HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'nın vekilliklerinin düşürülmesi ve tutuklanmalarının ardından başlatma kararı aldıkları 'Adalet ve Özgürlük' vurgulu yürüyüşüne ilişkin, "Halkımızla ve bütün halklarla buluşma yürüyüşüdür bu; kimse HDP’yi provokasyona çekebileceğini sanmasın" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Sancar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, T24'e yaptığı açıklamasında, CHP'li Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından yeni bir Adalet Yürüyüşü düşünmediklerini belirterek “Bu koşullarda böyle bir yürüyüşü yanlış buluyorum. Çünkü Erdoğan’ın istediği zaten bu. Muhalefeti provokasyonlara açık şekilde sokağa dökmek ve bu gerginlik üzerinden politika yapmak. Bu tuzağa düşmemeliyiz, Erdoğan’ın oyununu bozmalıyız” sözlerine yanıt verdi.
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu: Bugünkü koşullarda 'Adalet Yürüyüşü'nü yanlış buluyorum, Erdoğan'ın oyununu bozmalıyız
HDP'nin başlatacağı yürüyüşe ilişkin konuşan Sancar, "Bu mücadeleyi aynı zamanda Türkiye’nin demokratları ve temsilcileriyle buluşturacağız. Bütün halkların, demokratların, devrimcilerin ve vicdanlı insanların birlikte mücadele etmesini sağlayacağız. Bunun için çalışacağız, bu yürüyüş bütün bunları kapsıyor. Halkımızla ve bütün halklarla buluşma yürüyüşüdür bu. Arkadaşlarımız bir şehirden bir başka şehirde araçlarıyla gidip bu hedeflerimizi anlatacaklar. Sonra Ankara’da bölge temsilcilerimizle bir araya geleceğiz ya açık hava ya da salon toplantısıyla bütün bu sürecin sonuçlarını halkla paylaşacağız. Kimse manipülasyon yapmasın, kimse HDP’yi provokasyona çekebileceğini sanmasın" açıklamasını yaptı.
HDP Siirt İl Örgütü önünde gündeme dair değerlendirmede bulunan Sancar, şöyle konuştu:
"TV’lerde bize karşı kampanya gerekçesi yapılan yürüyüş meselesi var. Evet biz bir yürüyüş programı da yaptık. Ama onların söylediği gibi değil. Demokratik Mücadele Programımızın esası, halkla buluşmak, hedeflerimizi halkımızla paylaşmak ve halkımızla yürümektir. İlla bu yürüyüşü caddeler boyunca onlarca kilometre yapmamız gerekmiyor. Gönüllerde de yürüyüşü birlikte yapıyoruz. Ayrı ayrı durduğumuz yerlerde de aynı inancı paylaşarak birlikte yürüyoruz.
"Edirne’den ve Hakkari’den başlangıç yapacağız"
"Biz hiç bir zaman demokratik olgunluktan, meşru zeminden ayrılmıyoruz. Israrla diyoruz ki, demokratik siyaset bizim varlık nedenimizdir. Demokratik siyasetten hiç bir şekilde vazgeçmeyeceğiz. Bütün programlarımızı meşru demokratik yöntemlerle ve demokratik zeminlerde hayata geçireceğiz. Önümüzdeki hafta Pervin Buldan başkanımız Edirne’den ben Hakkari’den bir başlangıç yapacağız. Seçilmişlerimiz, milletvekillerimiz, belediye meclis üyelerimiz, yöneticilerimiz o şehirde hedeflerimizi, programımızı anlatacaklar, çeşitli kurumlarla paylaşacaklar. Daha sonra seçilmiş arkadaşlarımız araçlarla bir sonraki şehre gidecekler. Orada da aynı çalışmayı yapacaklar.
"Önce kendi içimizde birliği sonra Türkiye halklarıyla birlikteliği sağlamayı amaçlıyoruz"
Amacımız şu; tutum belgemiz, ağır baskı koşullarına karşı önce kendi içimizde birliği sonra Türkiye halklarıyla birlikteliği sağlamayı amaçlıyor. Önce biz Kürtler, Kürt halkı olarak kendi içimizde birliği sağlayacağız. Kenetleneceğiz. Zulme, baskıya, irade gaspına karşına haysiyet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
"Kimse HDP’yi provokasyona çekebileceğini sanmasın"
"Ama bu mücadeleyi aynı zamanda Türkiye’nin demokratları ve temsilcileriyle buluşturacağız. Bütün halkların, demokratların, devrimcilerin ve vicdanlı insanların birlikte mücadele etmesini sağlayacağız. Bunun için çalışacağız, bu yürüyüş bütün bunları kapsıyor. Halkımızla ve bütün halklarla buluşma yürüyüşüdür bu. Arkadaşlarımız bir şehirden bir başka şehirde araçlarıyla gidip bu hedeflerimizi anlatacaklar. Sonra Ankara’da bölge temsilcilerimizle bir araya geleceğiz ya açık hava ya da salon toplantısıyla bütün bu sürecin sonuçlarını halkla paylaşacağız. Kimse manipülasyon yapmasın, kimse HDP’yi provokasyona çekebileceğini sanmasın.
