Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat, Adnan Oktar davasında gibi çok sanıklı davalara bakmanın zor olduğunu, davayı üstlenen İstanbul 30. Ceza Mahkemesi'nin ısrarlı taleplerine karşın Adnan Oktar'ın cinsel içerikli mesajlarının ses ve el yazısı analiz sonuçlarının Adli Tıp'tan bir türlü gelmediğini belirterek, "Daha da kötüsü, gizli ellerin ayak oyunları! Örneğin temmuz ayında yayımlanan birinci iddianamede, örgütün “çalışan bacılar imamı” diye bilinen Pelin Akçalı (kod adı İpek), tepe sanıklar arasında yer alırken... Sihirli bir değnek UYAP sisteminden adını sildi, sanıklığı kayıplara karıştı! Yokluğunu müşteki savunucularından Av. Eser Çömlekçioğlu fark etti.
Ailesi örgüte yakın bir boya şirketinin sahibi olan Pelin Akçalı’nın UYAP’ta yargılanması gereken dosyadan çıkartıldığından mahkemenin haberi yoktu. Sonuçta gereken yapıldı, mahkeme başkanı dosya savcılığına talimat verip sanık Pelin Akçalı’nın ek iddianameyle davaya dahil edilmesini sağladı. Ama çok önemli bir örgüt yöneticisinin nasıl ve hangi ellerdeki sihirli değnekle UYAP sisteminden silindiği hâlâ meçhul." diye yazdı.
Mine Kırıkkanat, 'Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davası'nın sadece zorlu fuhuş ve işkence çetesi olmadığını iddia ettiği yazısında, "çocukları kendilerinden koparılan yüzlerce ailenin, mahkemelerde haksız yere mağdur edilen binlerce yurttaşın, siyasete sızan şantajın, haracın ve kan satışından istihbarata, yabancı güçlere çalışan derin bir mafyanın davasıdır." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...