Sirkeci-Kazlıçeşme hattının açılışıyla ilgili davet krizinde AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı adayı Murat Kurum'dan yeni bir açıklama geldi. İlk açıklamasında mevcut İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na davet yapılmadığını belirten Kurum, bu kez "Koltuğu boştu, gelmedi" dedi.
AKP'nin İBB Başkan adayı Murat Kurum, konuk olduğu canlı yayında, mevcut İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile arasında polemik haline dönüşen davet krizine ilişkin konuştu.
Kurum, daha önce İmamoğlu'nun "hayal" gördüğünü söyleyerek, "Ben Altyapı ve Ulaştırma Bakanımızla beraberdim. Kendisine herhangi bir davet yapılmamış. Başkan İstanbul’da yaşamadığı için kendi kendine hayali davetler yapıyor" demişti. Kurum krize ilişkin bu kez "Bugün koltuğu boştu, gelmedi. Yeri de ayrılmıştı" diye konuştu.
Murat Kurum, Habertürk canlı yayınında soruları yanıtladı.
Kurum, rakibi mevcut İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaşanan davet krizine ilişkin olarak "Arasa beni davet edin, dese edilirdi zaten. Ayasofya'ya da çağırmıştık gelmedi" dedi.
Kurum ayrıca, “Bugün koltuğu boştu, gelmedi. Yeri de ayrılmıştı” ifadelerini kullandı.
Kurum'un açıklamaları şöyle:
"Aslında olan bir şey yok. 5 yılda olanların aynısını yaşıyor İstanbullular. Büyükşehir belediye başkanı Sirkeci-Kazlıçeşme hattının açılışıyla alakalı davet edildiğini, bu davete katılacağını, parasını kendisinin ödediğini ifade ediyor. Parası Ulaştırma Bakanlığı tarafından ödenen, her ne hikmetse başkan bu törene katılma kararı almış. Bir polemik üretebilir miyim diye düşünce içerisinde. 5 senedir gördüğümüz tablonun farklı tezahürü. Kurdukları siyasi senaryo işlemedi. Bugün koltuğu boştu, gelmedi. Yeri de ayrılmıştı. Sayın Ekrem İmamoğlu, 5 yıllık dönemde devletin hiçbir protokolüne uymamış bir belediye başkanı. Yeri gelmiş bakanlara laf yetiştirmiş. Yeri gelmiş Cumhurbaşkanımıza, milletin iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak laflar etmiş. Yeri geldi 'Bizi engellediler, yaptırmadır' polemiğiyle ama 'neyi engelledik' diye sorulunca cevabı olmayan başkan profili çiziyor.
"İstanbul'la ilgili hayali olmadığı için gündemi İstanbul dışına taşıma içinde"
İstanbul'la ilgili hayali olmadığı için gündemi İstanbul dışına taşıma içinde. Bir tweet attım bugün. Kuyrukta bekleyen yüzlerce binlerce İstanbullu çile çekiyor. Bugün bir annemiz ağlayarak 'Bir an önce gel de bizim evimizi yenile, deprem korkusuyla yaşamak istemiyorum' diyor. Gençler geleceğe daha güvenle bakmak istemiyor. İBB Başkanı her zamanki gibi törene davet edildim mi, edilmedim mi peşinde. Sancaktepe'de kredisi bulunmuş metro inşaatının temeli açılmış. Artık iş yürüyor. Gelip oraya hafriyat döken bir belediye başkanından bahsediyoruz.
