Gündem

Metin Lokumcu'nun ölümünden yargılanan 13 polis, 13 yılın sonunda beraat etti: Mahkeme "Ölümüyle biber gazının ilgisi yok" dedi

Mahkeme, aile avukatlarının yeniden keşif talebini reddetti. Karar beklenen davada, duruşmaya ara verildi

06 Eylül 2024 07:10

Güncelleme: 06 Eylül 2024 19:27

Emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde Artvin'in Hopa ilçesi mitingi öncesinde yaşanan eylemlerde polisin sıktığı tazyikli su ve biber gazı ile fenalaşarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesiyle ilgili 13 polis hakkında açılan davaDa karar çıktı. Aile avukatlarının yeniden keşif talebini reddeden mahkeme, Lokumcu'nun ölümünden yargılanan 13 polisin de beraatine karar verdi. Mahkemenin gerekçesi, kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Lokumcu'nun ölümüyle polisin biber gazı kullanımı arasında 'illiyet bağı bulunmadığı' belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, 31 Mayıs 2011'de Hopa mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu, hastanede öldü. Olayla ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan'ın da bulunduğu 13 polis hakkında, 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. Lokumcu'nun ölümüyle ilgili 10 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması, Trabzon 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ancak mahkemenin mevcut delil durumu göz önünde bulundurulup, görevsizlik kararı verdiği dosya, Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

14'üncü duruşma başladı

Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 14'üncü duruşmaya Metin Lokumcu'nun ailesi, avukatları, arkadaşları ve vatandaşlar katıldı. Duruşmayı CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Sol Parti PM üyesi Alper Taş, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun, DEM Parti PM Üyesi Zeynep Bayramoğlu, Halkevi Genel Başkanı Nebiye Merttürk de takip etti.

Duruşma öncesi adliye önü ve çevresinde polis ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme heyeti, duruşma salonunda yer kalmadığı gerekçesiyle birçok kişiyi duruşma salonuna almadı.

"Maddi gerçeğe ulaşalım istiyoruz"

Karar beklenen duruşmada ilk konuşan Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, “Biz maddi gerçeğe ulaşalım istiyoruz. Biz Türkiye’de bu kararların vermenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Ama biz heyetinizden umudumuzu kaybetmedik. Savcının mütalaasına rağmen sizden hukuki bir karar bekliyoruz. Bu kadar insan ‘Trabzon’da adalet var mı?’ diye geldi. Biz tüm rapor ve delillerin yeniden incelenmesini, mahkeme heyetinden bir kez daha keşif talebinde bulunuyoruz” dedi. Eyüboğlu’nun yeniden keşif talebi, mahkeme tarafından reddedildi.

Ulaş Lokumcu: Bu ülke için adalete inanmak istiyoruz

Duruşmada söz alan Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da “Ben bugün buraya hazırlık yapıp, notlarımla geleyim istedim. Sonra vazgeçtim. Bu ülke için adalete inanmak istiyoruz. Bakın daha 2 gün önce Hopa’da gariban köylüyü ‘ormanlarını koruyor’ diyor öldürdüler. İşin arkasındakiler yargılanacak mı? Biz adalet istiyoruz. Babam eğitimciydi kimseye de bir şey yapmadı. Polis de yetiştirdi, savcı da yetiştirdi. Bizim onlarla değil, adaletle derdimiz var. Mütalaayı anlayamıyorum; deli saçması bir şey. Hukukun, adaletin sağlanması gerekiyor. Umarım vicdan ve mantık çerçevesinde karar verilir. Sizin dik duruşunuz olsun istiyoruz” diye konuştu.

Metin Lokumcu'nun kardeşi Şengül Çiçekoğlu ise “Bizim de acılarımızın hafifletilmesini istiyoruz. Aile büyüğümüz kaybedildi. Vicdanınızla karar vermenizi istiyoruz; lütfen” ifadelerinde bulundu.

