Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) bu yıl haziran ayında 187 üye ülkeden, hükûmetlerin, işçi ve işverenlerin temsil edildiği 5 bini aşkın delegenin katılımı ile çok önemli bir sözleşmeyi kabul ettiğini belirterek, “190 sayılı sözleşme, iş yerlerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlıyor. Sözleşmeyi onaylayan ülkelerin, iş yerinde şiddet ve tacize yönelik olarak yasalarında önemli değişiklikler yapmaları gerekiyor” dedi.
Türkiye'nin ILO’nun 190 sayılı sözleşmesini bir an önce onaylayıp gerekli yasa değişikliklerini yapmasının yurt dışında Türk ihraç ürünlerine yönelik olarak sürdürülebilir bir rekabet avantajı sağlayacağı kanaatini taşıdıklarını dile getiren Genel Başkan İşman, “Bu sözleşmeyi imzalamak; 'Şiddet ve tacize dur' diyerek, çalışma yaşamındaki zorbalara gözdağı verecek, mağdurlara da nefes aldıracak, topluma güçlü bir mesaj vereceğine inanıyoruz. 190 sayılı sözleşme, iş dünyasında şiddet ve tacizin önlenmesini amaçlamaktadır. Sözleşme, çalışma hayatında şiddet ve tacizin bir insan hakkı ihlali veya istismarı olduğunu, fırsat eşitliğine yönelik bir tehdit oluşturduğunu vurgulaması açısından da önemlidir. Bu sözleşmeyle çalışma hayatında yaşanan şiddet ve tacize karşı uluslararası standartların oluşturulduğunu görüyoruz. Şiddet ve tacizin uluslararası tanımının yapıldığı bir sözleşme olarak da büyük önem taşıyor” dedi.
"Amaç, statülerine bakmaksızın tüm işçi ve çalışanları korumak"
Sözleşme ile tanımlanan kapsama alanının oldukça geniş olduğunu ifade eden İşman, mobbingin sadece iş yerinde değil, işle ilgili olarak gerçekleştirilen gezi, seyahat, eğitim, ve sosyal faaliyetler sırasında da meydana gelebileceğini aktardı. İişle ilgili olarak bilgi ve iletişim teknolojileri dahil her türlü iletişimi, işveren tarafından sağlanan konaklamayı ve işe gidiş geliş sırasında meydana gelen tüm şiddet ve taciz durumlarını da kapsadığını ifade eden Genel Başkan İşman, süreci şöyle ifade etti:
"Yeni uluslararası çalışma standardı, statülerine bakmaksızın tüm işçi ve çalışanları korumayı amaçlıyor. Eğitimdeki kişileri, stajyer ve çırakları, istihdamı sonlandırılan işçileri, gönüllüleri, iş arayanları ve iş başvurusunda bulunanların da şiddet ve tacize karşı korunmasını öngörüyor. Şiddet ve tacize sadece alt düzey çalışanların değil, işveren yetkisini kullanan veya işverenin görev ve sorumluluklarını yerine getiren bireylerin de maruz kalabileceğini kabul ediyor."
Türkiye'nin imzalayan ilk ülkeler arasında yer aldığı uluslararası sözleşmenin uygulanmasının takipçisi olacaklarını söyleyen Başkan İşman, “Ne iş yerinde ne de başka bir yerde şiddet ve tacize sıfır tolerans” dedi. Genel Başkan İşman, konuşmasını "Uluslararası alanda itibarımızı artıracağına, ülkemizde sosyal diyaloğun geliştirilmesine katkı sağlayacağına, çalışma barışını geliştireceğine yürekten inanıyoruz" diyerek sonlandırdı. (İHA)