T24 Haber Merkezi
Manisa'nın Soma ilçesinde MESEM kapsamında stajyer olarak çalıştığı inşaattan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Alperen Enes Ural davasında ikinci duruşma yapıldı. Duruşmaya takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Milli Eğitim Bakanlığı'na emanet edilmiş bir çocuğumuz hayatının baharında yaşamını kaybetmişken, bu konu ile ilgili hiçbir sorumluluk hissetmeyen bakanlık tek bir temsilcisini bile göndermemiştir" dedi.
Manisa'nın Soma ilçesinde Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında stajyer olarak çalıştığı inşaattan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Alperen Enes Ural davasında ikinci duruşma bugün görüldü. Duruşmaya, Alperen Enes Ural'ın ailesi, avukatları, belediye ve ilçe başkanları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş katıldı.
Duruşma sonrasında açıklama yapan Suat Özçağdaş, şunları söyledi:
"Geçirdiği iş kazası sonucunda yaralanan ve 5 gün sonra hayatını kaybeden Alperen Enes Ural'ın davası için buradayız. Annesi Babası, belediye başkanı ve ilçe başkanlığı hukukçular ile buradayız. Bugün ikinci duruşma görüldü. Maalesef Milli Eğitim Bakanlığı'ndan hiç kimse yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı'na emanet edilmiş bir çocuğumuz hayatının baharında yaşamını kaybetmişken, bu konu ile ilgili hiçbir sorumluluk hissetmeyen bakanlık tek bir temsilcisini bile göndermemiştir.
"Alperen hiçbir emniyet tedbiri olmadığı için hayatını kaybetti"
Raporlar arasında çelişkiler var. Doğal olarak bu çelişkilerin giderilmesi istendi. Üstelik hukuk açısından ilginç bir şekilde, her iki tarafta bunun giderilmesini istedi fakat maalesef bu reddedildi. Sonuç olarak Alperen Enes Ural, çalışmaması gereken bir günde cumartesi günü çalışırken öldü. Alperen eğer 6331 sayılı iş sağlığı iş güvenliği kanuna uygun olarak iş öğreniyor olsaydı, bir paraşüt emniyet kemeri olacaktı. Bir bareti olacaktı. Daha önemlisi, o işi o yapmıyor olacaktı. İçerde olacak dışarıda olmayacaktı. Usta öğreticisi yanında olacaktı. Her türlü tedbir alınmış olsaydı bugün bu duruşmaya da gerek olmayacaktı. Fakat öyle bir ülke düşünün ki, Alperen çalışmaması gereken bir günde, olmaması gereken bir yerde hiçbir emniyet tedbiri olmadığı için hayatını kaybetti.
"Ülkenin dört bir yanında çocuklarımız ölüyor"
Maalesef sayın savcı bilinçli taksir ile değil taksirle ölüme sebebiyet vermekten hakime hanım da bilirkişi raporlarında çelişki olmasına rağmen, işi yaptıran ev sahibinin tanık olarak dinlenmesi talebini de reddetti. Ve son duruşma için gün verdi. Ülkenin dört bir yanında çocuklarımız ölüyor. Evlatlarımız yaralanıyor, sakat kalıyor ölüyor. Annesi babası burada. Biz Alperen'i bir daha geri getiremeyiz ama bu davalar başka Alperenler olmasın, başka canlar yanmasın. Bir ülkenin hukuk sistemi bu kadar duyarsızlaşmışsa, Bir ülkenin Milli Eğitim Bakanı bu kadar duyarsızlaşmışsa, bir ülkede yaşam bu kadar önemsiz hale gelmişse, vay gelmiş bu ülkenin geleceğine. Manisa Soma'daki davaları da diğer yerlerdeki davaları da takip etmeye devam edeceğiz.
"Bu davada sorun var"
Buradan hukuk camialarına sesleniyorum. Bu davada sorun var. Bu işte yanlış var. Bu gencecik çocuklarımıza, bilirkişi raporlarına, kendilerine söylenilmişti neredeyse suça ortak edecek bir yaklaşım var. Bunları asla kabul etmiyoruz. Bir kez daha sevgili evladımız Alperen Enes Ural'a Allah'tan rahmet diliyorum. Kederli ailesine bir kez daha başsağlığı diliyorum. Bu ve benzeri bütün davaların da sonuna kadar takipçisi olacağımızı söylüyorum." (ANKA)