Protokol krizi
Burada çok samimi bir şekilde Binali Ağabey'e dedik ki Sayın Başbakanım sayın Cumhurbaşkanımızın yanına geçin, emeğiniz var, orada olmanız yakışır. Siz soluna geçin orada olun' dedim. O da 'şimdi ayıp olur, geçmeyeyim' dedi. Bizde devlet adabı, devlet tecrübesi var. Orada büyüğümüz, başbakanlık yapmış abimize 'Siz Cumhurbaşkanımızın yanına geçin' diyorum. O da nezaket gösteriyor 'Murat Bey sen İBB adayısın, sen buraya geç' diyor. O kadar nezaket sahibi bir abimiz. Gülerek bu kriz yaşanır mı? Halk TV 'protokol krizi var' diye yazdı. Nasıl bir krizmiş de bu birbirimize gülerek 'siz oraya geçmeniz lazım' diyoruz. Peki İstanbul'un gündemi bu mu? Binali ağabeyimiz 'Sen adaysın, gel burada dur' diye çekiştirdi beni hatta. Bu maalesef şu an CHP'li adayın yürüttüğü bir siyasi senaryo. İstanbul'u konuşmak yerine farklı gündemleri taşıyalım. Bu gündemlerden biz kendimize nasıl pay çıkarırız hesabıyla yapılmış işler. Burada konu deprem, metro, sosyal yardımlardaki adaletsiz değil.
"Farklı gündemleri ulusala taşımak isteyen bir irade yarışacak"
Ben İstanbulluların mutluluğu ile mutlu olmak istiyorum. Sirkeci-Kazlıçeşme tren istasyonu açılışı benim halkımı sevindiren durum ben de o sevince ortak olmak istiyorum deyip ara, Herkes sana 'gel' der. Biz bugüne kadar bütün törenlere çağırmışız. Niye gelmemiş? Ayasofya'ya davet edildi, orada da telefon edildi, edilmedi meselesi. Ne gerek var bu polemiklere? Bu polemikler olmasa onu konuşan kimse yok ki! Neticeye baktığımızda hiçbir şey. Altı boş. İstanbul'un ciddi sorunları var. 31 Mart'ta İstanbullu hemşehrilerimiz bir tarafta deprem, ulaşım, İstanbul'un geleceği ile dertlenen o projeleri yapmak isteyen, geçmişinde verdiği sözleri tutmuş adayla, 5 yıldır farklı farklı gündemlerle, ki bunların hiçbiri İstanbul değil, farklı gündemleri ulusala taşımak isteyen bir irade yarışacak. Depremle ilgili verdiği sözü tutmamış. Metroda 8 kilometre yapmış. 5 bin küsur konut yapmış, 110 bin konut yapacağım deyip. Niye onu konuşmuyor? Reklama 100 milyonlarca para harcayıp ayırdığını konuşsana. Bunları konuşacak ellerinde done yok. Eser yok.
"Anketlerde öndeyiz"
Aday olduktan sonra anket yaptım. 2,5-3 puan gerideydik. Projelerimizi açıkladık. Biz öne geçtik. Bugün 1-1,5 puan öndeyiz. Bunların hazmedemediği konular bu zaten. Telaşları bundan. Murat Kurum öne geçer. Siz bu insanların sorunlarına yüzünüzü dönerseniz, insanlar da size cevabı verir. Bunu gördükleri için 'acaba ne yapsak' telaşı içindeler. Bizim hesap veremeyeceğimiz hiçbir şey yok. Alnımız ak. Biz İstanbul'un sorunlarını çözmek için meydana çıkmışız. Milletimizin teveccühleriyle, arzusuyla çıkmışız. Daha öncesinde de anketler yapıldı. Orada da milletimiz bizi istedi, arzuladı. Sayın Cumhurbaşkanımız da takdir etti, bizi aday gösterdi. O coşku heyecan ve teşkilatlarda her geçen gün üstüne koyarak devam ediyor. Vatandaşla iç içeyiz. Biri kolumuzdan, biri gömleğimizden çekiyor, fotoğraf çektirelim diyor. Biri slogan çıkarıyor cebinden.
"Başak Demirtaş'a talimat geldi, adaylığını çekti"
Hanımefendi ilk başta aday olacak diye duyurdular. Başak Demirtaş. Adaylığını ilan etti. Aradan 3-5 gün süre geçti. Sonra bir yerlerden talimat geldi, adaylığını geri çekti. Meral Hanım ile Murat Bey eş başkanlık anlayışı çerçevesinde aday gösterildiğini söylediler. Sonra kent uzlaşıcı yapacağız dediler. Belediye başkanlıklarda uzlaşı içerisinde olduğunu söylediler."