MHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler dolayısıyla teşkilatlara bir genelge gönderdi. Genelgede, "Cumhur İttifakı'nın ortak gereklerine ve MHP ile Ak Parti tarafından uyum içerisinde belirlenen ittifak ilkelerine riayette kusur edilmemelidir. Seçim çalışmalarının demokratik bir ortamda ve barış içinde tamamlanmasına önem verilmelidir. 14 Mayıs günü sakin, huzurlu ve güvenli bir atmosferde sandığa gidilebilmesi için, MHP kadrolarının üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getireceğine inancımız tamdır" denildi.
Genelgede, şunlar kaydedildi:
"Türkiye’nin son yıllarda gerek bölgesinde gerekse dünyada birçok alanda yakaladığı başarılı ivme; yeni fırsat ve imkânlar getirmekle birlikte, ülkemizin varlığına ve milletimizin bütünlüğüne yönelik karmaşık tehdit ve riskleri artırmıştır. Savaşlar, siyasi ve ekonomik krizler, bölgesel ve küresel anlaşmazlıklar yüzünden dünyanın sürüklendiği kaosa rağmen Türkiye’nin sergilediği yüksek performans ve dinamizm; uluslararası aktörlerin kin ve kıskançlığını celbetmiştir.
Bu durum; uluslararası alanda ülkemize dönük tahammülsüzlük ve hazımsızlıklara, aleyhimizdeki entrikalar ve çıkar iş birliklerine vesile oluşturmuş, tehdit içeren bölgesel projeler sınırlarınızın dört yanında genişletilmiştir. Kırım Yarımadası’ndan Akdeniz’e, Irak’tan Libya’ya uzanan coğrafyada kurgulanan oyunların merkezinde; Türkiye’nin başına çorap örmek için hazırlanan Pentagon ve Pensilvanya planlarını tatbik gayretleri bulunmaktadır. Uluslararası aktörler, Türkiye’nin 21. yüzyılı Türk asrına dönüştürmek üzere başlattığı kutlu yürüyüşü durdurmak için içerideki taşeron ve iş birlikçilerini de harekete geçirmiştir. 15 Temmuz ihanet kalkışması bu manada önemli bir emperyalist hamle olmuş, ancak aziz milletimiz bu kıyamı sinesinde eriterek saldırıları püskürtmüştür.
NATO İttifakı’nda bir arada olduğumuz sözde dost ülkelerin düşmanca tutumu, Türkiye’nin de kendine yeni bir savunma ve güvenlik konsepti tayin etmesini gerektirmiştir. Uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin durduğu yerin yeniden tespiti ve diplomasisinin yeniden düzenlemesi, bir zorunluluk hâline gelmiştir. Bu çerçevede bilhassa iç politikada kartların yeniden karılması, rollerin yerinden belirlenmesi, siyasi aktörlerin pozisyonlarını gözden geçirmesi şart olmuştur.
Milletimizin bekası ve Türkiye’nin bütünlüğü bağlamında yeni misyonların yüklenilmesi ve yeni hamlelerin hayata geçirilmesi icap etmiştir. Türkiye’de toplumsal huzur ve barışın güvencesi, demokratik işleyişin sigortası, bekamızın teminatı fonksiyonunu bütün mevcudiyetiyle icra eden MHP, son yıllarda içeride ve dışarıda yaşanan gelişmeleri dikkate alarak kendine yeni bir yön tayin etmiştir. İlhamını milletinin tarihî müktesebatından ve köklü inançlarından alan MHP; 15 Temmuz sonrasında Türkiye’nin varlığı ve egemenliğinin temadisi için zaruret hâline gelen millî mutabakat çerçevesinde, Cumhur İttifakı'nın kararlı bir ortağı olmayı seçmiştir.
"Cumhur İttifakı sıradan bir siyasi çıkar iş birliği değildir"
MHP’nin tarafı olduğu Cumhur İttifakı, Türkiye’yi ve dünyayı 21. yüzyılın gerekleri açısından okuyan ve tahlil eden müteyakkız bir bilincin siyasete yansıması olmuştur. Fikrî temelleri MHP ve AKP tarafından oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de aynı ihtiyaç ve zaruretlerin bir neticesidir. O bakımdan Cumhur İttifakı sıradan bir siyasi çıkar iş birliği değil, Türkiye’nin yarınlarına göz dikenlerin kirli emellerinin boşa çıkarılması, 2023 hedeflerine kazasız belasız ulaşılması için millî mutabakat zemininde oluşturulmuş bir kader ortaklığı olarak görülmelidir.
Cumhur İttifakı'nın enerji ve güç kaynağı millî iradedir. Millî irade, çifte su verilmiş çelik gibidir. Modası geçmiş, eskimiş birtakım yaftalama ve saptırma yöntemleri onu eğip bükemez. Cumhur İttifakı’nın gayesi; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kalıcı ve köklü hâle gelmesi için ihtiyaç duyulan reformları, yasal düzenlemeleri, sosyal ve ekonomik iyileştirmeleri hayata geçirmektir.
"MHP, Cumhur İttifakı ortaklığının gereklerine sadık kalarak, sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir"
14 Mayıs Seçimlerinde elde edilecek zaferin ardından Türkiye, daha güçlü hamleler ve devasa adımlarla hem yeni yönetim sistemini güncelleyecek hem de Türkiye’nin mevcut sorunlarının çözümü için yeni kararları hayata geçirecektir. MHP de; kuruluşundan beri üstlendiği tarihî misyondan asla vazgeçmeden Uğrunda mücadele ettiği değer ve ilkelerden asla kopmadan, Cumhur İttifakı ortaklığının gereklerine sadık kalarak, Sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir.
