Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, bugünkü yazısında, herkesin yalnızca durduğu yeri önemsediğini belirterek “Cehalet bir de siyasi fanatizmle besleniyorsa artık sözün anlamını tamamen yitirdiği bir yerdeyiz demektir. Siyaset, tarafgirliği derinleştirdikçe fanatizmi de çoğaltıyor” diye yazdı.
Kendinden olanı melek, karşısında olanın da şeytan gibi görülmeye başlandığını yazan Metiner, “Bu siyasi tarafgirlik ‘mutlak hakikat’ söylemini acımasız bir silaha dönüştürüyor. Herkes kendini mutlak hakikatin temsilcisi gibi görüyor. Tıpkı uzun geçmişimizdeki mezheplerin savunduğu “fırkayı naciye “ anlayışı yeni bir forma bürünüyor” dedi.
Metiner, siyasetin bu nedenle akılları körleştirdiğini vicdanları katılaştırdığını ve adalet duygusunu rafa kaldırdığını belirterek “Güç ve iktidar sahibi olma hırsı kutsal bir amaca dönüşüyor. O vakit de o amaca ulaşmak için her yol mubah görülüyor. Buna kan dökme de dâhil. Hem de en uluların en değerlilerin kanı da dâhil buna.” diye yazdı.
Metiner, “Siyasetin katil olduğu gerçeği tarihsel örnekleriyle okunduğunda görülür ki telafisi mümkün olmayan ve sadece yaşandığı zamanla sınırlı kalmayıp gelecek yüzyıllara sari bulaşıcı hastalıkları da bünyesinde taşıyor” dedi.
“Siyaset katildir” diyen Metiner, yazdıklarının daha iyi anlaşılması için Tematik İslam Tarihi (Prof. Dr. Adnan Demirci) ve İslam Mezhepleri Tarihi (Prof. Dr. İbrahim Halil Bulut) kitaplarını önerdi.
Yazının tamamını okumak için tıklayın