye yerel seçimlerine katılmasına izin verilmeyen Demokrasi Partisi, 16 Haziran 1994 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.”
Yıl 2021...
HDP Milletvekilleri içeride...Belediye başkanları içeride...
Yıl 2021...
HDP’nin kapatılma davası Anayasa Mahkemesi’nde...
***
DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak tutuklandığı o korkunç 1994 yılı...
Sadece DEP milletvekilleri tutuklanmadı, Türkçe ve Kürtçe yayımlanan Özgür Gündem gazetesi de bombalandı...
Üstelik...
Gazetenin İstanbul Kadırga’daki binası, Cağaloğlu'ndaki Merkez Bürosu ve Ankara Bürosu, aynı gün, 3 Aralık 1994’te bombalı saldırıya uğradı.
Kadırga bürosundaki ulaştırma görevlisi 32 yaşındaki Ersin Yıldız öldü, 23 çalışan yaralandı.
***
Özgür Gündem gazetesi 30 Mayıs 1992’de yayına başlamıştı.
Ulusal tirajının 45.000 civarında olduğu tahmin edilen gazetenin ilk yayın döneminde, aralarında yazar, muhabir ve dağıtımcıların da bulunduğu 27 çalışanı öldürüldü.
Yayımlanan toplam 580 sayının 486’sı hakkında dava açıldı ve gazete çalışanları toplam 147 yıl hapis cezasına mahkûm oldu.
Gazete, 683 günlük yayını süresince; üç kez 30 gün, on beş kez 15 gün, iki kez 10 gün olmak üzere toplam 335 gün kapatıldı.
***
Niye oldu bunlar?
Vikipedi’den okumaya devam edelim :
“Tansu Çiller, 10 Ekim 1993'te Avrupa Konseyi toplantısı için gittiği Viyana’da, Kürt sorununun çözümü için ‘BASK modeli’ni telaffuz etmesine rağmen daha sonra tam aksi yönde çok ağır seyreden güvenlikçi bir rotaya yöneldi.”
Barış sürecinin sonundaki Dolmabahçe Mutabakatı’ndan, HDP’ye oy veren yedi milyon insanı “terörist” ilan etmeye savrulma gibi...
***
2021 yılında 1994 yılını yaşıyoruz sanki...
Bir toplum kendi izine düşse ancak bu kadar olur...
1994 yılını anımsatmaya çalışırken, bir yandan da hapishanelerin kült kitabı Georges Orwell’in 1984 adlı eserini yeniden okur gibiyim...
Ne yazıyordu?
“Geçmiş yalnızca değiştirilmekle kalmamış, resmen yok edilmiş, diye geçirdi aklından, insan, kendi belleği dışında hiçbir kayıt olmayınca en belirgin gerçeği bile nasıl kanıtlayabilirdi ki?”
Ne yazıyordu?
“...ve eğer başka herkes Parti'nin dayattığı yalanı kabulleniyorsa, o zaman yalan tarihe geçecek ve gerçek olacaktı.”
***
Ne oluyor?
Orwell’in kitabındaki gibi hafızamız silindi de hep aynı şeyleri ondan mı yaşıyoruz...
Ya da aktörler değişse de hep aynı piyes mi oynanıyor?
*P24'te yayımlanmıştır