Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Belediye meclisleri aldıkları kararlarla önemli rantlara imza atabiliyor. Yargı reformuna ihtiyacımız var. Çünkü yargı maalesef yeterince hızlı bir fonksiyon iğfal etmiyor. Zaman zaman saç baş yolduran uygulamalar var" dedi.
19. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin açılış oturumunda konuşan Şimşek, “Diyelim ki Türkiye'de 6.5 milyon yalıtımı olmayan ev var, daire var. Biz çıkıp yalıtıma güçlü destek verirsek, bu yeni bir iş fırsatı demek. İşte enerji verimliliği, basit bir boyutu budur. Bu çerçevede 1250'ye yakın reform tasarladık. Hangi kurum neyi yapacak, hangi kaynakla yapacak tamamını belirledik. Önümüzdeki dönemde bunlar uygulamaya konulacak" dedi.
Yolsuzlukla mücadele
Mehmet Şimşek, “Bizim yolsuzlukla daha güçlü mücadele etmemiz lazım. O nedenle yakında meclisimize siyasi etik yasasını, siyasetin finansmanına ilişkin uluslararası bir yasa gibi bir çok düzenlemeyi getireceğiz. Ve Türkiye şeffaflıkta da, yolsuzlukla mücadelede de güçlü iradesini ortaya koymuş olacak" şeklinde konuştu.
Şimşek, “Yargı reformuna ihtiyacımız var. Çünkü yargı maalesef yeterince hızlı bir fonksiyon iğfal etmiyor. Zaman zaman saç baş yolduran uygulamalar var" dedi.
Kadınların iş gücüne katılımı
Şimşek, “İşgücüne katılım kadınlar arasında… Bu çok önemli bir husustur. Bunun artması gerekiyor. Eğitimde çok önemli bir değişkendir. Sadece kadın erkek eşitliğini her alanda sağlayabilirseniz 2025'e kadar dünya ekonomisi en az 12 trilyon dolarlık bir ilave gelir getirebilecek şekilde çalışmaları var. Şimdi Türkiye'de nüfusun yarısını ihmal ederek biz gelişmiş ülkeler seviyesine yaklaşabilir miyiz? Asla. O nedenle kadınların iş gücüne katılımı, kadınların iş hayatında aktif rol oynamasını, kadın girişimciliği çok çok güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Çünkü bu kalkınmanın anahtarıdır" şeklinde konuştu.
“Eğitimde performansı ölçelim deseniz,
ayağa kalkar eğitim camiası"
Mehmet Şimşek, reform yapmanın zor olduğunu belirterek, “Ama imkansız değildir. Çünkü çıkar grupları reformlara hep engel olmuşlardır çünkü çıkar grupları asla reform istemezler. Eğitimde performansı ölçelim deseniz, ayağa kalkar eğitim camiası 'yapmayın' der. Halbuki performansı ölçmeden nasıl performansa dayalı bir kültüre geçebiliriz, nasıl eğitimde kaliteyi artırabiliriz? Bunu yapacağız. Okul bazlı bütçeye geçeceğiz, teknik meslek okullarının tamamını özel sektör ile birlikte yönetmek istiyoruz. Bizim ara elemana ihtiyacımız var. Eğitimde kaliteyi artırırsak, endüstri 4.0 yani yeni sanayi devrimine hazırlıklı oluruz" dedi.
Şimşek, son 1 aydır Türkiye'de piyasalara para girişi olduğunu belirterek, “ Biz sırtımızı geçici heveslerle gelen kaynaklara dayayamayız. Biz sırtımızı sadece yapısal reformlara , köklü çözümlere ancak dayarız. Türkiye'nin başka hiçbir seçeneği yoktu"ö ifadelerini kullandı.
Şimşek, “Önemli konulardan bir tanesi de şudur; yerel düzeyde imar uygulamalarının kurala bağlanması. Çünkü en çok sorun bu alanda yaşanıyor. Belediye meclisleri aldıkları kararlarla önemli rantlara imza atabiliyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Eğer rant olacaksa rantın devlete gelmesi lazım. İşte bunu sağlayacak çok önemli bir reformu yakında meclise göndereceğiz. Her şey şeffaf olacak, rantlar doğrudan doğruya milletin hazinesine gelecek ve millet kazanacak. Türkiye'de daha çok yatırım daha çok hizmet olacak" dedi.
Şimşek, “Hakikaten bizim iş aleminin önünü açmak için yargıyı hızlandırmamız lazım, yargıda da performansa dayalı bir kültür lazım. İdeolojik saplantılarla kötü performansla yargı bir yere tabiî ki de varamaz. O nedenli biz geçen sene bir yargı reformu paketi ortaya koyduk, şimdi de bunu uygulamaya koyuyoruz. Ve inanıyorum kiYargıtay'da milyonlarca dosya birikmeyecek, istinaf mahkemeleri bu sorunu çözmeye başlayacak" şeklinde konuştu.
"Avrupa bizden korksun"
Şimşek, “Biz rekabetten korkmuyoruz. Avrupa bizden korksun. Biz Avrupa ile her alanda rekabet ederiz ve bunu gösterdik. Bizim Avrupa'ya ihtiyacımı var, Avrupa'nın bize ihtiyacı var. Bizim Avrupa'ya demokratik standartlarımızı iyileştirmek için, hukuk devleti ilkesini pekiştirmek için, kurumların kalitesini artırmak için ihtiyacımız var.Avrupa Birliği'nin de aslında küresel sorunların çözümü için Türkiye'ye ihtiyacı var. Eğer Avrupa Birliği, bu coğrafyada, Ortadoğu'da, hatta Balkanlar'da, Orta Asya'da, uluslar arası ilişkilerde, uluslar arası sorunlarda daha güçlü bir konumda olmak istiyorsa, Türkiye ile iş birliği yapmasında fayda vardır.
Avrupa enerji güvenlik sorununu çözmek istiyorsa Türkiye ile çalışmasında fayda vardır. Hıristiyan alemi ile İslam alemi arasında daha doğrusu kültürler, dünler arasında diyaloğu samimi bir şekilde geliştirmek istiyorsa Avrupa halkı Müslüman olan, devleti layık olan, demokratik olan, petrol olmadan refahını artırabilen bir ülke ile güçlü bir iş birliğine gitmesi lazım. Başka türlü bu sorunları nasıl çözeceksiniz. Birbirimizi öldürerek bir yere varamayız. Birbirimizden nefret ederek bir yere varamayız. Bu coğrafya yeterince kan gördü, zulüm gördü. Bizim bunlardan ders çıkartmamız lazım. Bizim bütün farklılıkları zenginlik olarak görüp sorunlarımızı daha çok demokrasi daha çok hak ve özgürlük ekseninde çözmemiz lazım. Burada AB'ye büyük sorumluluk düşüyor. Türkiye'yi dışlamak yerine Türkiye'yi kucaklaması demek, daha çok demokrasiyi, daha toleranslı bir toplumu, halkı Müslüman olan aynı zamanda laik, müreffeh ve başarılı olabileceğini göstermesi açısından son derece önemlidir" dedi.