Yaşam

Milliyet yazarı Belma Akçura: Dünyanın ruh sağlığı çöküyor, kontrolsüz şiddet ve öfke sarmalına sürükleniyoruz!

"Amok, bireyin kontrolsüz bir şekilde şiddete başvurması ve bir çılgınlık hali içinde saldırganlaşması anlamına gelir"

13 Ekim 2024 09:19

T24 Yaşam

Artan şiddet olayları ve toplumsal çözülmeler, bireysel ve küresel ölçekte ruh sağlığı sorunlarının derinleşmesine işaret ediyor; dünya, kontrol edilemeyen bir şiddet ve öfke döngüsüne doğru hızla ilerliyor.

Milliyet yazarı Belma Akçura, bugünkü köşesinde, günümüz dünyasında artan şiddet olayları ve toplumsal çözülmeler üzerine  bir analiz sundu. Akçura, "amok koşucusu" metaforunu kullanarak, bireylerin kontrolsüz şiddet eğilimlerini ve toplumsal çılgınlıkları betimledi.

"Artık şiddet haberi ne okumak ne de yazmak istemiyorum desem de bitmiyor; Önceki gün metroda çıkan bir kavgada adam bağırıyor: “70 dosyam var, 71’i de işlemekten korkmam!” Ardından bir başka haber: Maskeli bir adam, sokakta tanımadığı üç kişiyi rastgele bıçakladı. Ve bir haber daha: Tekirdağ’da cinsel istismara uğraması sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden iki yaşındaki Sıla bebek, son yolculuğuna uğurlandı.

Tam bir “Amok Koşucusu” hali. Amok, bireyin kontrolsüz bir şekilde şiddete başvurması ve bir çılgınlık hali içinde saldırganlaşması anlamına gelir. Bu kavram, bugün dünyada yaşanan krizlerle paralellik gösteren bir metafor sunuyor."

Bu durumun, devletlerin krizleri yönetememesi ve bireylerin şiddete yönelimlerinin artmasıyla insanlığı kontrolünü kaybetmiş bir dünyaya sürüklediğini belirtirken, pandemi, savaşlar, ekonomik krizler, göçler, iklim değişikliği ve teknolojik dönüşümler gibi faktörler insanların psikolojik dayanıklılığını zedelediğini ve toplumsal düzeyde şiddet ve öfke sarmalına yol açtığını söyledi.

"Bu kaotik ortamda devletlerin krizlerle baş edememesi ve bireylerin şiddete başvurma oranlarının artması, insanlığı kontrolünü kaybetmiş bir dünyaya doğru sürüklüyor. Artık şiddetin her türlüsü yalnızca bireysel değil, küresel bir olgu haline gelmiş durumda. Peki, nasıl oldu da şiddet ve öfke, toplumsal çözülmelerin kaçınılmaz bir sonucu haline geldi?"

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada her sekiz kişiden biri ruh sağlığı sorunu yaşarken, gençler arasında intihar vakaları da artış gösteriyor. Akçura, medyanın ve toplumun bireysel cinnet vakalarını izole olaylar olarak değerlendirerek toplumsal sorunları göz ardı ettiğini belirtti.

Toplumların ruh sağlığı hizmetlerine erişiminin artırılmasının, tedavi süreçlerinin iyileştirilmesinin ve farkındalığın artırılmasının gelecekteki trajedileri önlemek için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

 "Yunanistan’da Müslüman, Türkiye’de gavur tohumu"; Kayıp bir kuşağın hikâyesi 'Mübadele'