Milletimizin birlik ve beraberlik azmini daima diri ve devletimizi kavi tutma ülküsünü siyaset platformunda temsil eden MHP, aynı zamanda da içinde yer aldığı Cumhur İttifakı'nın siyasi amaçlarına paralel olarak Türkiye’yi 21. yüzyılın büyük ve lider ülkesi mevkiine taşıma hedefine odaklanmıştır. Bağımsız Türkiye’yi tekrar peyk devlet derekesine indirip Batı’ya raptetmeye çabalayan malum şer odakları ise şimdi 14 Mayıs Seçimlerinin sonuçlarına ve iktidar değişikliğine umut bağlamış bulunmaktadır. O sebeple 14 Mayıs Seçimleri, bütün Batılı ülke merkezlerince ve açıkça basın yoluyla dünyanın ön önemli seçimi olarak ilan edilmiştir.
"Batılı küresel aktörler ,seçimi içerideki işbirlikçileri kazanması için var güçleriyle üzerimize abanmakta"
Batılı küresel aktörler, seçimi içerideki işbirlikçileri ve taşeronlarının kazanması için var güçleriyle üzerimize abanmakta, siyasi dengeleri değiştirmek için çaba sarf etmektedir. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada bilinen bir gerçek vardır: MHP, Türk milletinin teşkilatçılık geleneğini hem sosyolojik hem de siyasi anlamda temsil eden bir demokratik oluşumdur.
MHP siyasette sadece iyi bir oyun kurucu değil, oyun değiştirici ve yön verici bir aktördür. MHP bugünlere tezgâhları dağıtarak, dağlar misali engelleri aşarak erişmiştir. MHP’nin varlık sebebi milletimiz, milletimizin beka vesilesi MHP kadrolarıdır. İşte MHP’nin üstlendiği bu kutlu işlevin devamı ve selameti, teşkilatlarımızın göstereceği birlik ve bütünlük iradesiyle yakından alakalıdır.
MHP açısından; başarının devamı, siyasi müessiriyetin kalıcılığı, milletin teveccühünün sürmesi, Teşkilatlarımızın çalışma performansına, dava arkadaşlarımızın sergileyeceği gayrete bağlıdır. MHP’yi muvaffakiyete götüren, davamıza gönülden sadakat ve teşkilatlarımızın genel merkezimizle kurduğu uyum ve sağlam rabıtadır. MHP’yi güçlü ve tesirli kılan, Ülkücü Hareketin karakteristiği olan aidiyet hissinin ve mensubiyet şuurunun sağlamlığıdır. MHP’yi dominant kılan, ülke çıkarlarını kendi öncelik ve ihtiyaçlarından üstün tutan mensuplarımızın idealizmi ve görev aşkıdır. MHP kadroları olarak bizler, bu kutlu vazifeyi ifa etmekle kalmayıp gelecek kuşaklara intikal ettirmekle mükellefiz. Türk milleti, huzur ve refahı için geceyi gündüze katan milli ve sağlam bir iradenin daima görevinin başında olduğunu MHP kadroları üzerinden görmektedir, görmelidir.
"Dava arkadaşlarımız, seçim faaliyetlerini hem partimize hem de Ülkücü camiaya yakışır olgunluk içerisinde sürdürmelidir"
O hâlde; teşkilatlarımızda görev alan fedakâr ve çalışkan dava arkadaşlarımız, seçim faaliyetlerini hem partimize hem de Ülkücü camiaya yakışır olgunluk içerisinde sürdürmelidir. İllerden köylere kadar her teşkilat birimimiz, milletimize hizmet sunmak üzere kadrolarını seferber etmenin olgun sevinci ve vakur heyecanı içinde görevini sürdürmelidir.
14 Mayıs seçimlerinin sonuçlarına tesir etmek gayesiyle kurgulanan manipülatif hareketlere ve provokasyonlara karşı müteyakkız ve uyanık olunmalıdır. Aidiyet hislerini ve mensubiyet şuurunu kaybetmiş kimselerin kışkırtma ve sataşmalarına itibar edilmemeli, bu gibilerin yol açabileceği kargaşa, tefrika ve fitneden uzak durulmalıdır. 14 Mayıs’ta kaybedecekleri şimdiden belli olan zillet ittifakının gizli ve açık yandaşlarınca birtakım hırçınlık ve taşkınların sergilenebileceği, tahrik edici eylemlerin sahnelenebileceği unutulmamalıdır.
Fanatik zillet ittifakı taraftarlarının muhtemel provokasyonlarına veya onları örgütleyip destekleyen mahfillerin oyun ve tezgâhlarına karşı tetikte bulunulmalıdır. MHP ve Ülkücü Hareketin mensuplarını sağduyudan uzaklaştırmaya yönelik herhangi bir saldırı veya kanunsuz eyleme karşılık verilmemelidir. Siyasi rakip ve hasımlarımıza en güzel cevap, sandıkta verilecektir. Sandıklara sahip çıkılmalı, görevli arkadaşlarımız üzerlerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirmelidir. Hiçbir kanunsuzluk, yolsuzluk ve düzensizliğe izin verilmemelidir. Cumhur İttifakı'nın hedefleri doğrultusundaki çalışmaların aksamaması için gereken dikkat ve ihtimam gösterilmelidir.
Cumhur İttifakı'nın ortak gereklerine ve MHP ile Ak Parti tarafından uyum içerisinde belirlenen ittifak ilkelerine riayette kusur edilmemelidir. Seçim çalışmalarının demokratik bir ortamda ve barış içinde tamamlanmasına önem verilmelidir. 14 Mayıs günü sakin, huzurlu ve güvenli bir atmosferde sandığa gidilebilmesi için, MHP kadrolarının üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getireceğine inancımız tamdır."