"Arsenal'da kalacağım"
"Arsenal'dan ayrılmayı düşünmüyorum. 2021 yazına kadar sözleşmem var ve bu tarihe kadar takımda kalmaya devam edeceğim. Kulübümle yeni mukavele imzalamadan önce çok düşünmüş ve kendi kendime bunun kariyerimdeki en önemli kararlardan biri olduğunu söylemiştim. Dolayısıyla Arsenal'da yalnızca bir-iki yıl daha kalmayı değil, geleceğimi kulübe adamayı istiyorum. Zaten yönetimin de niyeti bu yönde.
Futbol kariyerinizde zaman zaman zorlu süreçlerden geçebilirsiniz. Ben de şu an bunu yaşıyorum. Ancak bu, kaçıp gitmek için bir sebep değil ve ben de hiçbir yere gitmiyorum. Sonuç olarak en az 2021'e kadar buradayım."
"Kendimi korumasız hissettim"
"Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin cumhurbaşkanı ve ben bu görevdeki bir insana her kim olursa olsun saygı duyarım. Almanya'da doğmuş olsam dahi Türkiye, benim atalarımın memleketi. Şayet Angela Merkel de Londra'da olsa ve benimle görüşmek isteseydi aynısı yapardım. Bu, yalnızca bir ülkenin en yüce makamındaki bir kişiye duyduğunuz saygının bir göstergesidir.
Sayın Erdoğan ile çekilen fotoğrafımın ardından kendimi, insanlar tarafından saygı duyulmayan ve korumasız biri gibi hissettim. Almanya'daki siyasiler bile bana ırkçı saldırılarda bulundu. Bu süreçte milli takımdan hiç kimse çıkıp 'Hey, kesin! O, bizim oyuncumuz ve kendisine bu şekilde hakaret edemezsiniz.' demedi. Herkes sessizliğini korudu ve yaşananları seyretti.
2018 Dünya Kupası'ndan elendiğimiz maçta saha kenarına geldiğimde Alman taraftarlar bana 'Evine dön ve kendini s**tir Türk domuzu.' gibi şeyler söyledi. Turnuvadan önce Leverkusen'deki hazırlık maçında top İlkay Gündoğan'a geldiğinde tüm stadyum onu yuhalamaya başladı. O sırada 'Keçi s**ici, s**tiğimin Türk çocuğu' gibi tekrar edemeyeceğim hakaretler işittim."