Gazeteci- yazar Murat Yetkin, Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz’un “Afgan mülteciler için Türkiye daha doğru yer” açıklamasına ilişkin olarak, “Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz, 25 Temmuz’da Alman gazetesi Bild’e Afganistan kaçanların sığınması için Avrupa Birliği ülkelerindense Türkiye gibi “komşu” ülkelere gitmesi gerektiğini söyledi. Utanç verici bir beyan. Eminim Almanya’dan İsveç’e dek AB üyesi ülkelerdeki aşırı sağcı, ırkçı partilerin doğal lideri takdirini kazanmıştır Türkiye’yi AB’nin mülteci bekçisi yerine koyan bu çıkışıyla, ama utanç verici.” değerlendirmesini yaptı.
Yetkin yazısında, “Okuduğumda Nazizmin köklerinin neden eski Avusturya-Macaristan İmparatorluğunda olduğunu ve Adolf Hitler’in neden Avusturya’dan çıktığını hatırladım ister istemez. Yirminci yüzyılda, 1920’lerde Almanya’da ve İtalya’da alevlenen Avrupa dinsel ırkçılığı, yüz yıl sonra, hem de şimdiye kadar ki en başarılı barış ve kalkınma projesi sayılan AB bünyesi içinde Avrupa siyasetine berbat bir şekilde geri dönüyor.” düşüncesini dile getirdi.
Yetkin şu ifadeleri kullandı:
"ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararı ve Türkiye’den orada kalmaya devam etmesini talep etmesinden bu yana Afganlıların göçü hızlanmış durumda. (Bu arada, bir danışmanı Avusturya Başbakanına Türkiye ve Afganistan’ın komşu olmadığını söyler mi? Kabil-Ankara arası hava yoluyla 3248 km, kara yoluyla 4288 km. Ankara-Viyana arasıysa hava yoluyla 1602, kara yoluyla 2012 km. Yaklaşık yarısı kadar yani.) Bu durum da Türkiye kamuoyunda endişe konusu. Erdoğan’ın da önünde kazanması hayati olan bir seçim var.
Emin olun Erdoğan şu sıra Avrupa’ya mülteci akınını, diplomatik ifadesiyse “düzensiz göçü” serbest bıraksa iç politikada puan toplar, buna ihtiyacı var. Tabii doğu ve güney sınırlarını daha iyi denetleyerek ülkeyi daha çok çekim merkezi haline getirmemesi kaydıyla. Erdoğan’ın ihtiyacı olan bir başka şey de sığınmacıların ucuz ve iş güvencesiz emeğini, Türkiye’de artan işsizlik pahasına sömüren küçük ve orta ölçekli sanayici ile tarım ve hayvancılık kesiminden gelen gizli destek. Bu desteğin Türkiye’yi kovit pandemisi sonrası koşullarında Avrupa’nın Çin’in yerini tutacak düşük maliyetli ve coğrafi olarak yakın üretim üssüne dönüştürmesi de umuluyor.
Ancak bu eleştirilerin hiçbiri, Avusturya Başbakanı Kurz’un utanç verici, ırkçı beyanlarını haklı çıkaramaz. Özellikle bu sözlerden sonra Türkiye Avrupa’nın mülteci bekçisi gibi davranmayı bırakmalı. Ha bir de Brüksel’in AB üyesi Polonya ve Macaristan’ı ayrımcılık nedeniyle uyarması var ki gerçekten traji-komik. Ne yapacak AB Komisyonu yani? Polonya ve Macaristan’ı AB’den mi atacak? Rusya orada heyula gibi duruyorken üstelik. Avusturya daha mı az ayrımcılık yapıyor? AB, İngiltere’nin ayrılışından sonra kendi siyasi gücünü parça parça eritmekle meşgul. Avrupa Nazizmin doğuşundan bir asır sonra yeniden tehlikeli bir yere gidiyor."
TIKLAYIN | Avusturya Başbakanı Kurz: Afgan mülteciler için Türkiye daha doğru yer