Uluslararası Af Örgütü, Moldova'nın yedi Türk vatandaşını gözaltına alıp, sınır dışı etme kararı almasına tepki gösterdi. Örgütün Doğu Avrupa ve Orta Asya Yöneticisi Marie Struthers, "Gözaltına alınan yedi Türk vatandaşının başına geleceklerden son derece endişeliyiz" dedi. Struthers, "Moldova makamları yalnızca bu kişileri sınır dışı ederek haklarını ihlal etmekle kalmadı, aynı zamanda onların adaletsiz bir yargılama süreci gibi insan hakları ihlallerine maruz kalacak olmalarına sebebiyet verdi" ifadelerini kullandı.
Moldova istihbarat teşkilatı, Moldova'da yaşayan yedi kişinin "milli güvenlik riski nedeniyle derhal sınır dışı" edilmesine karar verildiğini açıklamıştı. Bu açıklamada kişilerin uyruklarına dair bir bilgi paylaşılmazken, Af Örgütü sınır dışı edilme kararı alınanların Gülen yapılanmasına yakınlığıyla bilinen "Orizont" adlı okulda çalışan öğretmen ve idari personel olduğunu belirtti.
Gözaltına alınan kişilerden birinin yakını, gazetecilere yaptığı açıklamada, kararın Ankara'nın talebi üzerine alındığını söyledi. Gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan öğretmenlerden biri ise, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz ama Türkiye'den bir emir geldiğini tahmin ediyoruz" dedi. Türk makamlarından ise henüz konuya ilişkin bir açıklama gelmedi.
Gözaltına alınan kişilerden birinin avukatı olan Nick Frumos, söz konusu kişilerin nerede olduklarını bilmediğini belirtti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Af Örgütü'nden Struthers, "Moldova'daki son tutuklamalar, giderek baskıcı hale gelen Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına karşı izlediği misilleme politikasına uyuyor" dedi. Öğretmenlerin sınır dışı edilmesi kararını eleştiren Moldova parlamentosunun başkan yardımcısı ise, istihbarat teşkilatından bir açıklama isteyeceğini söyledi.
Restorasyon ile bağlantısı var mı?
Moldova basınında ayrıca, Ankara'nın Moldova cumhurbaşkanlığı binasının 10 milyon dolara restorasyonunu üstlenmesinin karşılığında söz konusu kişilerin Türkiye'ye iade edilmesinin beklendiğine dair haberler yer aldı. Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon, söz konusu iddiaları reddederek, basına iade kararları hakkında spekülasyonda bulunmama çağrısında bulundu.
2009 yılında hükümet karşıtı protestocular, başkent Kişinev'deki cumhurbaşkanlığı binasını ateşe vererek tahrip etmişti. Bina 2009 yılından bu yana boş halde duruyor. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Dodon'un talebi üzerine Erdoğan'ın talimatıyla hayata geçirilen proje kapsamında, Moldova cumhurbaşkanlığı binasında Ocak ayından bu yana çalışmalar yürütülüyor.
DW,rtr/BÜ,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe