Gündem

Murat Ağırel: İBB operasyonunun başlamasına neden olan şikayet için Danıştay "soruşturma iznine gerek yok" demiş!

15 Nisan 2025 10:21

Güncelleme: 15 Nisan 2025 10:55

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, İBB dosyasına dahil edilen 2021 yılındaki bir şikâyet üzerine başlayan ve bugün Ekrem İmamoğlu hakkındaki sürecin başlamasına neden olan soruşturmanın, Danıştay tarafından “Bunda yasalara aykırı bir şey yok” diyerek kapatıldığını yazdı. 

Murat Ağırel, "Hak yiyorlar anladık, hukuku da yiyip bitirdiler" başlıklı yazısında, şunları kaydetti:

"İBB soruşturmasına dahil edilen 2021 yılındaki bir şikâyet üzerine başlayan soruşturma var. Bu soruşturma bugün İmamoğlu hakkındaki sürecin başlamasına neden oldu. 

Fakat söz konusu şikâyet ve devamındaki olayları, İçişleri Bakanlığı’nın 2021’de soruşturduğu, tevdi raporu hazırladığı ancak Danıştay tarafından 'Bunda yasalara aykırı bir şey yok' diyerek kapatıldığı ortaya çıktı. 

...

Bugünkü İBB soruşturmasının başlamasına neden olan şikâyetin hikâyesini anlatayım. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ihbar üzerine 2021 senesinde İçişleri Bakanlığı’na yazı yazarak belediye görevlileri hakkında soruşturma izni talebinde bulundu. İçişleri Bakanlığı, 245 sayfa bir tevdi raporu hazırlayarak 16 Ağustos 2024 tarihinde başsavcılığa gönderdi. Bu raporun üzerine soruşturma derinleşti. 

Adı: Sedat Kapıdağ 

Yetkilisi olduğu Universal Medya Reklam Hizmetleri şirketinin 2019 Ekim öncesine kadar izin verilen Beşiktaş’taki reklam alanının, İBB tarafından yönetmelik gerekçe gösterilerek kullanımına izin verilmedi. 

Şirkete ait reklam panoları zabıta tarafından sökülerek kaldırıldı. Kapıdağ’ın iddiasına göre söz konusu uygulama başka şirketlere yapılmadı. Ona göre burada bir ayrımcılık vardı. 

İddiaya göre reklam panolarına Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi ve talimatı ile başkan danışmanları Murat Ongun ile Ertan Yıldız, Kültür AŞ eski Genel Müdürü Serdal Taşkın ve zabıtadan sorumlu genel sekreter yardımcısı Murat Yazıcı’nın 'gayrimeşru' talimatlarıyla istenilen kişilere reklam panoları verildi. 

Cumhuriyet Başsavcılığı da Kapıdağ’a “Gel bir anlat” diyerek İBB soruşturması kapsamında ifadesini aldı. Kapıdağ ifadesinde, İBB hakkında şikâyetçi olduktan sonra kendisine ve oğluna çok sayıda tehdit, hakaret, baskı ve itibar gasbına uğradığını anlatmış. Hak sahibi olduğu Zorlu AVM vb. yerlerdeki reklam panolarının tahrip edildiğini hatta yağmalandığını söylemiş. Kendi reklamlarının üzerine bilerek koyulan reklam afişlerini kendisinin söktüğünü, bu olayların 6-7 defa tekrarlandığını dile getirmiş. 

Kapıdağ, İçişleri Bakanlığı’nın aynı konuya dair inceleme yaptığı dönemde sırf şikâyeti ve verdiği ifade nedeniyle kendisine kin beslendiğini iddia etmiş. Bu yüzden de reklamları engellenmiş. 

Daha da ileriye giderek kendisinin yerine SEV Medya AŞ’ye verilen reklam yerlerinden bahsetmiş ve bu şirketin yetkilileri Alper Aydın, Alihan Aydın ve Alperen Aydın’ın, Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun ve Murat İlbak’ın 'azmettirmesiyle' kendisine ve şirketine saldırdığını ileri sürmüş. 

Alihan Aydın’ın avukatı Mutluer Doğan Şişman da bu iddialara savcılık nezdinde yanıt vermiş. Yanıtında Sedat Kapıdağ’ın müvekkiline husumet beslediğini aktarmış. 

Özetleyecek olursak demiş ki: Bizden şikâyetçi olan Sedat Kapıdağ ile müvekkilimin şirketi arasında Mayıs 2022 yılında 5 yıllık kira sözleşmesi yapıldı. Bu sözleşme Zorlu AVM’deki reklam panosunu içeriyordu. Kapıdağ sözleşme yapıldıktan sonra ekstra para istedi. Ancak bize borcu vardı. İcraya verildi. Banka hesaplarına haciz gönderildikten sonra SEV Medya AŞ’nin reklamlarını falçata ile kesip tahrip etti. Polise, savcılığa şikâyet edildi, aleyhine davalar açıldı. Sedat Kapıdağ’ın şikâyetleri hakkında ise kovuşturmaya yer yoktur kararı çıktı. Bu yaptıklarının hepsi icra takibinden müvekkilimi vazgeçirmek içindir. 

Hatta avukat Mutluer Doğan Şişman beyanının son cümlesinde, 'iddia ettiği tüm hususlar adli makamları yanıltmaya matuftur. Biz de Sedat Kapıdağ’dan şikâyetçiyiz' ifadelerini kullanmış. 

Ben de bu kadar ciddi iddialar varken gidip aynı konuyla ilgili 2022 yılında verilmiş Danıştay kararına baktım. 

Danıştay meğer bunca 'ciddi' iddiaların olduğu, İçişleri Bakanlığı’nın 245 sayfa tevdi raporu hazırladığı dosyada şikâyete konu işlemleri reddetmiş. Hatta 'Soruşturma izni verilmesine bile gerek yok' demiş. 

Danıştay kararında şu ifadeler kullanılmış: 

'Ekrem İmamoğlu’na isnat edeilen eylemlerle iligli olarak, belediye başkanının söz konusu ihalelerde harcama yetkilisi sıfatı taşımadığı, ihalelerin haksız menfaat sağlamak amacıyla bazı kişi ya da firmalara verilmesi yolunda talimat verdiğine ya da dolaylı da olsa yönlendirmede bulunduğuna dair delil olmayan belediye başkanına söz konusu eylemler nedeniyle cezai sorumluluk yüklenemeyeceği, bu nedenle ilgili maddelerden isnat edilen eylemlerin, hakkında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından...'

Yani ne diyeyim bilemedim. 

Hak yiyorsunuz anladık da hukuku da yiyip bitirdiniz."