İstanbul'da son 1 haftadır 4 istinat duvarının çökmesine ilişkin olarak, Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, hızlı yapı üretimi ve inşaat maliyetlerini düşürme çabasıyla fenni kurallara uyulmadığını, temel kazılırken, hafriyat çıkarılırken çevredeki binaların nasıl etkileneceğine dair projelendirme yapılmadığını iddia etti. Hem ilçe belediyesi hem büyükşehir belediyesiyle birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığının denetim görevini yerine getirmediğini de savunan Muhcu, “İmar barışı, dense de imar affı olan düzenlemeyle mühendisliği olmayan, kaçak, çürük binalara oturma izni verildi” dedi.
Hürriyet'ten Aziz Özen'in haberine göre, İstanbul’da yıl başından beri süregelen istinat duvarı çökmelerine son 1 haftada 4 vaka daha eklendi. Sütlüce’de önce istinat duvarı çöktü, ardından bina yıkıldı. Sancaktepe’de önce bir binanın istinat duvarı yıkıldı, ardından da bir okulun... Dün de Ümraniye’de iş merkezi inşaatının istinat duvarı ve önündeki yolun bir kısmı çöktü.
Ümraniye Saray Mahallesi Siteyolu Caddesi üzerinde Erkan İnşaat tarafından yapımı devam eden iş merkezi inşaatının istinat duvarı dün 9.30’da çöktü. Ümraniye Belediyesi tarafından yapılan açıklamada inşaatın ruhsatlı olduğu, istinat duvarının şantiye elektrik kablolarında oluşan patlamadan kaynaklanmış olabileceği bildirildi. Çökme sırasında inşaat temel çukuruna düşen araçların ise park yasağı levhalarının bulunduğu bölgede oldukları belirtildi. Metin Kaya ve hissedarlarına ait olan iş merkezi inşaatının önündeki yolun bir kısmı da çökerken, park halindeki 2 otomobil ve bir kamyonet, 20 metre derinliğindeki temel çukuruna yuvarlandı. Çukurun kenarında kalan bir araç ise uzun uğraşlar sonucu son anda kurtarıldı. Çökme sırasında çevrede panik yaşandı. Olay yerine itfaiye, İGDAŞ ve polis ekibi sevk edildi.
İlk önce, çukurun kenarında park halinde bulunan 34 FV 2014 plakalı otomobil, itfaiye ve AFAD ekiplerinin çalışması sonucu itfaiye hortumları ile bağlanarak emniyete alınıp vinçle çekildi ve sahibine teslim edildi. Çukura yuvarlanan 34 USR 90 plakalı hafif ticari araç ve 34 NMJ 39 plakalı otomobil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı vinç ve itfaiye ekiplerince çıkarıldı.
Ümraniye Vergi Dairesi’ne gelen Elif Göncü, aracını inşaat çukurunda görünce gözyaşlarına boğuldu. Göncü, “Aracımın vergisini yatırmak için vergi dairesine gelmiştim. Otopark dolu olduğu için mecburen sokağa çektim ve vergi dairesine gittim. Hatta aracımda bir kağıt unuttuğum için geri dönecektim ancak plakayla işlem yaptırabilirim diye dönmedim. Park ettikten 10 dakika sonra araba çukura düşmüş. Eğer o kağıdı almak için dönseydim çukurun içine düşecektim” dedi.
Mimarlar odası uyardı: Hızlı yapılıyor, denetim yok
İstanbul'da son günlerde meydana gelen istinat duvarının yıkılması “Neden” sorusunu akıllara getirdi. Hem Mimarlar Odası hem de Yapı Denetim Kuruluşları Birliği yıkım nedeninin denetimsizlik olduğunu belirtirken, imar barışıyla kaçak binalarda ölüm riskinin arttığına dikkat çekti.
Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, hızlı yapı üretimi ve inşaat maliyetlerini düşürme çabasıyla fenni kurallara uyulmadığını, temel kazılırken, hafriyat çıkarılırken çevredeki binaların nasıl etkileneceğine dair projelendirme yapılmadığını iddia etti. Hem ilçe belediyesi hem büyükşehir belediyesiyle birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığının denetim görevini yerine getirmediğini de savunan Muhcu, “İmar barışı, dense de imar affı olan düzenlemeyle mühendisliği olmayan, kaçak, çürük binalara oturma izni verildi” dedi.
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Başkanı Tekin Saraçoğlu da eski binaların yanına yenisi yapılırken mutlaka hafriyat öncesi kazık çakılması gerektiğine söyleyerek, Beyoğlu Sütlüce’deki istinat duvarının mühendislik tekniğine aykırı bir şekilde yapıldığını ifade etti: “İstinat duvarıyla birlikte iskansız ve ruhsatsız bina da çöktü. O bina başka zaman yıkılsa içinde 50-60 insan ölebilirdi. İmar barışıyla birlikte bu tür kaçak yapılar, mühendislikten, temelden yoksun binalara oturma izni veriliyor. İmar barışıyla birlikte büyük bir can kaybı riski ortaya çıktı. Bu duruma son verecek ikinci bir yasal düzenlemenin çıkarılması gerekiyor.”
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu eski üyesi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, sık sık gerçekleşen istinat duvarı çökmelerini, yağış rejiminin değişmesine bağladı. Mühendislik hesaplarının yeni yağış rejimine göre yapılması gerektiğini belirten Prof. Ilıcalı, şunları söyledi: “Yağışlar zeminin hareketliliğini arttırıyor. Aynı şey tren kazasında da yaşandı. Yağış artıyor ama sistem buna karşılık veremiyor. Bu duvarlar çok önemli. Zemine karşı mukavemet görmesi gerekli. Ancak yağış ile zemindeki hareketlilik ve baskı artıyor. Duvar bu yükü çekemeyince patlıyor. O zaman da binalar tehlikeye düşüyor.”
Karar için bilirkişi bekleniyor
Sütlece’de istinat duvarı ve iki binanın çökmesine neden olan inşaat çukuru 20 bin ton hafriyat dökülerek kapatılmıştı. Tedbir için boşaltılan ve mühürlenen 7 binadaki sismik ölçümler ve zemin etüdü çalışmaları halen devam ediyor. Binalara, zeminde hareket olup olmadığının tespiti için sismik işaretlemeler konuldu. Ayrıca zemin etüdü ve beton mukavemeti için testler yapıldı. Bilirkişinin hazırlayacağı rapor doğrultusunda boşaltılan binalar için karar verilecek. Bilirkişi raporunda binaların yıkılması gerektiği belirtilirse, bölgede kentsel dönüşüm başlayacak.