Hürriyet yazarı Kanat Atkaya, dün hayatını kaybeden 100'ün üzerinde filme imzasını atan yapımcı ve yönetmen Melih Gülgen için "Yeşilçam’ı A’dan Z’ye bilen bir kuşağın temsilcisiydi" ifadesini kullandı. Gülgen'in set işçisi olarak sektöre başladığını söyleyen Atkaya, "Kurguda da çalışır, yapımcı asistanlığı da yapar, sufle de verir ve hatta oyunculuk da sergiler birkaç filmde. Meslekte senaristliğe, yönetmenliğe, yapımcılığa doğru ilerleyecek bu önemli Yeşilçam figürü tam bir “alaylı”dır, çekirdekten yetişmedir" dedi.
Atkaya'nın Hürriyet'te "Yeşilçam'dan kopan bir dal" başlığıyla yayımlanan (23 Şubat 2017) yazısı şöyle:
Haber başlıklarına “Yönetmen Melih Gülgen hayatını kaybetti” şeklinde yansıyan kişi, Yeşilçam’ı A’dan Z’ye bilen bir kuşağın temsilcisiydi.
Türk sinemasının yükselişine, çöküşüne, yeniden doğuşuna şahitlik etmişti.
Yeşilçam’da ömrünün yarım asırdan fazlasını geçirmişti.
Doğrudur, asıl şöhretini yönetmen, senarist, yapımcı olarak kazanmıştı 71 yaşında kaybettiğimiz Gülgen; ama mesleğin her kademesinde emeği olduğu da unutulmamalı.
Liseden sonra, “ille sinemacı olmak gibi bir ideali” yokken, bir iş ararken, set işçisi olarak adım atar Yeşilçam’a, 1960’larda...
Kurguda da çalışır, yapımcı asistanlığı da yapar, sufle de verir ve hatta oyunculuk da sergiler birkaç filmde.
Meslekte senaristliğe, yönetmenliğe, yapımcılığa doğru ilerleyecek bu önemli Yeşilçam figürü tam bir “alaylı”dır, çekirdekten yetişmedir.
Halit Refiğ, Tunç Başaran, Natuk Baytan, Yılmaz Atadeniz, Zeki Ökten, Yücel Uçanoğlu gibi simge isimlerle çalışırken çok okuyarak kendisini geliştirir..
Kariyerini şöyle özetler:
“Siyah beyaz döneminde senede 12-13 film, renkli dönemde 4-6 arası film çekiyordum. 1970 yılında kendi şirketimi kurdum. Gülgen Film o zamandan beri hem kendi firmama, hem de başka firmalara film çektim. Aşağı yukarı 150 film çektim...”
Büyük gişe başarısı sağlayan filmlere, popüler televizyon dizilerine imza attı.
“Marziye” ve “Gurbet Kadını” dizileri, “Tatar Ramazan” ve Cüneyt Arkın’la çektikleri meşhur “Cemil” serisi gibi filmleri ilk akla gelenler.
Melih Gülgen’le benim yolumu kesiştiren ve hayranı olduğum filmler ise “Fantastik Türk Sineması” tarzındakilerdi:
“Maskeli Üçler”, “Zorro Kamçılı Süvari”, “Casus Kıran/Yedi Canlı Adam”, “Zapata”...
Gülgen’in, “Parçala Behçet”le (1972), Yeşilçam’ı “erotik-avantür” filmlerle tanıştırmış olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Bu yazı için, pek çok sevdiğim filmin temel taşlarından olan bir sinemacıyı anmak için not çıkarmaya başladığımda güvenilir kaynak sayısının uzun bir süredir pek değişmediğini fark ettim.
Kaybettiğimiz Metin Demirhan ve Giovanni Scognamillo’nun “Fantastik Türk Sineması” ve “Erotik Türk Sineması” çalışmaları var neyse ki...
Çoğu sinema yazarları tarafından üretilmiş, halen kullandığımız rehber nitelikteki bazı kıymetli araştırmalar, biyografiler, otobiyografiler var elbette. Bir de sayısı çok olmasa da belgesel...
Pınar Öğünç’ün “Jet Rejisör: Çetin İnanç”ı muazzam kitaptır bu alanda, onu da hatırlatmış olayım.
Bu yazıda faydalandığım “kameraarkasi.org” gibi düzgün sayfalar, yine web’de bulduğum bir röportaj ve birkaç dolaylı haber dışında sanal âlemden de pek hayır gelmedi Gülgen’le ilgili ama bulduklarım için müteşekkirim.
Bir de arşivdeki “fanzin”ler var ki; çoğu zaman en iyi kaynak onlar olabiliyor...
Atladığım kitaplar olabilir notunu yine de düşmüş olayım ama “Fantastik Türk Sineması” ve yönetmeninden senaristine, oyuncusundan figüranına Yeşilçam’ın bütün kahramanları daha çok kaynak kitap hak ediyor.
Melih Gülgen’i, Yeşilçam’dan kopan bu dalı saygıyla anarken böyle bir not da düşmüş olayım...