Almanya Başbakanı Angela Merkel, küreselleşme karşıtlarının, popülizme kaydığını belirterek, "'Önce Amerika’ derseniz daha sonra küresellikten bahsederseniz size kimse inanmaz” diyerek Trump’a göndermede bulundu. Küresel sorunlara çözüm bulmada "çok taraflılığın" ve "uzlaşmacı" yaklaşımın önemli olduğunu kaydeden Merkel, "Uluslararası politikada 'kazan-kazan' stratejisi rehberlik etmeli. Küresel yapı, ancak uzlaşmaya hazırsak çalışabilir” dedi.
İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 49. Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Merkel, WEF'in kurucusu Klaus Schwab'la birlikte gerçekleştirilen özel oturumda konuştu.
Merkel, bugünkü küresel yapıda "uzlaşma" ve "çok taraflılık" konularında şüpheleri olduğunu belirterek uluslararası sistemde milli menfaatlerin öne çıkarıldığı bir yaklaşımın bulunduğunu söyledi.
Milli menfaatlere sıra geldiğinde, herkesin "milli menfaati" olduğunun hatırlanmasını isteyen Merkel, "kazan-kazan" stratejisinin uluslararası politikaya rehberlik etmesi gerektiğini vurguladı. Merkel, "Küresel yapı, ancak uzlaşmaya hazırsak çalışabilir" ifadesini kullandı.
Merkel, küresel finansal sisteme duyulan güveni yeniden sağlamak için Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi küresel ve çok uluslu kurumların reforma tabi tutulması gerektiğini dile getirerek, "Uluslararası kurumların dünyanın daha iyi bir yer olması için önemli katkıları var. Bu kurumların kalitesi bozulmamalı. Küresel mali sistemde güven sallanıyor, bunu çözmeliyiz" diye konuştu.
Küresel kurumların yapılarının reforma tabi tutulmalarını zorlaştırdığını belirten Merkel, ancak dijital teknolojinin buna yardımcı olacağını kaydetti.
“Reformlar yavaş ilerliyor”
Uzun zamandır Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomiyi çok güçlü bir şekilde etkilediğini anlatan Merkel, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası kurumlarda gerekli olan reformların çok yavaş ilerlediğini ve mevcut sistemin yavaş tepki vermesinden dolayı yeni Asya merkezli uluslararası kurumların kurulduğunu ifade etti.
Angela Merkel, ekonomik ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçmenin Almanya'nın karşılaştığı en büyük zorluklardan birisi olduğunu belirterek ülkesinin "Rus gazı dahil" enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Otomobil sektöründe büyük değişimlerin olduğuna ve bu değişimlerin yakalanamaması durumunda ülkesinde otomobil sektörünün "risk" altında kalacağına işaret eden Merkel, batarya hücrelerinin üretimi konusunda çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Almanya'nın üç büyük zorlukla karşı karşıya kaldığına işaret eden Merkel, bu zorlukları "sürdürülebilir enerjiye geçiş", "dijital altyapının oluşturulması" ve "daha etkili göç yönetimi" olarak sıraladı.