MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, "İktidar olmayı, milletin iradesinde değil de ABD'de, Pensilvanya'da, Kandil'de arayanlardan milli bir siyaset beklemek boşunadır, nafile bir bekleyiştir. Kendi memleketine yabancı ülkelerin gözlüğüyle bakan, Kuvayımilliye şehrinde Atina Belediye Başkanı gibi konuşanlar asla milli olamazlar" dedi.
Durmaz, Sakarya'da, Devlet Bahçeli Fen Lisesi Temel Atma ve 10 Eserin Toplu Açılış Töreni'ne katıldı.
Bilgi ve iletişim teknolojileri çağında geleceğin teminatı çocukların ve gençlerin eğitiminin sadece aileleri bakımından değil ülkenin geleceği açısından da son derece önemli olduğunu belirten Durmaz, "Kendisi de eğitimci, akademisyen olan Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli için eğitim bir milletin varlık mücadelesinde en önemli husustur" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak siyaseti tarihi gerçekler üzerine inşa ettiklerini, adımları tarihin omuzlarına yüklediği sorumlulukla attıklarını bildiren Durmaz, "Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümü olan ve bizce 'yüzyılın seçimi' mahiyetindeki 2023 seçimlerini, Türkiye'nin kader ve karar yılı, aynı zamanda tarihsel kavşağı olarak görüyoruz. Kanla, fedakarlıkla ve büyük gayretlerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılına sağlıklı bir şekilde kavuşması, 2053 ve 2071 hedeflerine salimen ulaşması için çabalıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Kendi memleketine yabancı ülkelerin gözlüğüyle bakan, Kuvâ-yi Milliye şehrinde Atina Belediye Başkanı gibi konuşanlar asla milli olamazlar"
Durmaz, siyasi çıkar uğruna kriz ve kaos çığırtkanlığı yapmadıklarını söyleyerek, şöyle devam etti:
"İktidar olmayı, milletin iradesinde değil de ABD'de, Pensilvanya'da, Kandil'de arayanlardan milli bir siyaset beklemek boşunadır, nafile bir bekleyiştir. Kendi memleketine yabancı ülkelerin gözlüğüyle bakan, Kuvayımilliye şehrinde Atina Belediye Başkanı gibi konuşanlar asla milli olamazlar. Ege'de Kuvayımilliyeci kesilip, Güneydoğu'da 'özerklik' sözü verenler, Yozgat'ta 'Kandil'i yerle bir edeceğim.' deyip, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Kandil'i yerle bir edecek tezkereye HDP'yle birlikte 'Hayır' demek de siyaset değil, riyakarlıktır. Terörist destekçisi partinin kongrelerine katılıp terörist başının posterleri altında sözde Kürdistan marşında esas duruşta beklemek, teröristleri Mecliste ağırlayıp basın toplantısı düzenlemek, teröristten gazeteci icat edip haklarını savunmak, terörist cenazelerine katılıp omuz vermek, şanlı ordumuza şerefsizce iftira atan Tabipler Birliğine destek vermek, milli ve manevi değerlerimize ihanet etmektir." (AA)