Milli Gazetede yer alan haberde, her yıl Milli Piyango tarafından yapılan çekiliş için bilet satın alan vatandaşlara, "Bizler Müslümanlar olarak bu algıları bertaraf edip kumar olan piyangodan uzak durmak zorundayız" dendi. "Piyango insanımızı dünaha sokuyor" denilen haberde, "Bu tür kumarlardan para kazananların hemen hepsinin hayatlarının ileri safhalarında sefalete düşmeleri ayrıca dikkate değer bir ibrettir" ifadesi yer aldı.
Söz konusu haber aynen şöyle:
Miladi yeni yıla yaklaştığımız şu günlerde insanlarımızın çokça başvurduğu haram kazanç yolarından biriside şans oyunları ve piyango gibi kumarlardır. Piyango kumarıyla milyonlarca insanımız maalesef günaha sürükleniyor. Bugün bütün bu kumar (piyango, eşya piyangosu, Spor Toto, Spor Loto vb.) ve tüm şans oyunları dinimize göre haramdır.
Sefalet getiriyor
Ayrıca kumar ve haram yollarla elde edilen paranın cami, okul, çeşme, köprü v.b. hayır işleri yapımında kullanılması caiz değildir. Dinimiz haram kazançla hayır yapılamayacağını emrediyor. Kesinlikle insanlarımızın bu tür kazançlardan uzak durması gerekmektedir. Hem dünyalarını hem de ahiretlerini berbat eden bir haramdır kumar. Ayrıca bu tür kumarlardan para kazananların hemen hepsinin hayatlarının ileri safhalarında sefalete düşmeleri ayrıca dikkate değer bir ibrettir.
Haram kazancı ikram gibi gösteriyorlar
Haram olan kumarı yıllardır insanımızın beynine algılarla nakşettiler. Öyle ki adına bizden olan “Milli” kelimesini koyarak; haram kazancı “ikrammış” gibi göstererek süsledikleri kumarı milletimizin önüne sundular. Hâlbuki hürmet, saygı gösterme, ağırlama, bir şeyi hediye etmek olan “ikram” kökünden gelen “ikramiye” adı altında verilen haram para milyonlarca insanımızı günaha iterken, sanki meşru bir şey ikram ediliyormuş gibi bir algı oluşturuyor. Müslüman olarak kendinize yapabileceğiniz en büyük ikram haram olan piyangoya tevessül etmemek olacaktır.
Haram insanın onur ve şahsiyetine zarar verir
Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı cuma hutbesinde de konuya temas etmiş ve helal-haram koyucunun Allah olduğunu belirterek, kumarla ilgili Mâide süresi 90. Ayet-i Kerime’si hatırlatılmıştı. Diyanet’in hutbesinde, “Yüce Rabbimiz, insanı en değerli varlık olarak yaratmıştır. Tertemiz fıtratını korumak ve ebedi kurtuluşa ulaşmasını sağlamak için ona bazı sınırlar çizmiştir. Hayatımız boyunca riayet etmemiz gereken bu sınırlara helal ve haram diyoruz. Helal, yaratılışın gaye ve hikmetine uygun olan güzelliklerdir. Haram ise, mükerrem olarak yaratılan insanın onur ve haysiyetini zedeleyen, ona zarar veren çirkinliklerdir” ifadelerine yer verildi.