Duruşmaya ara verildi

Lokumcu'nun ailesinin ifadeleri sonrasında duruşmada yer alan diğer avukatlar da konuştu. Duruşmada savcı, esas hakkındaki açıkladığı mütalaada yargılanan 13 polis için ayrı ayrı beraat talebini yinelerken, ifadelerin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

13 polise de beraat: Biber gazının ölümüyle ilişkisi yok

Davaya sunulan bütün delillere rağmen 11 Haziran'da Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki son duruşmasında savcı, esas hakkındaki açıkladığı mütalaada yargılanan 13 polis için ayrı ayrı beraat talep etmişti.

Mütalaada ölümün kalp krizi nedeniyle gerçekleştiğini, bunun biber gazından olduğu anlamına gelmediğini belirtmişti.

Ancak polislerin beraatini talep eden savcı Selçuk Özdemir, haziran ayındaki HSK kararnamesiyle ŞanIıurfa Halfeti'ye gönderildi. 

Bu kez heyete yeni gelen savcının, önceki mütalaayı yenilediği duruşmada mahkeme, yargılanan 13 polisin tümünün beraat etmesine karar verdi.

Mahkeme Başkanı karar açıklamasında, kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun ölümüyle polisin biber gazı kullanımı arasında 'illiyet bağı bulunmadığını' ifade etti.

Karar sonrası tepki

Kararın ardından duruşmayı takip etmeye gelenler "Metin'den Reşit'e herkes için adalet", "Metin Lokumcu ölümsüzdür", "AKP halka hesap verecek" ve "Her yer Hopa her yer direniş" şeklinde sloganlar attı.

 


Ne olmuştu?

Olaylar, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti öncesinde, bölgedeki çevre ve üretici haklarına yönelik protestolar sırasında meydana gelmişti. Lokumcu'nun ölümü üzerine Erdoğan, "Birisi kalp krizinden ölmüş sanırım. Üzerinde durmuyorum," demiş ve eylemleri 'eşkıyalık' olarak nitelendirmişti.

Dava sürecinde, sunulan delillerin dikkate alınmadığı ve hukuki süreçlerin oyalayıcı olduğu eleştirileri yapıldı. BirGün'ün haberine göre, Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu, adaletin sağlanmamasının mafya ve çeteleri cesaretlendirdiğini vurguladı.

"Babamı ve o gün kolluk kuvvetlerinin yaptığı şiddeti anlatacağım"

Karar duruşmasının öncesinde Halk Tv'ye konuşan Ulaş Lokumcu şunları söyledi:

"13 yıl önce bir insan vefat etti ve tabi ki halkın tepkisi var. Savcı mütalaasında sanki 'bir insan eyleme katılıyorsa, ölmeyi hakediyor'a getiriyor. Bizi bu toplum olarak da aile olarak da üzdü. Benim babamın düzenli bir ilaç kullanmamasına rağmen, kronik bir rahatsızlığı varmış gibi söylendi. Ben özellikle söylüyorum benim babam sağlıklı bir insanı orada sıkılan kimyasal gazlar yüzünden öldürüldü. 13 yıldır söylüyorum." dedi.

Polisin "astımı alanların dağılması müdahale edileceğine dair" anons yapılacağına sorusuna ilişkin ise Lokumcu, "Babam ilk aradığında 'oğlum polis bize birden saldırdı, ne olduğunu biz anlamadık' dedi. Ben babamın sağlığını ve o gün kolluk kuvvetlerinin yaptığı şiddeti anlatacağım." şeklinde konuştu. 

SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş ise, "Bu politikalar devam ederse unutulmasın ki bu halk direnmeyi iyi bilir," diyerek, politik baskılara karşı Artvin halkının direngen tavrına dikkat çekti.

Bugünkü duruşmada, Metin Lokumcu'nun anısına ve adalet arayışına destek olmak için toplanacak yurttaşların, kararın adil bir şekilde verilmesini umut ettiği bildirildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, toplumsal davalarda birlikte olmanın gücüne işaret ederek, davaya destek çağrısında bulunmuştu.