"HDP meşru zemindedir, meşru zeminde olmayan hukuk tanımayan iktidardır"
"HDP halkın içindedir, HDP meşru zemindedir. Her zaman meşru zeminde olacaktır. Asıl meşru zeminde olmayan halkın iradesini tanımayan bu iktidardır. Biz değiliz. Biz bu topraklara barış getirmeye söz verdik. 5 yıl önce bu sözü büyük bir kararlılıkla halkımızın da iradesiyle hayata geçirmek için büyük bir imkan yakaladık 7 Haziran’da. Ama şimdiki iktidar ortakları bunu engellemek için ta o gün buluştu.
"HDP halktır yok edilemez!"
"Her türlü hukuksuzluğa her türlü baskıya, zulme başvurdular. HDP’yi yok etmek mümkün mü? HDP sadece bir parti bir ismi mi? HDP halktır. HDP yok edilemez. Arkadaşlarımızı yoldaşlarımızı eş başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ve daha nicelerini rehin aldılar, zindanlara tıktılar. Binlerce yoldaşımızı, çalışanımızı tutukladılar keyfi bir şekilde. Sandılar ki HDP diz çökecek. HDP diz çöker mi? Biz bu halkın haysiyet mücadelesinin temsilcileriyiz.
"Haysiyet mücadelesi veren halklar boyun eğmez, diz çökmez"
"Haysiyet mücadelesi veren hiçbir halk hiçbir güce boyun eğmez. Hiçbir iktidar karşısında diz çökmez. Boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Bu topraklara halkların özlemi olan kardeşliği ve her bir vicdanlı insanın hasreti olan barışı birlikte getireceğiz. Siirt gibi farklı halkların bir arada yaşadığı bir şehri belediye eş başkanlarımız o ruhuna uygun bir şekilde yönettiler. Ama iktidar halkların bu buluşmasından korktu. Halklar bir araya gelirse, halklar arasında duvarlar yıkılırsa bu iktidar hüküm süremez. Bunu biliyorlar, o yüzden Siirt belediyemize el koydular.
"Halktan korkuyorsunuz çünkü halkın hakkını gasp ettiniz"
"Bundan birkaç hafta önce halkın rahat girip çıktığı belediye bugün panzerlerle, güvenlik görevlileriyle kuşatılmış durumda. Kime karşı koruyorsunuz, kimden korkuyorsunuz? Eğer bu belediye halkınsa halktan mı korkuyorsunuz? Evet, halktan korkuyorsunuz. Çünkü halkın hakkını gasp ettiniz ve halk bunun hesabını yine soracak. Halka karşı yüzü olmayan halkla arasına duvar örer. Halkın helal oylarıyla bu belediyeleri kazandık, iktidar haram yöntemlerle bu iradeyi gasp etmek istiyor. Ama halkın gönlünde başkanlar, halkın iradesiyle seçilenlerdir. Bu değişmez. Çünkü halk, iradesiyle onları göreve getirmiştir. Arkadaşlarımızın belediye başkanlıkları bir iktidar tasarrufuyla halkın gönlünde sona ermez.
"Bizim varoluş sebebimiz, bu topraklara barış getirmektir"
"Bizim varoluş sebebimiz, bu topraklara barış getirmektir. Barış için kararlıyız, barış için üzerimize ne düşerse yapacağız. Gençler özgür bir gelecek istiyor. Çocuklarımızı barış içinde bir ülkede yetiştirmek istiyoruz. Halklar eşitlik ve kardeşlik istiyor. Bütün bunları savunan da biziz. Biz de gücümüzü halklarımızdan ve haklılığımızdan alıyoruz.
"Barışı ve özgürlüğü mutlaka kazanacağız"
"Kimse umutsuzluğa kapılmasın, moralini bozmasın. Birliğimizi güçlü tutalım, bütün halklarla birlikteliğimizi de açacak yolları kuralım, mutlaka ama mutlaka ülkeye demokrasiyi o zaman getireceğiz. Mutlaka kazanacağız. Barışı kazanacağız. Bu ülkeye barışı getireceğiz. Özgürlüğü kazanacağız. Bu ülkeye özgürlüğü bizler getireceğiz, bu ülkeye eşit kardeşliği bizler getireceğiz. Bu ülkenin gençleri özgür bir gelecekte yaşayacaklar. Bu ülkenin halkları edebi barışı mutlaka gerçekleştirecekler. Hepsini de birlikte gerçekleştireceğiz. İnşallah Allah’ın izniyle, halkımızın desteği ve kararlı yürüyüşüyle bu hedeflerimize ulaşacağız. "