MHP yönetimine yakınlığıyla bilinen Türkgün gazetesi, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un sözleri üzerinden AKP’nin politikalarını eleştiren yazarı Mustafa Önder’in yazısını yayından kaldırdı.
Önder “Bu gidiş nereye beyler” başlıklı yazısında Kurtulmuş’un “23 Haziran’ı geçelim, ondan sonra gerekirse ‘siyasi bakımdan’ tövbe istiğfar ederek yanlışlarımızdan kurtulacağız” sözlerini hatırlatarak “İftar yemeğinde açıklama mı yapıyor, itiraf mı ediyor belli değil… AKP, “siyasî bakımdan” neye tövbe edecek?” diye sordu.
Önder “Damadı FETÖ’den KHK ile atılan, oğlu vekil yapılan, ‘kozmik oda kahramanı’ nitelemesinde bulunduğu Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğine atanmasına tepki gösterdi. Abdülkadir Aksu’nun Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanı olmasını da eleştiren Önder “Bu iş, şövalye Gül ve Serok Ahmet’in siyaseten önünü kesmeye yönelikse kaş yapalım derken göz çıkartılıyor, farkında değiller mi?” sözlerini kaydetti.
Mustafa Önder’in yayından kaldırılan 31 Mayıs 2019 tarihli yazısı şöyle:
Yazmayalım diyoruz ama…
“Millî beka” uğruna Cumhur İttifakı için yanlışları gösterip uyarmak görevimiz…
Aşağıdaki sözlerden tedirgin olmamak mümkün değil:
“23 Haziran’ı geçelim, ondan sonra gerekirse ‘siyasi bakımdan’ tövbe istiğfar ederek yanlışlarımızdan kurtulacağız.”
Bu cümle AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’a ait…
Karşısında bir kalabalık görse “gizlediği niyetini tabanına anlatabilmek” için sıkça gaf yapan Kurtulmuş’a…
İnsanın inanası gelmiyor… Nereye çekersen çek…
*
İftar yemeğinde açıklama mı yapıyor, itiraf mı ediyor belli değil…
Bizi tedirgin eden bir cümle…
AKP, “siyasî bakımdan” neye tövbe edecek?
Düşünüyoruz…
“Erdoğan’ı sıkça yanılttıkları” için mi tövbe edecek?
“İstanbul’da sandıkların kontrolünü kaybettikleri” için mi?
“PKK/FETÖ konusundaki hataları” için mi?
Yoksa…
Kurtulmuş’un hiç istemediği “MHP ile ittifak” için mi?
Ne diyor bu adam?
*
Sinsice bir “çözüm süreci” hortlatma çabalarına inat…
Türk ordusunun Hakurk’a düzenlediği tokat gibi “Pençe Operasyonu”…
Bahçeli’nin “MHP, Pençe Operasyonu’nu ön şartsız desteklemektedir” açıklaması, ittifakın ortak iradesini tescillemekteyken…
HDPKK’lı Taşçıer’in “Biz Tayyip Erdoğan’ın 30 Mayıs’ta TBMM’de yapacağı konuşmayı bekliyoruz. Çözüm sürecinin başlamasıyla ilgili olmasını umut ediyoruz” sözünü kim açıklayacak?
Bu da mı tövbe edilecekler arasında?
*
Hadi ona “seçim stratejisi” dediniz…
MHP’nin defalarca “FETÖ’nün siyasî ayağını yok edelim” ikazını hiç dinlemeyen…
Bitmeyen MHP düşmanlığından vazgeçmeyen AKP’nin Genel Başkanvekili Kurtulmuş, “AKP’nin Türkiye’deki siyasî tabanı yüzde 65’dir” diyebiliyor…
Adam hâlâ kibir ve güç zehirlenmesinde…
Oysa İstanbul’da FETÖ/PKK/DHKP-C cirit atıyor, siyasî ayak işin ta göbeğinde…
Zaten siyasî tövbe ederek geldiği AKP’de hangi günahının tövbe istiğfarını yapacak?
Neye tövbe edecek Kurtulmuş 23 Haziran’dan sonra?
*
Gelelim damadı FETÖ’den KHK ile atılan, oğlu vekil yapılan, “kozmik oda kahramanı” Arınç’a…
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğine getirildi.
Halis bir Cumhur İttifakı ve MHP muhalifi… Manisa’daki lafları unutulmadı…
Erdoğan, icraatları belli bu üyelerin hangi “birikimi”nden faydalanacak?
MHP’li Yalçın’ın “Beka sorunu yok” demek, varlık azmini ve bağımsızlık ve egemenlik bilincini yok saymaktır. “Beka sorunu yok” demek, milleti ve tarihi inkârdır” sözleri boşuna mı?
MHP düşmanı, cumhuriyet ve Atatürk muhalifi, FETÖ sevicilerin bu taltifine mi tövbe edecek Kurtulmuş?
*
Hele hele eski bakan Abdülkadir Aksu’nun Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanı yapılmasını anlamak zor…
Bahçeli’ye yapmadığı hakaret kalmayan Kürtçü ve çözüm süreci mimarıdır Aksu…
Bu iş, şövalye Gül ve Serok Ahmet’in siyaseten önünü kesmeye yönelikse kaş yapalım derken göz çıkartılıyor, farkında değiller mi?
“15 Temmuz akşamı Davutoğlu Başbakan olmadığı için Allah’a şükreden” MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay’a katılmamak mümkün mü?
“Stratejik çukur”larda terörü hortlatan…
Partisi aleyhine “Ciddi bir ümitsizlik var… Ahlâkî zaaf içindeler” açıklaması yapan Serok Ahmet’in günahları için mi tövbe edecek Kurtulmuş?
Söyleyin şimdi, Semih Yalçın Bey, “….. Her seçim bir beka seçimidir. Çünkü ihanet ve bölücülük siyasete sızmıştır. Bekamızın düşmanları sadece dışarıda değil içeridedir” derken haksız mı?
Bu gidiş nereye böyle beyler?
